Paylaş
Ama bu inşaat yoğunluğu ile kaynaklar giderek tükeniyor.
Yaklaşık kuş uçuşu 180 km öteden Istıranca’dan (Vize) su kanalları ile Kumkapı Fatih ve Sultanahmet’teki sarnıçlara su getirilmiş.
Bu su kanalının varlığını kamuoyu yeni öğrendi... İTÜ’nün çalışması ile uzaydan hattı tespit edildi, belgesel oldu.
Bu ‘müthiş’ projenin varlığını, bizlerden önce yabancılar ‘keşfetmişti’...
Amerikalı bir gazeteciye 30 yıl önce Ergun Çağatay’la rehberlik etmiştik.
Hafta içinde Vize’de... Karadeniz’dekiler kadar olmasa da bir araya gelerek ‘Trakya’yı yağmalatmayalım’ toplantısında bir araya geldiler.
Ergene Nehri’nin çıktığı..... bilmem ne su başında...
Ne kadar duyarlı insanlar; kadınları ve köylüleri ile birlikte...
Düşünün, şişe ağzı gibi bir coğrafyada giderek, ‘devleşen’ İstanbul’a bugün biz Düzce’den su getiriyoruz. (İSKİ’nin 2. boru hattı da ihale edildi.)
İstanbul bu kadar ‘şişerse’ ona hiçbir şeyi yetiştiremeyiz.
Ne sağlıklı içilebilecek suyu, ne balığı, ne de buğday ve domatesi kalacak.
‘Suyun verdiği hayat’ bizi her zaman düşündürmeli. Doğamız ve yaşamımız ihmal edilemez.
TURMEPA, vahim tabloyu sergiledi
Türkiye’ye sahil ve deniz kirliliği ile mücadeleye öncelik verenlerin kuruluşunda öncülük ettiği DenizTemiz Derneği’nin (TURMEPA) ‘balık ekmek’ (Kılıç Balıkçılık’ın ikramıydı) gününde bir araya geldiler. TURMEPA, kıyı ve denizlerin korumasını ulusa bir öncelik haline getirmek ve gelecek nesillere temiz denizlerin kucakladığı yaşanabilir bir Türkiye bırakmak amacıyla 1994’te Rahmi Koç’un kurucu başkanlığında Deniz Ticaret Odası ile birlikte kuruldu.
17 yıl içinde Türkiye’nin önde gelen deniz odaklı sivil toplum kuruluşu haline geldi.
Kurulduğunda 29 üyesi olan derneğin, bugün 300’ü aşkın tüzel olmak üzere 1000’e yakın üyesi var... Dernek çevre için birçok projeye imza atıyor. Göcek, Fethiye ve Samsun’da merkezler kurdu; sıra şimdi Saroz’da...
Yatlardan yılda 6 bin ton atık su, bin ton da katı atık topluyor.
Denizlerden katı atık toplamayı belediyeler eliyle ihaleye çıkarıyor.
Kıyı koruma alanları için ‘bayrak’ sallıyor... TEMA’nın karada ‘yeşil’ için yaptığı koruma çalışmaları gibi...
Üsküdar Nakkeştepe’deki TURMEPA merkezinin bahçesinde, Türkiye’nin en büyük balık yemi üreticisi ve dünyanın en büyük yavru balık üreticisi Kılıç firmasının sunduğu balık-ekmek ikramından sonra, denize atılan ‘çöp’lerden oluşan ‘örnek’ bir sergi açılmıştı.
Neler yoktu ki, insan görünce utanıyor... Elektrik süpürgesi, matkap, hoparlör, walkman, cep telefonu, tezgah, lavabo, tencere, çaydanlık, demir ve plastik eşyalar, trafik dubası, polis barikatı, araba lastikleri vs... Ortaöğretim ve lise öğrencilerinin çok etkileneceği bir sergi...
Yaramancı’nın yanında, 6 yıl TURMEPA’nın Genel Müdürlüğü’nü yürüten Levent Ballar’dan sonra görevi devralan Aksit Özkural vardı. Ankara Hukuk mezunu olan Özkural, İş Bankası kökenli... KKTC, İngiltere ve Bulgaristan’da üst düzey bankacılık görevlerinde bulunmuş... Hilton’dan sonra Koç, Sabancı ve Yeditepe Üniversiteleri ile TEGV’de çeşitli görevler üstlenen Mine Göknar ise eğitim çalışmalarını üstlenmiş TURMEPA’da...
Bu ekibin, denizlerin ve sahillerin korunması için ortaöğretim ve lise öğrencilerinden binlerce ‘Mavi Yunus Dedektifi’ni göreceğiz.
Marmara nefes alamıyor
TURMEPA Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan M. Yaramancı, etkinlikte çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“Türkiye denizlerini yitiriyor.”
Marmara’nın hızla maviliğini yitirip yeşile dönüştüğünü, denizde oksijen değerinin yer yer sıfıra yaklaştığını, Doğu Marmara’nın dibinin organik çamurla kaplandığını ve en önemlisi de ekonomik değeri olan 124 balık türünün son 40 yılda yok olduğunu açıkladı Yaramancı...
Özetle; Marmara “nefes alamıyor”, Karadeniz “artık ölüyor’; Ege Denizi “çırpınıyor” ve Akdeniz “boğuluyor...”
Ne kadar vahim bir durum olduğunu fark etmemiz gerekiyor.
Manzara ortada... Denizlerimizi, karadan ve denizden gelen kirlilik nedeniyle hızla kaybediyoruz.
Denizlerle birlikte çevremiz de tükeniyor.
Balık türlerimiz hızla azalıyor.
Açıkçası denizlerimiz ‘kritik eşik’te...
Herkesin desteği olmadan denizleri kurtarmak olanaksız.
Tüm bu çabalar denizleri kurtarmaya yeter mi?
Yetmez tabii.. Bu nedenle denizlerimizde herkesin tuzu bulunmalı.
‘Bağışcılar’ bezdiriliyor
KARACAAHMET’deki Şakirin, Zincirlukuyu ve Çengelköy’deki Kerem Aydınlar camilerinin bahçelerinde TSK’ların kurduğu bağış masaları kaldırılmış nedense... En çok bağış yapılan TEV, ÇYDD, TEMA gibi kurumların ekiplerine cami dışına gidin denmiş... Tabii ‘işporta’ usulü bağış alınması da tartışmalar yaratmış.
Böyle bir kararı Mezarlıklar Müdürlüğü almış.
Bir dostumuz, Şakirin Camisi’nde bu durumu görmüş. TEV’in adamlarına “Neden avlunun dışındasınız?” diye sormuş; “Artık bizi cami bahçesine almıyorlar” yanıtını almış... Cami görevlileri arasında kavgalar oluyormuş.
Birileri bunun nedenini açıklamalıdır.
Biliyor musunuz
- CHP Genel Merkez kulislerinde, İstanbul İl Başkanlığına, geçen dönemin milletvekili Çetin Soysal’ın adının geçtiğini...
- DSP’nin 10 Temmuz’da yapılacak olağanüstü kongrede Genel Başkan Masum Türker’e karşı Genel Başkan Yardımcısı ve eski İstanbul Milletvekili Hasan Macit ile DSP Gençlik Kolları eski Genel Başkanı ve PM üyesi, ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi mezunu, Trabzonlu Emrah Konuralp’in (27) de aday olarak çıktıklarını...
Paylaş