Ulusal su stratejisi şart

Türkiye, sanılanın tersine su zengini bir ülke değil.

Haberin Devamı

Kişi başına 1.519 metreküplük su miktarı ile “su sıkıntısı çeken” bir ülke kabul edilmekte. Bir ülke; yıllık kişi başına kullanılabilir su miktarı 1.000 metreküpten az ise su fakiri, 1.000–2.000 arasında ise su azlığı çeken, 2.000 metreküpü aşıyorsa su zengini olarak nitelendiriliyor. Talep arzdan fazla olunca su stresi yaşanır. Türkiye su stresi çeken bir ülke. Bugün 1.519 metreküp olan kişi başına düşen su miktarı 2030’da 100 milyonluk nüfusla 1.100 metreküpe düşecek ve su fakiri bir ülke olacak.

Almanya’da yaşayanlar, bu ülkenin bol yağışlı havası ile birlikte ormanlarıyla tanındığını söyler. Bölgesel su kıtlığı dışında Almanya’da henüz yaygın bir su sıkıntısı yaşanmıyor. Almanya’da içme suyunun yaklaşık üçte ikisi yeraltı sularından geliyor, ancak son yıllarda artan sıcaklıklardan, azalan yağışlardan dolayı yeraltı suyunun artık yeterli olmayacağından hareket ediliyor. Bu yüzden Almanya tarihinde ilk kez içme suyu teminini güvence altına almak ve yeraltı sularını korumak üzere bir ulusal su stratejisi hazırlandı. Ulusal su stratejisi ile Almanya modern su yönetiminin temellerini atacak. Stratejinin hedefi, 2050 yılına kadar su yönetiminin iklim değişikliğinin sonuçlarına göre uyarlanması, doğala yakın bir su dengesinin yeniden kurulması. Örneğin içme suyunun kıt hale gelmesiyle suyu öncelikli olarak kimin kullanacağına karar veren düzenlemeler gibi 80’i aşkın önlem... Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı da 2019-2023 arası için bir ulusal su planı yapmış. 99 sayfalık bu planın öngördüğü önlemlerin umarız çoğu yerine getirilmiştir.

Haberin Devamı

Son 25 yıl içinde Akdeniz Havzası’nda yağışların yüzde 25 azaldığı, Türkiye’de her on yıllık dönemde su sıkıntısı çeken alanlarda artış olduğu biliniyor. Su sıkıntısında artışın görüldüğü yerler genellikle büyük kent merkezleri. Dolayısıyla metropoller ve büyükşehir statüsündeki yerler su kıtlığı tehdidi altında. Türkiye’de 25 su havzası olduğu kabul ediliyor. Örneğin, İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde ortaya çıkan su yetersizliği, havzalar arası su transferi ile kapatılmaya çalışılmakta. Ancak, bunun da önemli ekonomik, ekolojik sorunlara yol açtığı söylenmekte.

Haberin Devamı

Türkiye’nin uzun vadede su kaynaklarını akılcı kullanarak kendine yeterli bir konumda olabilmesi için acilen yeni bir ulusal su stratejisi hazırlanmalı. 1954 yılında kurulan ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı Devlet Su İşleri (DSİ) ile 2011 yılında kurulan Su Yönetimi Genel Müdürlüğü su konusunda yetkili kuruluşların başında gelmekte. Ancak uzmanlara göre, bunun yanı sıra çok sayıda kurum da su yönteminde yetki sahibi. Bu durumun, su ile ilgili hizmetlerin etkin yürütülmesini zorlaştırdığı da öne sürülmekte. Ulusal su stratejisinde bu yapılanmanın daha rasyonel hale getirilmesinin şart olduğu da aşikâr. Türkiye’nin yeterli suya sahip olması ve suyun modern yönetimi önemli bir stratejik konudur.

DÜNYA SU GÜNÜ

Haberin Devamı

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararı ile 1993 yılından bu yana, 22 Mart (dün) Dünya Su Günü olarak kutlanıyor. Aslında ‘kahırlı’ bir gün bizim için, ülkemiz için ve de dünya için... Tarım yasası Ali Ekber Yıldırım, ‘Tarım Dünyası’ adlı sitesinde haklı olarak “Sellerle ve Kuraklıkla Dünya Su Günü kutlanır mı?” diye soruyor.

Türkiye’de kişi başına düşen yıllık su miktarı 2000 yılında 1.652 m3 iken, 2022 yılında 1.322 m3’e düştü.. .Tahminlere göre gerekli önlemler alınmazsa, 2050 yılında kişi başına su miktarı 1.000 m3’e düşerek Türkiye’nin su stresi yaşayan ülkeden su kıtlığı yaşayan ülke konumuna geçmesi bekleniyor.

Sel, kuraklık ve daha birçok felaket iklim değişikliğine, iklim ikrizine bağlansa da bütün bu gelişmelerin baş sorumlusu insan. İnsanlar gezegeni de suyu da tüketti, büyük oranda yok etti. Yok etmeye de devam ediyor.

