TİM-Kimya’da tartışma büyük: Paravan adaylar sahnede

Akyüz cevaben diyor ki: “İKMİB’in (kimya) 2017 gelir bütçesi 28.000.000 TL değil 19.785.000 TL olarak gerçekleşmiştir. (Biz 2018 bütçesinden söz ediyoruz, 2017 değil. Y.B.)

Yine, 2017 yılı bütçesi danışmanlık hizmetleri yazınızda ifade ettiğiniz gibi 1.700.000 TL değil, 1.594.861 TL olarak gerçekleşmiştir. Ayrıntısı ile şöyledir: Hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmetleri, mali müşavirlik hizmetleri ve iç denetimimize ödenen tutarlar, gümrük danışmanlıkları, fuar stant tasarım ve koordinasyon hizmetleri, pazar araştırmaları ve raporlama hizmetleri, AB projeleri hazırlanması için teknik hizmet danışmanlık alımı, iletişim ve basın danışmanlıkları, sektörel hizmet uzmanlığı alımı. Kısacası, para sarf etmeyi bir kenara bırakın, ihracatımızın daha spesifik alanlarda uzmanlaşması sağlanmıştır.”

Bazı ihracatçılar ise soruyorlar:

TİM’in kimya bölümü seçimi öncesinde Murat Akyüz’le yönetimde birlikte çalışan Selçuk Aksoy (başkan yardımcısı), Burak Önder, Ersin Tari, Haşim Çetin ve Ali Fatinoğlu (genişletilmiş yönetim kurulu üyesi) gibi isimler yanınızdan niye ayrıldı?

Plastik Tanıtım Grubu için ihracatçılardan yapılan kesintilere engel olan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu’ya hangi girişiminden dolayı tepki gösteriyorsunuz, onun mücadelesine Ekonomi Bakanı neden destek verdi?

SANDALYEYİ BIRAKMAK ZOR

Murat Akyüz “Ben 61 ihracatçı birliğinin çatı örgütü Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin muhasip üyesiyim, benim hakkımdaki iddialar doğru olsa beni niye seçsinler” diyor. Bizim de bir sorumuz var: Trakya’da kirli petro-kimya sanayi kurulması işinde kimler vardır?

TİM’deki egemenliğin sürmesini isteyenler iki dönem kuralını getirdiler. Kendileri başkan olamayacaklarından ortaya çıkarılan ‘paravan adaylar’ için kimsenin bir şey söylediği yok. Bu konu çok karışık, buradaki hesaplar müfettişlerin ve bakanlığın işi olmalı. Konuyu merak edenler pazartesi günü Haliç Kongre Merkezi’ndeki kongreyi izleyebilir.

GÜNÜN SÖZÜ

“Asıl sorun, hata yapmak değil, denememektir.” Sanford Meisner

ORMANLAR BÖYLE KORUNAMAZ

ORMAN Bakanlığı’nın çeşitli kademelerinde uzun yıllar görev yapan ve gönderdiği yazıda ‘Emekli Orman Genel Müdürü’ imzasını atan Cahit Nasırlı’ya Orman Genel Müdürlüğü’nden (OGM) cevap geldi. Ormanlar çeşitli gerekçelerle, gelişigüzel tahsislerle yağmalanırken, bu açıklamayı doyurucu bulmuyoruz. Cahit Bey, ormana ilişkin ‘derin’ eleştiriler yapıyor. Böyle bir açıklama meseleyi aydınlatmaz. Nasırlı “Ormandan açılmış alanların orman dışına çıkartılması mümkün değildir, bunun için yeni bir Anayasa değişikliği yapılması gerekir” derken, OGM açıklamasında şöyle deniliyor: “Bu hükümler hazırlanırken Anayasa’nın 169. ve 170. maddeleri göz ardı edilmemiş, bu hükümlerde yer alan temel kurallardan hareketle orman alanlarının daralmasını önleyici tedbirler alınarak yeni ormanların tesisine imkân sağlanmıştır.”

BİLİYOR MUSUNUZ?

- KÖY Enstitüleri’nin kurucularından İsmail Hakkı Tonguç’un belgeliğinin, TED Üniversitesi aracılığıyla, www.tongucvakfi.org.tr adresinden sanal ortam üzerinden akademik araştırmalara açıldığını...

- BATMAN’da 18 Nisan Çarşamba günü toplanacak ‘1. All Anatolia Turizm Yatırım ve Pazarlama Zirvesi’nin Türkiye ve dünya turizm hareketinin çok değerli isimlerini bir araya getireceğini...

- ZEYNEP Oral, Nasuh Mahruki ve Tamer Levent’in konuşmacı oldukları Bedri Baykam’ın moderatörlüğünde yapılacak ‘Dünya Sanat Koksun!’ panelinin bugün 18.00’de Piramid Sanat’ta yapılacağını...

- SARIYER Belediyesi ve Ülke Politikaları Vakfı’nın düzenledikleri ‘Ekonomi Politikalarının Geleceği’ sempozyumunda Zekeriya Temizel, Selin Sayek Böke, Erinç Yeldan ve Kamil Yıldız’ın bugün 10.00’da YKKM’de konuşacaklarını...

- GIDA, kimya, ziraat mühendisleri ve Çiftçi-Sen’in pazar günü 13.00’te Caddebostan Kültür Merkezi’nde ‘Şeker Çalıştayı’ düzenleyeceklerini...

- CHP Uzunköprü İlçe Başkanı Özlem Becan’ın yarınki ‘Türkiye Nereye Gidiyor’ panelinde Okan Gaytancıoğlu, Erdin Bircan, Can Ataklı ve İmambakır Üküş’ün konuşacaklarını...

KENDİ YAZILIMINI YAPMAK

- BAZI işler çok zor gibi görünebilir. Ancak 80 milyonluk dev Türkiye’nin kendi yazılımlarını üretebilecek kadroları vardır. Hiç zaman kaybetmeden yerli programcıların önünü açmalıyız. Vergi kolaylığı sağlayarak ve teşvik vererek; iletişim, teknoloji, simülasyon, çizim, tasarım, eğitim vb. ile ilgili uygulamaları üretmeliyiz. 20 milyon kadar ailemiz var. İş yerlerindeki, okullardaki, evlerdeki 15 milyon kadar bilgisayarın yüzde 99’unda maalesef ABD, Almanya, Güney Kore, Çin gibi ülkelerin bilimcileri tarafından üretilmiş yazılımlar vardır. Özellikle Microsoft firması 25 yıldır bizi sonuna kadar sömürmektedir. Her yıl yeni (?) bir işletim sistemi ve uygulama paketi çıkaran bu firma ekonomimize yılda 1-2 milyar dolar, toplamda 50 milyar dolar kadar yük bindirmiştir. Ali ÖZDEMİR  www.aliozdemir.net

-BOŞANMIŞ anne, soyadını çocuğuna verebilir kararı üzerine AYM ve Yargıtay hâkimlerine soruyorum: Bu çocukların anne-babalarının yerinde olmak ister misiniz?  Mustafa Kemal ARIĞ