Paylaş
Günday'ın saltanatı
TR rumuzlu plaka vurgun girişiminin hangi boyutlarda sonuçlanacağını Kadir Ercan'ın haberlerinden okudunuz. Ehliyet, ruhsat, plaka ve muayene işlemlerinin gerisinde yıllardır polis ile şoför kuruluşları yok mu?
Dernekler bu yolla trilyonlara, başkanları da ‘dokunulmazlığa’ kavuşmadılar mı? İçişleri Bakanı Aktaş'ın, göz göre göre yapılacak bir soygunu iptal etmekten başka çaresi yoktu.
Ortadaki soru şu... 1995'lerde plakanın sahip olması gereken standartları, yani bu plakayı tarif eden yönetmeliği hazırlayan kimlerdir? Biri dönemin Emniyet Genel Müdürü veya trafiğe bakan yardımcısı ise, diğeri de Derviş Günday'dır. Günday kimdir?
Onun hakkında buradan çok şey yazdık. Altı ayda bir yurtdışına check-up için gittiği, altına limuzinler çektirdiği, kongre arifelerinde oda başkanlarını yurtdışına geziye götürdükleri, illerde şoför derneklerini polis yaptırma derneklerine kalkan yaptırdığı... Yurtdışı gezilerinde günde 750 dolar harcırah aldığı... Fahri trafik müfettişlerine çeşitli olanaklar hazırlayıp onları delege yaptığı... vb.
Yalnız bunlar mı? Astsubaylıktan çıkarılma... Taksicilik yaparken Ankara Şoförler Derneği başkanlığına seçilme... Şoförler Federasyonu Başkanlığı'na sıçrama... Oradan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Başkanlığı'nı ele geçirme... Ve zenginliği... Günday'ın dernek, konfederasyon ve bunların şirketlerinden eline ayda en az 4 milyar geçtiği söyleniyor.
ÇOCUĞUNA TAKVİM BASTIRDI
Gariban bir taksi şoförü, Günday'a şu soruları neden sormaz:
‘‘Altındaki 500 Mercedes'i bizim paramızla mı aldın? Gaziosmanpaşa'daki lüks daireyi, Gölbaşı İncek'teki süper villayı nasıl yaptırdın? Üçüncü eşinin kaç hizmetçisi var? Altına hangi arabaları çektirdin? Çocuklarının üzerinde gözüken lokanta aslında kimindir? Geçen yıl bastırdığın 12 sayfalık duvar takvimindeki resimlerde yer alan resimler küçük kızınız olabilir mi?’’
Günday'ın, ‘koruma ve kollama’ görevini bir yana bırakarak, bu plaka işinde iyice bir sorgulanması gerekiyor.
Günday, kendi derneği ve Ayhan Saner'le yüzde 50 paylarla Plaka AŞ'yi kurdurdu. (Ayhan Saner, dünyada plaka tekeli olan özel folyolu plaka üretimi yapan 3M'in Türkiye mümessilidir.) Baskı makinelerini yurtdışından Saner getirdi. Baskı ve üretim işine başlarken Günday, Saner'den, 13 şoför odası için pay istedi. Saner de, hiçbir bedel almaksızın yüzde 7 hisseyi ‘şoför esnafı’na devretti. Şimdiki oran 43/57.
Çark tam işlemeye başlayacaktı ki, Hürriyet her şeyi ortaya döktü. Soygun girişimi önlendi.
Kamu kurumu niteliğindeki sendikaların, derneklerin, vakıfların başında bulunan ‘imparator’ların mal varlıkları neden araştırılmaz, hesap sorulmaz? Başkanları neden mal bildiriminde bulunmazlar? Ama temel şart şudur:
Devlet, sivil toplum örgütlerinin eliyle ‘resmi soygun’ yaptırmaz... Şoför esnafı da uyanık olur, kendisini soydurmaz. Vatandaş da kazık yemez.
ANIMSATMA
‘‘Flört fahişeliktir.’’
(Yalım Erez'in aradığı ılımlı RP'lilerden
Cemil Çiçek)
Vali: 42 kişiye ruhsat verdim
BURDUR Valisi Dr. Süleyman Oğuz'a, bir trafik kazasında ölen gazeteci Gülçin İlci'nin ‘tehlikeli vali’ deyimini hatırlatarak, adaylık öncesinde kimlere silah ruhsatı dağıttını sormuştuk. Oğuz gönderdiği açıklamada, 15 yıllık valilik hayatı süresince partizanlık yapmadığını, bütün siyasi partilere eşit uzaklıkta olduğunu ve diyaloğunun bulunmadığını bildirdi:
‘‘Öncelikle rahmetli Gülçin İlci'nin arkasına sığınmanızı anlayabilmiş değilim. Burdur'da göreve başladığım 12.11.1997 tarihinden bu yana can güvenliğinden verilen 42 silah ruhsatından sadece 9'u Antalyalı'dır. Bunların da Burdur ilinde ya fabrikası veya iş ilişkileri vardır. Diğer 9 kişi ile seçim kazanılacaksa işimiz kolay. Antalyalılara lebleli çekirdek gibi ruhsat dağıtmadığımın ispatı ekli belgededir.’’ (Silah ruhsatlılar: Veli Özdemir, Enver Öztürk, Veli Oğuz, Nejdet Akıncı, Zeki Evren, Hakan Çokcan, Enver Berberoğlu, Ömer Koç, Mehmet Akif Kart, Mehmet Erkal, İhsan Çokcan, Ali Ceylan, Nuri Oğuz, Zeki Saruhan, Salih Bağıçlar, Hayri İçmen, Alaaddin Zeytinlioğlu, Zeki Sencer, Tuna Canbay, Ramazan Taş, Ahmet Korkut, Mehmet Ali Yöntem, Adil Yıldırım, Ahmet Büyük, Ayhan Kayar, Osman İnci, Ahmet Şencan, Arsal Şencan, Ali Büyükalan, Adtem Çakıcı, Hilmi Pınarbaşlı, İbrahim Kınay, Mustafa Dural, Hüseyin Türken, Süleyman Demirel (Karamusa, 1964), Muhammet Çadıl, Ufuk Erengül, Turan Mecikoğluş, Hasan Mecikoğlu, Fikmret Akgül, Ata Hanifi, Taner Turgut, Hasan H.Tak, M. Ali Doruk.)
Paylaş