Paylaş
Zaman ve maddi kayıp bunlar düşünülmüyor. Oysa Ankara’nın yanıbasında bulunan Atakule’ye araçla 5-6 dakika mesafede olan Muhye köyü, Yakupabdal Koyu gibi yerler halen boş. Eskişehir Yolu, Ankara’nın tahıl ambarı yılda iki ürün alınabilen verimli topraklara sahipti. Ankara’nın doğusu verimsiz
taşlı ve kayalık toprak. Hem depreme dayanıklı hem inşaata uygun ve şehire yakın... Yakında gıda problemi olunca kafamızı yine taşlara vuracagız. Unutmayalım dünyanın fabrikası olmayan tek şey topraktır.
Nejat TEKİNER
Bankacılık ‘kazıklamak’ değildir
(SAYIN Ali Babacan’a...)
Ülkemizdeki geçim sıkıntısı nedeniyle insanlar sadece gününü kurtarmaya çalışıyor, bu nedenle de bilerek ya da bilmeyerek borç girdabına düşüyorlar.
Emekli maaşımı aldığım Ziraat Bankası şubesinde Genel Müdürlüğün gösterdiği hedeflere ulaşarak işlerinden olmamaya çalışan personel şube içinde simit satar gibi her emekliyi yüksek sesle çağırarak ek kredi hesabı açtırıyor. “Ne olur hesabı açtırın, isterseniz sonra iptal ettirin” diyorlar.
Ben de personelin düştüğü bu hale acıyarak sonradan iptal ettirmek üzere ek kredi hesabı açtırdım ve maaşımında sadece bir bölümünü alarak ayrıldım.
Daha sonra banka kartımı verdiğim eşime acelemden dolayı ek hesap açtırdığımı söylemeyi unuttum. Eşim de hesapta para var zannederek 250 TL krediyi de çekiyor.
Bizler bile bu yanlışlığı yapıyorsak, bu konulardan hiç anlamayan diğer emekliler ne yapar kimbilir?
Varsın kar’ı tavan yapan Genel Müdürlük yetkilileri, işlerinden olmayan personel uykularında rahat uyusun.
Nasıl olsa borç batağına düşürdükleri emekliler sabaha kadar uyanık.
En azından ben ay başında 250 TL daha az maaşla yeni kredi çekmeden nasıl bir ay idare edeceğim diye sabahlara kadar uyanık olacağım.
S.A.
Paylaş