Uluslararası Ceza Mahkemesi ve suçlular

Elbirliği ile insanlığa karşı suç işleyenler, barış görüşmeleri adı altında ‘geyik muhabbetleri’ yapıyorlar. Kim katılacak, kim katılmayacak diye eyleşilirken, bir sürü sergerdenin at oynattığı, kadınların cariye yapıldığı, canını kurtarıp kaçanların denizlerde boğulduğu, denizleri geçen çocukların uluslararası mafya tarafından gasp edildiği iddiaları, artık esamisi kalmayan insanlık vicdanına ayna dahi tutamıyor!

Avrupa Çocuk Ombudsmanları Birliği (ENOC), mülteci çocukların durumunu “felaket” olarak niteliyor, hastalık, insan ticareti, istismar, taciz dahil her türlü rezillik ile yüz yüzeler. UNICEF, Avrupa’dan mülteci çocuklara acil koruma talep ediyor. Bu durumu seyreden bütün insanlık, işlenen suçların dolaylı faili durumunda.
Ortadoğu’yu talan eden, zamanın Sykes-Picot’ları, arsızlıkta bütün sınırları aşmış bir halde, vicdanlarında çoktan kaybettikleri sözde ‘barışı’ arıyorlar.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, Bosnalı Müslümanları katledenleri temsilen, Milosoviç’i yargıladı. Barışa karşı, insanlığa karşı suç işlediğini iddia etti. Ortadoğu’yu işgal edenler, dinozorlara karşı değil insanlığa karşı suç işlediler/işliyorlar.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yer itibariyle yetkisi evrensel mahiyette, Roma
Statüsü’ne göre zaman bakımından da bir sınırlama yok. Sonuç olarak, bugünün yarını var, her şey bir tarafa, çocuk hayatı üzerinden oyun oynayanları, yarın nasıl bir akıbet bekler? Bugünden kestirmek güç...
Baki BULUT

Özelleştirmeler yanlış oldu

BOTAŞ’ın Ocak 2015 ayında Hazine’ye 5.6 milyar TL verdiği haberi, özelleştirmelerin ne kadar yanlış olduğunu göstermektedir. Geçen hafta gazetelerde çıkan bir haber “BOTAŞ’ın ocak ayında hazineye 5.6 milyar TL” verdiğini yazmıştır. Reform meraklısı, yandaşlar ve özel sektör, ‘altın’ KİT’leri yutmuşlar ve yutmaktadırlar. Zarar etmeleri mümkün olmayan, devletin vergi gelir kaynağı olan bu KİT’ler ve yıllık kârları aşağıdadır:
-BOTAŞ - Boru Hatları
AŞ (5.6 milyar TL)
-TÜPRAŞ - Türkiye petrol rafinelerinin 4 rafinerisi (özelleştirmeden önce 20 milyar kâr)
-PETKİM - (2 milyar TL kâr)
-TEK - (8 milyar kâr)
-TÜRK TELEKOM - (Yıllık kârı 3.0 milyar TL)
Bu özelleştirmeler yapılmasaydı, devlet büyük bir vergi gelirinden mahrum olmazdı. İddia ediyorum ki, bu tesislerden hiçbirini yapamazlardı. Buyursun yapsınlar. Böylece yıllık 30 milyar TL devletin bütçe gelirleri yerine yandaş ve özel şahısların ceplerine akmaktadır. Bu rakamlar, özelleştirmenin ne kadar yanlış olduğunu göstermektedir. Oysa özelleştirme bedelleri, bu tesislerin 1 yıllık karıyla karşılanmaktadır.
Aslan ÖZMEN
Yüksek Mühendis

‘Öğretmene muhbirlik görevi verilmesi kabul edilemez’

İSTANBUL Valisi Vasip Şahin’in başkanlığında toplanan İl Güvenlik Kurulu’nda alınan karar gereği emniyet birimlerinde büro görevi yapan polis memurları güvenlik önlemlerini artırmak amacıyla sahada görevlendirilecek. Doğan boşluk da polislerin yerine kamu kurumlarından gönüllüler öncelikli olmak üzere diğer memurlarca giderilmesine karar verildi. Emniyette görev yapacak memurlar arasında norm kadro fazlası öğretmenlerin de yer alacağı haberleri basına yansıdı.
Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, buna itiraz ediyor. “Öncelikle ‘geçici süreli görevlendirme’de dahil eğitim ve öğretim sınıfında hizmet veren öğretmenlerin emniyet hizmetleri sınıfında çalıştırılmasının hiçbir hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Öte yandan adeta öğretmene muhbir görevinin verilmesini kabul etmemiz mümkün değildir” diyor ve uyarıyor:
“Eğitim-İş olarak İstanbul Valiliği’nden söz konusu görevlendirmelerin hangi yasal dayanaklara göre yapıldığı konusunda sendikamıza bilgi verilmesini ve yasal dayanağı bulunmayan bu kararın ve idari işlemlerin bütün sonuçlarıyla geri alınmasını istedik. Gerekenin yapılmaması durumunda Eğitim-İş konuyu yargıya taşıyacaktır.”

Mesaj panosu

-AKAN kanın bir an önce durması ve barışın tekrar gelmesi için Çanakkale Beyaz İnisiyatif Topluluğu bugün Çanakkale’de ilginç bir eyleme imza attı. Kordon’da bulunan Truva Atı’nın önünde buluşan Beyaz İnisiyatif üyeleri vinç yardımı ile Truva Atı’nın boynuna, barış getirmesi dileği ile Beyaz Fular taktı.
Çağrımıza sessiz kalmayan herkese çok teşekkür ediyoruz.   Aynur GANİLER
m CUMHURBAŞKANI Erdoğan önceki gün HDP’li milletvekillerini kastederek, “Kesinlikle Anayasa neye amirse, bunlar için bunu uygulamamız gerekiyor. Yani, “Milletvekili oldum, yasaları tanımaz, istediğimi yaparım” anlayışı kabul edilemez” dedi. Oysa bir hafta önce Saray’da konuştuğu kaymakamlara, “Gerektiğinde mevzuatı bir tarafa bırakacaksınız” demişti. Hangisi doğru?
Sait TEMUR

Kayak Federasyonu’nda işler iyi yürümüyor

KAYAK Federasyonu’nun olağanüstü kongresinin sonuçları makamınızca mutlaka değerlendirilmiştir. Ben bir kayak yatırımcısı ve kulüp başkanıyım. Kars-Sarıkamış’ta bir otelimizi bitirmek üzereyim. Yine Sarıkamış Akademisi Kayak Kulübü başkanıyım. Eski milli sporcu ve spor yazarıyım, 70 yaşındayım.
Bizler kayaktaki Doğu-Batı ayrımından çok çektik. Ben 70 yaşındayım. Hiçbir kişisel beklentim yok denecek kadar az. Ancak yeniden çok ciddi bölünme ve ayrışmalara sebep olan politikalar izlenmektedir. Bunun önüne geçecek tek çare seçimli bir genel kuruldur.
Muzaffer ERGÖZ
(info@muzafferergoz.com.tr)