Haberin Devamı

Reis Gıda diyor ki: “İklim değişikliği ile mücadele etmek ve sürdürülebilir su yönetimine odaklanmak, gelecekteki su kaynakları ve gıda üretimi için hayati önem taşıyor. Bu nedenle herkesi, suyu bilinçli ve tasarruflu bir şekilde kullanarak su kaynaklarını korumaya ve gelecek nesillere sağlıklı bir dünya bırakmaya çağırıyoruz.”

GÜNÜN HATIRLATMASI

ATATÜRK’ÜN MÜLTECİ POLİTİKASI

TÜRK soylu olmayanlar istediği yere yerleşemez. Anadili Türkçe olmayanlar müstakil mahalle kuramaz, işçi ve sanatçı kümesi oluşturamaz. Ecnebilerin bir belediyedeki nüfusu yüzde 10’u geçemez.

(Resmi Gazete, 21 Haziran 1934)

RAMAZANIN İLK GÜNÜ

Bugün ramazan ayının ilk günü... Oruç tutacak vatandaşlarımız, dün gece sahurlarına kalktı. Bu vesile ile ramazanda sağlıklı beslenmek için dikkat edilmesi gereken hususlara dikkat etmemiz gerekiyor. Sahurda çorba, hafif sulu yemekler veya kahvaltı tercih edilmeli. İftarda ise büyük porsiyonlar yerine aralıklı küçük porsiyonlar tüketilmeli. Kızartma, hamur işleri ve pirinç pilavından uzak durulmalı. İftar sonrası 20-30 dakika hafif tempolu spor yapılabilir.

GÜNÜN ÖVGÜSÜ

Haberin Devamı

İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin dördüncü gününde konuşan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Dr. Güven Eken, “Sevgi, dünyanın neresine giderseniz gidin, hangi milletten olursanız olun, çözümün nerede olduğunu gösteriyor. Sevgi olmadan dünyada hiçbir şeyi değiştiremeyiz. Bir şehri aşkla yöneteceğim diyen ve 50 yılda bir gelen bir lider İzmir’i yönetiyor.

Bu, bizler için bir şans, en önemlisi de bu” şeklinde konuştu.

MESAJ PANOSU

-Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, Kardemir ile yürütülen, 2023-2024 yıllarını kapsayan toplu sözleşmeyi imzaladıklarını belirterek, “Kardemir ile son dönemlerin en iyi toplu iş sözleşmesini imzaladık. Farklılıklarımıza rağmen ortak paydada buluşmayı başardık. Haddehane meydanı düğün, bayram yeri olsun” dedi.

-Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, TOKİ’nin yaptığı konutların kura çekimi ile ilgili olarak “Son yıllarda kamu hizmet süreçlerinde CHP’li yerel yönetimlerin dışlanmaya çalışıldığını, yerel demokrasinin ve halkın iradesinin yok sayıldığını üzülerek takip ediyoruz. Tekirdağ halkının demokratik iradesi yok edilemez, partizanca bir anlaşma ile dışlanamaz” açıklamasını yaptı.

BİR DEPREM ALANI DAHA İMARA AÇILDI

Ataköy Koruma ve Güzelleştirme Derneği, Bakırköy’de nadir olarak kalan, deprem toplanma alanı olarak düşünülen yeşil alan ile ilgili yine eylemdeydi. Seçimlere kısa bir süre kala anılan parsele Bakırköy Belediyesi tarafından ruhsat verilerek yapılaşmanın önü açıldı. Halbuki Dernek, Bakırköy Belediyesi’nin yanlarında yer alacağını düşünüyordu. Olası İstanbul depreminde deprem toplanma alanı olmaya uygun, içi ağaçlarla dolu alan korunmalıydı. Ayrıca denize yakın olduğu için deprem anında kolayca denizyoluyla nakil yapılabilecek bir bölgede bulunuyor. Dernek yaptığı eylemde “Bu rant hırsı nereye kadar?” diyerek Bakırköy Belediyesi’ni ve dahli olanları protesto etti.

BİLİYOR MUSUNUZ?

-İstanbul ‘Üç Göller Yöresi’nin günlük ‘Gazete Damga’ ile aylık ‘Haberdar’ gazetelerinin sahibi, ayrıca Türkiye Gazeteciler Derneği Başkanı Mehmet Mert’in, CHP’den İstanbul 3. Bölge’den aday adayı olduğunu bildirerek “Daha güçlü bir Türkiye için sorumluluk almak adına, yerlerde sürünen basınımızın itibarını korumak ve ayağa kaldırmak adına, 30 yıllık meslek birikimini ülkeme ve yurttaşlarıma aktarmak için mücadele edeceğim” dediğini...

-Gümrük müşaviri ve Erzin’de tropikal meyve üreticiliği yapan Ali Büyüker’in, CHP Hatay’dan milletvekili aday adaylığı için başvurduğunu...

Yazarın Tüm Yazıları