Yalçın Bayer: TIME bizi aldattı mı?

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

AMERİKA'dan okurumuz telefonda anlatıyor: Hürriyet'in web sitesinde 'Trilyonlar versek böyle reklam olmaz' diye Time Dergisi’nde yer alan 'Türkiye'nin Hazineleri' haberini gördüm. Ayrıca Ankara'ya telefon ettiğimde babam bu haberden söz ederek, Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun TV'de TIME'ın bu başarısını övdüğünü aktardı. ‘‘Türkiye bedava reklam yapıyor. Bu yıl çok turist gelecek’’ dedi. Ben de sevindim.

Okurumuz Mazlum Erdoğan, Kansas City' de TIME almış, ancak böyle bir kapak ve yazıya rastlamamış. Kapakta, AOL ile Tıme Warner'ın medya evlililiği haberi varmış... İç sayfalarda Türkiye ile ilgili 'Türkiye, Apo kararını erteledi' diye küçük bir özet haberi görmüş. Time'ın web sitesine - www.tıme.com.- girmiş, Avrupa, Asya ve Amerika baskılarının örneklerinde de böyle bir şeye rastlamamış. ‘‘Amerika' nın saygın haber dergisi, bizi uyuttu mu acaba?’’ diye soruyor.

Evet, olay gerçekti. Ama arkasında ne vardı?

Oruç'un davası

ADALET Bakanlığı ilgilileri arayarak, Adnan Hocacılar'dan Serkan Ciminli'yi öldürdüğü iddiasıyla 24 yıl ağır hapis cezasına mahkûm edilen Ramazan Oruç hakkında İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın şu anda Yargıtay aşamasında bulunduğunu bildirdiler. Bu durumda yargı süreci bitmediğinden bakanlığın yapabileceği bir şey yok.

Oruç'un, aynı konuda Yargıtay Başkanlığı ve ADD'ye aynı mektubu gönderdiği öğrenildi.

Garip ilişkiler

AHMET Çetinsaya ile Kadir Çelik arasındaki 'Pizza Way' ortaklığı, Bahçeşehir Ticaret Merkezi'ndeki dükkánların kimler arasında 'bölüştürüldüğü' gerçeğini de ortaya çıkardı.

İhale sonucu dört dükkándan pizzacıyı Çetinsaya ve Çelik adına Çetinsaya’nın yeğeni Orhan Göncü, fırını Ali Yasak (Drej Ali) ve Cafe-Bar'ı da Mehmet Özbay aldılar. Özbay’ın, gerisindeki işletme ise Limon şirketi gözüktü.

'Mehmet Özbay' meçhul değil; Abdullah Çatlı'nın kullandığı bir 'kimlik'...

Bahçeşehir sakinleri, tanıdık bu simanın Susurluk Olayı'ndan sonra Abdullah Çatlı olduğunu öğrendiler.

Olayı yakından bilen bir okurumuz, ‘‘Buraya her zaman iki kişi gelirdi, birini Susurluk'tan sonra tanıdık; Çatlı imiş, diğeri de Mehmet Özbay’’ dedi.

Susurluk'tan sonra İngiliz pasaportlu 'Mehmet Özbay' ortadan kayboldu. Hálá meçhul bir kişi... Ancak Esenyurt Belediyesi'ne işyeri ruhsatı için verdiği belgelerde Özbay, 1961 Suruç doğumlu, İngiliz pasaportunu 31.10.1994'te almış... Özbay'ın, Emlakbank Vakfı ile yaptığı 'Kira Sözleşmesi'nde ikametgáh adresi olarak 'İstiklal Caddesi, Balyoz Sok. No: 4/4, Beyoğlu' olarak gözüküyor.

Çok karmaşık ilişkiler... Bunun gerisinde neler döndü, bu alışverişte hava parası ve komisyonlar alındı mı, doğal olarak bilinemiyor.

Demek ki, öküz öldü, ortaklık sona erdi. Ortaya çıkan gerçekleri ibretle izliyoruz.

