Paylaş
Tam bir densizlik... Bunu koca koca profesörler, bilim adamları ve çevreci gönüllüler söyledi.
“Yahu insan bölgeye gelir, bir de bizimle görüşür, biz de onlara ne yapılmayacağını gösteririz” diyorlar.
Yani ekosistem tahrip ediliyor; çevre hakkı temel bir insan hakkı olarak giderek dumura uğruyor.
Çevre hakkı, sağlıklı bir yaşam hakkı ile doğrudan ilgili değil mi?
Çevreyi korumak-kollamak, hayatı korumak anlamında...
Aynı zamanda, çocukların, torunların da yaşamlarını...
“Adalet” uğrunda yüzlerce, binlerce km yürünecek kadar önemli... Adalet, yaşam onuru ile özdeş bir kavram..
Trakya’nın hukukunu savunmak aynı zamanda Anadolu’yu müdafaa etmek sayılmalıdır.
Temel hakların hepsi, “adil yargılanma hakkı, çevre hakkı, sağlıklı yaşam hakkı, güvenlik hakkı...” bir bütünsellik içinde değerlendirilir. Her türlü mücadeleyi hak ederler, zorunlu kılarlar.
Trakya’yı istila edecek çevre düşmanı projelere karşı göğüs göğüse mücadele zamanı geldi de geçiyor gibi...
Trakya Platformu 3´üncü Genel Kurulu, Tekirdağ Ergene’de yapıldı.
İşte bunlar anlatıldı.
Kimler mi katıldı? CHP Kırklareli Milletvekili Turabi Kayan (CHP’li vekiller yürüyüşteydi), Ergene Belediyesi Başkanvekili Yüksel Baydarlı, eski Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman İnci, eski İÜ Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Doğan Kantarcı, Doç. Dr. Gamze Varol, eski DSİ Edirne Bölge Müdürü Jeolog Osman Candeğer, Tekirdağ Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Cemal Polat, Av. Bülent Kaçar, Murat Sevgi, Göksal Çidem, Ziya Küçük, Hakan Dedeoğlu ve Gürcan Kırım gibi ünlü mücadeleci çevreciler vardı. Trakya Platformu’nunun Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ İl Yürütme Kurulu üyeleri, ciddi şekilde hazırlanmıştı.
Özetle söylenen; “Trakya insanını çevre felaketi bekliyor.”
Neler mi oluyor Trakya’da?
- TRAKYA’nın çeşitli yerlerinde birbiri ile ilgisi yokmuş gibi görünen çok farklı zannettiğimiz projeler yapılmaya çalışılıyor. Zaman geçtikçe fark ediyoruz ki; Trakya üzerinde çok büyük bir proje var ve aslında kendi yöremizde gördüğümüz kısımları, bütünün parçaları... Bugüne kadar bildiğimiz; Ergene Nehri’ne verilen atıklar, taşocakları, RES projeleri için orman alanlarının yok edilmesi, su havzasında çarpık sanayileşme gibi sorunlar halen çözülememişken bunlara yenileri ekleniyor.
- YEREL yönetimleri yok sayarak 1/100.000’lik planlardan 1/1000’lik planlara kadar bakanlıklarca işlenen yük limanları; limanlar ile termik santrallar arasındaki kömür ve malzeme lojistiği için TCDD tarafından inşa edilmesi 2017 bütçesinde planlanmış kömür treni (M.Ereğli-Çorlu)...
- ‘ENERJİ Üretim Alanı’ adı altında tarım arazileri üzerine planlanan kömüre dayalı termik santralları, ÇED gerekli değildir kararı verilen kül depoları...
- HER ŞEY güzelmiş gibi, bir de Trakya için planlanan milyonlarca kişilik göç dalgası. Mevcut yerleşim alanlarının çevresine tek elden planlanan irili ufaklı uydu kentler ve sanayi siteleri de cabası.
