Türkiye kendini tehlikeye attı

BEN şu anda Bakü’de faaliyet göstermekte olan bir inşaat firmasının sahibi 30 yaşında genç bir işadamıyım.

Haberin Devamı

Azerbaycan'daki bir Türk işadamından izlenimler

Gündemde olan Türk-Ermeni ilişkilerinin Bakü’de yansımaları hakkında çok konuşulmayan ya da bilinmeyen bazı gerçekleri aktarmak istiyorum. Öncelikle ben buraya 2008 yılının Ağustos ayında geldim ve 8 aydır burada yaşamaktayım. İlk geldiğim günle bugün arasında Azeri halkının Türklere davranışında gözle görülür bir değişim var. Tabii ki iki devlet bir millet anlayışı ölmüş durumda değil ama ölüyor mu acaba kaygısı çok yaygın. İkincisi, Türkiye en yakın kardeşini sırtından bıçaklarsa, Orta Asya’da kardeşlik iddiasında bulunduğu diğer devletlerle de alışverişini kaybeder demekteler. Bu halk arasında gözlenen durum. Azerbaycan devleti de (hükümet değil devlet, çünkü burada hükümet, muhalefet yok devlet var) kendince birtakım önlemleri almaya başlamış durumda. İlk olarak mart ayı başında Türk işçilere normalde 1 yıllık vize ve oturma izni verirken sorun çıkartmayan devlet, yeni çıkarttığı yasayla vizelere 3 ay sınırlaması getirdi, oturum ve çalışma izinlerinin verilmesini oldukça zor koşullara bağladı ve bu koşulların yerine getirilmesi halinde bile masraflar 4-5 katına çıkarıldı. 3 gün önce ise (Obama’nın Aliyev’le görüştüğü gün) Vergiler Nazirliyi (Maliye Bakanlığı) gelişigüzel seçme usulü ile belirlediği Türk firmalarını, buna bizim firmamız da dahil, firmaların resmi muhasebecileri aracılığıyla brifing vermek üzere davet etti. Brifing konusu ise Türk-Ermeni sınırının açılması halinde burada çalışmakta olan Türk firmalarının yaşayabileceği sorunlardı. Bu brifing toplantısı başlamasına bir saat kala Obama-Aliyev görüşmesinin ardından ertelendi ama sonuç olarak böyle bir konunun konuşulmaya başlanması bile mide bulandırıcı oldu. Şahsi kanaatim bu koşullarla Türk-Ermeni yakınlaşması Azerbaycan gibi potansiyeli büyük bir ülkede, kardeşlik ilişkileri ve büyük ekonomik çıkarı olan Türkiye’nin bu çıkarlarını tehlikeye atmaktadır.

Sorumlu bir vatandaş olarak burada yaşananların ve çıkabilecek sorunların Türkiye tarafından daha büyük ciddiyet ve hassasiyetle ele alınması gerektiğini düşünüyorum.

(10 gün içinde Azerbaycan’da işimiz bittiği için buradan ayrılacağım, dolayısıyla yazdıklarım kendi çıkarlarımla değil Türkiye’nin çıkarlarıyla ilgilidir.)
Umut ALTINOK

Otomobilciler, bizi mi devleti mi kandırıyor

ESKİ Petkim Genel Müdürü, Makine Y.Mühendisi Mehmet Sedat Ertunç, ÖTV indiriminin hemen arkasından otomobil satıcılarının araç fiyatlarına yaptıkları "İnsafsız zam ve ahlaksız uygulamalar konusunda yaşadıklarımı yazacağım" diyor. Toyoto firmasında yaşadıklarını özetliyor:

"Toyota firması 16 Mart akşamı web sayfasında ÖTV indirimli fiyat listesini ilan etti.

Ben de eşim ve oğlum ile 17 Mart sabahı Toyota bayiine gidip kaparo yatırarak ve sözleşme yaparak bir araç satın aldım. İndirimli fiyat ile araç almak için ilk müşteri olduğum ve ilk sırada yer aldığım ifade edildi. Daha sonra araç gelecek diye 15 gün boyunca oyaladılar. Nisan ayı başında araç olmadığından teslim edemediklerini, gelecek aracı zamlı fiyattan vereceklerini söylediler.

