Paylaş
Konu öyle bakanın açıkladığı gibi değil diyorlar. Okuyoruz:
“Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay üç gün önceki açıklamasında, Sultanahmet’te 1. derece koruma bölgesinde inşa edilen otelle ilgili Fatih Belediyesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın zamanında hareket ettiğini söylemiş. Fakat işin aslı hiç de öyle değil.
Belediyenin CHP’li Belediye Meclis üyeleri olarak biz 05.09.2011’de Fatih Belediyesi Meclis Başkanlığı’na konuyu bir önergeyle gündeme getirdik. Önergede, buradaki tarihi eserlerin etrafının tahta perdelerle ne amaçla çevrildiğini, buraya herhangi bir yapı ya da tadilat izninin verilip verilmediğini sormuştuk.
Daha sonra Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir adına Başkan Yardımcısı Talip Temizer imzalı Meclis Başkanlığı’na 6 Ekim 2011 tarihli yazılı bir açıklama gelerek, bu tahta perdenin boş ve metruk binalara giriş çıkışın önlenmesi, şehircilik estetiğini ve her türlü trafiği olumsuz etkileyebilecek kötü görüntünün giderilmesi amacıyla bina veya boş arsaların etraflarının tahta veya benzeri malzemelerle kapatılması konusunda bina sahiplerinin mükellef kılınmasından dolayı burada bu çalışmanın yapıldığı bildirilmiştir.
Ayrıca, önerge cevabında kurul kararına istinaden inşaat ruhsatlarının düzenlendiği, Eminönü bölgesinde bu şekilde verilmiş olan ruhsatların olduğu, inşaatların devam ettiğinden bahisle bu inşaatı da bu sınıfa sokmaktadır. Yani Eylül 2011 ayında bahsi geçen inşaat belediye ekiplerince denetlenmiş ve her şeyin usulüne uygun olduğu önerge cevabında belirtilmiştir.
CHP grubu olarak soruyoruz madem her şey usulüne uygundu neden basında çıkan haberler sonrasında Fatih Belediyesi inşaatı durdurarak yıkmaya çalışmaktadır?
CİDDİ İDDİALAR
Ayrıca bizler biliyoruz ki Fatih’te bunun gibi tarihi dokuya zarar veren birçok inşaat halen devam etmektedir.
Aslında konuya ne Kültür ve Turizm Bakanlığı, ne de Fatih Belediyesi zamanında müdahale etmiştir.
Maalesef buradaki inşa faaliyeti medyada bu kadar işlenmemiş olsaydı belediyenin ve bakanlığın bu kadar kısa süre içerisinde müdahale edeceğini düşünmüyoruz. Fatih Belediyesi bizim eylül ayında verdiğimiz önergeden sonra burayı yakın takibe alırdı ve burada inşaat çalışmasının başlamasını zamanında görürdü. Dolayısıyla Bakanımız ya yanlış bilgilendirilmiş ya da bilerek Fatih Belediyesi’ni koruma yoluna gidiyor.
Ayrıca tarihi yarımadada bu tür inşa faaliyetleriyle ilgili pek çok yazılı önergemiz bulunmaktadır. Bakanlığın bu konuda daha duyarlı olmalıdır.
Kooperatifler korku içinde
ATA 2 Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu üyesi Yalçın Soysevinç “TEMA’yı sevip takdir ediyoruz ama 2B konusundaki tavrını hiç onaylamıyorum” diyor. “Çünkü”sü de şöyle:
“Toplumdaki sorunu bilmiyor. Biz 1985 yılında bedelini ödeyip tapusunu 1985’te alan 2754 ortaklı bir kooperatifiz. 1987’de orman kadastrosu İstanbul’da çalışmış ve tapumuzun bir kısmını 2B diye ayırmış. Sonra Hazine tapu iptal davası açıp kazanmış. Zaten Hazine’nin tapu iptal davası açıp kaybettiği 2B davası yok. Üsküdar’da bizim gibi tapusu iptal edilen Dalgıkent 400 üye, Yeşilyamaç 400 üye, Kayıkent 170 üye ve Rastkent 160 üye olmak üzere neredeyse 4000 aile var aynı konumda.
Çengelköy’de tapusunu alıp ruhsat alıp imar planlarına göre yaptığımız arazilerin tapularını 2000 yılında biten Yargıtay kararıyla kaybettik. Ama yıllardır her seçim döneminde milletvekilleri adaylarına sorunumuzu anlattık defalarca çözüm için kanunlar çıktı, Anayasa değişikliği girişimleri oldu ama sorunlarımız hâlâ çözülmedi. Derken 2010 yılında Türkiye’deki tüm 2B’lerde kadastro çalışmaları yapıldı, üzerindeki muhdesat ve bulunanlar tespit edildi. Tapusu olup da iptal edilen yerlere bedelsiz iadesini olumlu buluyoruz.
2B’ler üzerinden çevrecilik yapılması hoş olmuyor. 1981’den önce orman vasfını yitiren yer demek olan 2B üzerinde binlerce konut ve aile yaşamaktadır. Çengelköy ve Üsküdar’da bile binlerce konut var bu sorunun çözümünü bekleyen. Bu yasa olduğu gibi çıkmalı ancak bundan sonra orman sınırlarının azaltılmasına izin verilmemeli.
60 bin emekli mağdur
HER ayın 1’inde ödenen yurtdışı emekli maaşları neden yatırılmadı.
Resmi bir açıklama da yapılmıyor. Öğrendiğimize göre, 60 bin emeklinin maaşıyla ilgili, SGK’da muhasebe ve bilgi işlem sistemlerini birleştiren ‘Mossib’ adlı programa geçişte sıkıntı yaşanıyormuş. Bu bilgiyi niye esirgiyorsunuz. Hafta başından itibaren yatırılır mı?
Ankara’dan bir emeklinin öğrenmek istediği bu...
‘Vekil’ olmak varmış!
BİR siyasetçi bir konuyu ‘fısıldıyor’:
“TBMM’de, bir partiliyi ‘danışman’ gösterip, onun maaşını sonra kendi cebine aktaran milletvekili veya milletvekilleri var mıdır? Büyük kentlerin belediyeleri (özellikle AKP’liler) milletvekillerine araç tahsis etmekte midirler? Hangi belediye, düğün veya sünnetlerde milletvekillerinin taktıkları altınları ‘hediye’ etmektedir? Meclis idaresi bunları araştırmayı düşünmekte midir?”
Esasında bu soruların yanıtları yoktur; çünkü bütün bunlar ‘ahlaksız’ kişilerce yapılabilir.
Taksim’deki ağaçları kurtaralım
TAKSİM projesine şehir halkının katkısını ve görüşlerini aktarmak üzere oluşturulan sivil inisiyatif Taksim Platformu, ilk eylemini bölgedeki ağaçları korumak üzere bugün Gezi Parkı’nda (12.00) yapacak. Eylem kapsamında, belediyenin ‘kaldırmak’ üzere işaretlediği ağaçlar Türkiye’nin önde gelen isimleri tarafından sahiplenilecek.
Esas olan vicdan ve hakkaniyettir.
- “Cumhuriyeti tasfiye etmek istiyorlar” (Namık Kemal Zeybek)
- “Kendi’leri için başka, ‘öteki’ler için başka!” (Süleyman Yağız)
- “Savcı Sadrettin Sarıkaya; gerçek cumhuriyetin savcısıdır, hatta yüzyılın savcısıdır.” (Mehmet Salih Özbey)
Paylaş