Paylaş
Konu tarafımdan 5 Eylül 2016 tarihinde rektörlük ile görüşülmüştür. Rektörlük eski tasarımın tekrar kurumsal logo olması konusunun üniversite senatosunda değerlendirileceği açıklamasını yapmış ama hiçbir ilerleme kaydedilmemiştir. Yürüyen Köşk sadece Yalova’nın değil dünyanın en özel köşküdür. Bir ağacın dalı kesilmesin diye metrelerce yürütülen bir köşk, dünyanın başka hiçbir yerinde yoktur. Dünyada hiçbir önder, Atatürk gibi böylesine önemli çevresel bir mesaj vermemiştir ve bu mesajın bahşedildiği kent Yalova’dır. Köşkün Yalova’da bulunması, Yalova için çok büyük bir onurdur. Atatürk, dünyada çevrecilik mesajı veren ilk önderdir. Bu çok büyük bir değerdir, çok büyük kıymettir. Şimdi çok sayıda kişi ve kuruluş merakla üniversitenin alacağı kararı beklemektedir. Bir bilim yuvası olan bir üniversitenin böylesine önemli bir konuyu görmezden gelmesi ve yok sayması kabul edilemez.
(‘Yürüyen Köşk’ doğa sembolüdür ve Yalova’nın tartışmasız markasıdır. Ata yadigârı olan köşkün, 2017 yılı UNESCO Dünya Kültür Mirası adayı olması nedeniyle orijinal logo bugün daha büyük bir önem kazanmıştır.)
Metin ERDOĞAN
MONDROS’LA GELENLER LOZAN’LA GİTTİLER...
DÜN İstanbul’un kurtuluşunun 93. yıldönümü idi. Kutlu olsun. Dünyanın en güzel kentlerinden İstanbul 6 Ekim 1923 tarihinde düşman işgalinden kurtulmuştu.
Osmanlı hükümetinin 30 Ekim 1918’de imzaladığı Mondros Ateşkes Antlaşması’na göre başlayan İtilaf kuvvetleri işgali TBMM hükümeti tarafından imzalanan Lozan Barış Antlaşması gereğince tam 4 yıl 10 ay 23 gün sonra, 6 Ekim 1923’te sona erdi.
İlber Ortaylı diyor ki: “Türkler yorucu Balkan ve 1. Dünya Savaşı’ndan sonra yenilgiyi kabul etmek ve düşmanlarının insafını beklemek veya direnmek arasında seçim yapmalıydı. Türkler bu seçimi yaptı, direndi.”
BERNA YILMAZ, KENT ÜNİVERSİTESİ’Nİ KURDU
KENT Üniversitesi önümüzdeki akademik yılda hizmete girecek. Engelsiz Eğitim Vakfı’nın çalışmaları ve misyonu ile uyumlu (bayanların ve engelli bireylerin toplumda desteklenmelerini de eğitim politikalarının bir parçası olarak kabul eden) bir anlayışı hayata geçirmek üzere bir yükseköğretim planlanıyor. Üniversite, ilk 5 yıl içinde 3 fakülte, 2 yüksekokul, 2 meslek yüksekokulu, 2 enstitüden oluşan bir akademik yapılanma hazırlıyor.
Mütevelli heyetinin hemen tamamı kadınlardan oluşuyor. Berna Yılmaz başkanlığındaki heyette Saime Toptan, Gülcan Erten, Ceren Yılmaz ve İrem Aşçıoğlu bulunuyor. Uluslararası bilim dünyasının önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak rektör olarak görev yapacak.
Bilimsel üretimde iddialı, sanat ve tasarımda kurumsallaşmış, uluslararası akreditasyon sahibi, topluma dönük, toplumsal cinsiyet eşitliği üzerinden, kadınların eğitim dahil, bütün haklarını gözeten ve engelli kişilerin eğitim öncelikli insan haklarını öne çıkararak hayata hazırlayan bir üniversite eğitimi hedefleniyor. Yükseköğretimde, ‘toplumsal sorumluluk projesi’ olarak da yeni bir vizyonun hayata geçirilmesini hedeflediklerini söylüyorlar.
BİLİYOR MUSUNUZ?
ERVAK Anadolu Erenleri Kültür ve Sanat Vakfı’nın düzenlediği ‘İrfani Geleneğimiz ve Anadolu Aydınlanması’ sempozyumunun yarın 10.00’da Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi Yaşar Kemal Konferans Salonu’nda yapılacağını...
İKTİDAR SÖZÜNDE DURMUYOR
ANAYASA Mahkemesi 30 yıldan fazla çalışanlara emekli aylığının tamamının ödenmesi kararını vermiş. Hükümet de bu karara uyarak bu yıl 7 bin 500 TL ödeme yapacağını, kalanın da gelecek yıl ödeneceği duyurusunda bulunmuştu. Ancak aradan aylar geçmesine rağmen hiç ses çıkmadı. Oysa emeklinin hak ettiği 30 yıl fazlası ödemelere acilen ihtiyacı var. Emekli Sandığı’nın bu konuya açıklık getirmesi gerekiyor.
Dr. İhsan ERDAMAR
ASELSAN İÇİN YENİDEN MECLİS ARAŞTIRMASI
ASKERİ Elektronik Sanayi (ASELSAN) TSK’ya askeri haberleşme ve elektronik ekipmanın sağlanması amacıyla 1975 yılında kuruldu; yerli savunma sanayinin en önemli kuruluşlarından biri. ASELSAN ülke gündemine sadece ürettiği ‘yerli savunma sanayi ekipmanları’ ile değil, şüpheli ölümler ile de geliyor. 2006-2008 arasında mühendisler Hüseyin Başbilen, Halim Ünal, Evrim Yançeken, Zafer Oluk ve Burhaneddin Volkan şüpheli bir biçimde hayatlarını kaybettiler. 2013’te mühendisi Hakan Öksüz trafik kazasında hayatını kaybetti.
Bu noktada CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu “15 Temmuz darbe girişimi ile birlikte TSK ve diğer kamu ve kurum kuruluşlarında çöreklenen FETO mensupları ortaya çıkarılıyor. ASELSAN mühendislerinin şüpheli ölümleri karşısında, yeniden Meclis araştırması açılmalıdır.
Paylaş