Hatta bu fiyatın da 17 Nisan’a kadar geçerli olduğunu, aracın teslimi bu tarihi aşarsa ikinci bir zammın da uygulanacağını belirttiler.

Araç ithalatçıları bir yandan haftalarca stokların çok yüksek olduğunu, ÖTV’nin indirilmesi gerektiğini söyleyip lobi yaptılar, diğer yandan benim gibi ilk gün araç satın alan bir kişiye bile stokta araç yok deyip zam uygulamaya kalktılar. Keşke ÖTV inmese idi, ben Toyota’ya ödeyeceğim parayı devletime vergi olarak ödeseydim.

Devleti ve kamuyu araç stoklarının çok yüksek olduğu yalanı ile ÖTV indirimi sağlayıp, indirimli satışların daha ilk günü araç alan benim gibi tüketicilere, ’Stokta aracımız yok, araçlar gemide’ deyip zam uyguladılar ve sonra kamuya dönüp tekrar yalan söyleyerek ’Stoktaki araçlar bitti, zam yapmak zorundayız’ dediler.

Derslerinizde ve yazılarınızda katmerli yalana örnek olarak verebilirsiniz. Toyota geçtiğimiz günlerde ’müşteri memnuniyeti’ anketinde 1. oldu ve gazetelerde çarşaf çarşaf ilanları yer aldı. Alın size bir kara mizah örneği. Kal-Der’i de tebrik etmek lazım.

Web sayfalarında ise ’etik davranış’ söylemini ağızlarında sakız ediyorlar. İşte size Toyota’nın ’müşteri memnuniyeti’ ve ’etik davranış’ anlayışı."

Fiskobirlik 'YEŞİL Giresun’ yazıyor: Fiskobirlik batıyor, iktidar bakıyor! Dünyanın en büyük üretici kuruluşu adeta can çekişiyor, üreticinin borcunu ödeyemeyen, tüm gayrimenkullerine alacaklı bankaca haciz işlemi başlatılan Fiskobirlik 70 günden bu yana da çalışanlarının maaşını veremiyor.

Açıklama

SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Hüseyin Akan, "Üniversite senato toplantısında Kuran-ı Kerim okunduğu" (26.3.2009) başlıklı yazıya şu açıklamayı gönderdi: "Üniversitemiz senatosu 25.3.2009 günü saat 13.30’da 2547 sayılı yasanın 14. maddesi gereğince gündemdeki konuları görüşmek üzere toplanmıştır.

Toplantının açılışında ya da herhangi bir aşamasında haber başlığında ve içeriğinde yer aldığı gibi Kuran-ı Kerim ve dua okunmamıştır. Bu nedenle haber içeriğinde yer alan soruların cevaplandırılmasına gerek yoktur. Üniversitemiz Anayasamızın 2. maddesinde yer alan Cumhuriyet’in temel nitelikleri doğrultusunda, 2547 sayılı yasanın 4. ve 5. maddelerindeki amaç ve ilkeleri gerçekleştirmek amacıyla faaliyetlerini sürdürmektedir. Adını Milli Mücadele başlangıç tarihinden alan üniversitemiz hakkında sorumlu habercilik ilkelerine aykırı olarak yapılan ve hangi amaca hizmet ettiği belli olmayan gerçeğe aykırı haber nedeniyle üzüntü içinde olduğumuzu ve bu konuda tüm hukuki haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızın kamuoyu tarafından bilinmesini isteriz."

MESAJ PANOSU

AZERBAYCANLI
kardeşlerimizin Ermenistan kapısının açılmasına göstermekte oldukları tepkinin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarınca da gösterilmesi gerekmiyor mu? Ekrem EKŞİ (0542-513 79 59)

TURKSAM’ın Azerbaycan heyetinin katılımıyla ’Türk-Ermeni sınırının açılmasının Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine yansıması’ paneli bugün 14.00’te Gazi Mahallesi’ndeki TURKSAM Konferans Salonu’nda yapılacak.

Sinan Ogan, Azay Guliyev, Rauf Zeynı, Tenzile Rüstemhanlı. www.turksam.org/tr/a1630.html  

Yazarın Tüm Yazıları