Ayaydın'ın açıklaması

ÖNCEKİ gün, Bahçeşehir'deki dükkánların 1995'lerin Emlakbank Genel Müdürü olan şimdiki ANAP Milletvekili Prof. Aydın Ayaydın tarafından,' ‘Mehmet Özbay’ adıyla bilinen Abdullah Çatlı'nın kontrölünde dağıtıldığını yazmıştık. Ayaydın buna itiraz ederek, bu iddiaların gerçekleri yansıtmadığını söyledi:

‘‘Bahçeşehir'de bulunan Pizza Way isimli dükkán ve diğer dükkánlar, Emlakbank'a ait değildir. Bunların mülkiyeti, Emlakbank çalışanlarının kurdukları vakfa aittir. Vakıf idaresi, bildiğim kadarı ile iki büyük gazeteye ilan vererek bu dükkánları kiraya vermek üzere ihale açmıştır. İhalede en yüksek teklifi veren pizza dükkánını, yazıda adı geçen Ahmet Çetinsaya'nın yeğeni kiralamıştır. Bu şahsın başka ortağı var mıdır, yok mudur; Emlakbank Genel Müdürü'nün bundan haberi olamaz. İşin gerçek yönü budur. Yoksa bahsettiğiniz gibi Abdullah Çatlı kontrolünde kiralama yapılması gibi bir olayın gerçekle hiçbir ilgisi yoktur.

Emlakbank yönetimine bunu sorduğumda dükkánların ihale verilmesi nasıl yapılmıştır, kime verilmiştir, bunları rahatlıkla öğrenebilirsiniz? Emlakbank Genel Müdürü olarak bu konulara hiçbir dahlimin olmadığını bilginize sunarım.’’

ÖZDEMİR: BEN VERMEDİM

Ali Talip Özdemir, Tanıtma'dan sorumlu Devlet Bakanlığı döneminde Sepetçiler Kasrı'nın, daha önce de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne verildiğini hatırlattı. ‘‘Biz devlet olarak Anıtlar Kurulu'nun verdiği ölçüde onardık’’ dedi. Dönemin Maliye Bakanı Lütfullah Kayalar'ın da devirle bir ilgisi olmadığı belirtildi. Peki Çetinsaya’nın vakfına bu rantı kim verdi? Geçen dönem tanıtmaya bakan Devlet Bakanı Cavit Kavak mı?

Mehter konseri

KÜLTÜR Bakanı İstemihan Talay dün Viyana'dan yurda döndükten sonra ‘‘Türkiye'nin 200 bin doları mehter gürültüsüne gitti‘‘ yazısı üzerine şu açıklamayı yaptı:

‘‘Osmanlı'nın kuruluşunun 700. yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde, 26.8.1999'de Viyana'da yapılacak olan ‘Mehter'den Alla Turca'ya' konseri deprem nedeniyle ertelenmişti. Daha sonra yeni bir tarih saptanmış, 700. yıl nedeniyle düzenlenen konserlere diğer bir anlam da katılarak gelirlerinin depremzedelere aktarılması kararlaştırılmıştır. Ankara, Viyana ve Bratislava'da yapılan bu konserlerin birinci amacı ülkemizin yurtdışında tanıtımı ve Osmanlı İmparatorlu'ndan modern Türkiye Cumhuriyeti'ne ulaşan güçlü kültür sentezinin bir sanat yorumuyla iç ve dış kamuoyuna duyurulmasıdır. Vakıfbank ve THY'nin de sponsor olduğu organizasyonun depremzedelere aktarılacak olan gelirleri ise bilet satışı ile CD ve video kaset satışından oluşmaktadır. Böylesine büyük bir organizasyonun gelirinin, giderleri karşılaması söz konusu değildir.’’

SSK İstanbul Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Caniklioğlu, ‘‘Kimin marifeti’’ yazısındaki görüşlere teşekkür etti. Ancak, SSK yönetimi veya Sayın Yaşar Okuyan'a feveran ettiğim gibi bir anlam çıkarılmamasını isteyerek ‘‘Böyle bir hastanenin yönetim sorumluluğu tahminlerin ötesinde ağır bir yüktür. Bu yükün camiadan arkadaşlar tarafından nöbetleşe taşınması bizi ancak memnun eder. Kendilerine yardımcı olmak ve SSK'ya her seviyede hizmet etmek bize şerif verir’’dedi..

Yazarın Tüm Yazıları