Asıl Marmaraereğlisi’ni yazacağız, bekleyiniz.
Yazdıklarımız karşısında siz de kahrolacaksınız.
GÜNÜN SÖZÜ
“Adalet solduğu zaman toplum çürür, devlet çözülür.”
Nurullah AYDIN
BİLİYOR MUSUNUZ?
KILIÇDAROĞLU’NUN YANINDA NE İŞİ VAR
SAKARYA Üniversitesi öğretim üyesi (sosyoloji) iken, FETÖ soruşturmasından sonra geçen eylül ayında Amerika’ya kaçtığı öğrenilen Prof. Dr. Musa Taşdelen’in kardeşi, eski Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Taşdelen’in (Bir önceki seçimde MHP’de milletvekili aday adayı oldu ancak Bahçeli ismini sildi, Danıştay cinayetinde Salih Kunter ve Kamil Ege’nin verdiği ifadelerde ‘azmettirici’ olarak adı geçti) Halk TV ekranlarında unvanı ile tanıtılarak Kılıçdaroğlu’nun yanında yürümesinin birçok Sakaryalı tarafından tepki ile karşılandığını, “Aslında bu yürüyüşte adalet derken biz onlar için de adalet istiyoruz. Onlar ‘sözde’ yorumlar yaparak günlük yayın akışını doldurmaya çalışıyor olabilir ama biz onların dediği gibi ‘sözde’ adalet için değil, ‘özde’ adalet için yürüyoruz” ifadelerini kullandığını.
DİDİM’DE PLAJLAR İŞGAL ALTINDA
DİDİM’in Akbük oteller bölgesinde bölge sakinlerinin denizden faydalanacağı alan yok gibi. Bölgede yer alan irili-ufaklı birçok otel plajlara şezlongları yerleştiriyor ve vatandaşın denizden faydalanmasını engelliyor. Bu arada plajlarda boş alan bulmak için şezlongların yakınlarından geçenleri de otel görevlileri sert bir şekilde engelliyor.
Bölge sakinleri, “Otellerin önünde oldukça geniş alanlar olduğunu, şezlongların bu bölgelere kurularak plajların boşaltılabileceğini” belirterek “Bu arada otel işgali altında olmayan alanları da bazı kişiler belediyeye kira verdiğini iddia ederek o bölgeleri de ancak ücret karşılığında yararlandırıyor. Bölge sakinleri Aydın Büyükşehir Belediyesi ile Didim İlçe Belediyesi’ni, bu işgale karşı dur demeye çağırıyoruz” diyor.
‘PLAJINA SAHİP ÇIK’
RIZA Ekipmen’in başkanlığındaki ‘Plajına Sahip Çık’ projesinin Şile Belediyesi ev sahipliğinde Uzunkum Plajı’nda yarın 14.00’te ‘Plajına Sahip Çık’ etkinliğinin yapılacağını belirterek “Vakfımız tarafından geliştirilen bu proje ile Mavi Bayraklı halk plajlarını kullanan insanlarda plajların temiz kullanım bilincinin oluşturulması ve kalıcı çözümün temizlemekte değil, kirletmemekte olduğu fikrinin benimsetmek istediklerini” söyledi.
Bakırköy, Beylikdüzü, Avcılar, Silivri, Ereğli, Çorlu, Tekirdağ, Şarköy lütfen sahillerinize sahip çıkın! Her hafta koli basili konusunda rapor yayınlayın.
ADALETSİZ TRT
TRT ekranında, AKP iktidarıyla ilgili son üç yılda 1.422 saat haber ve canlı yayın yapılırken, anamuhalefet partisi CHP için yalnızca 190 saat haber ve canlı yayın yapıldığını bildiren CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel bakın ne diyor: “Adaletsiz TRT, AKP’nin borazanı olmuştur. CHP’nin 7.5 katı süre tanıyan TRT’nin tarafsız olmadığının bir kez daha tescillenmiştir.”
Paylaş