‘Sizi ben bile kurtaramam’

YIL 1960... Nisan ayında Türkiye kaynamaya başlamıştı. DP’li milletvekilleri Mazlum Kayalar (Bursa) ve Dr. Baha Akşit (Denizli), toplumda başlatılan hareketin DP’ye karşı başlatılan bir faaliyet olduğunu söyleyerek, kanundışı olarak tanımladığı bu olaylar hakkında tahkikat başlatılması için Meclis’e teklif vermişlerdi.

Haberin Devamı

‘Tahkikat Komisyonu’ kurulmasına ilişkin kanun şiddetli tartışmalardan sonra kabul ediliyor. Muhalefet milletvekilleri isyan ediyor. Hatta Meclis görüşmelerinin yayınlanmasına yasal engel getiriliyor.
Görüşmeler sürecinde 12 CHP milletvekiline 3-4 celse katılım mahrumiyeti  verilirken, İsmet İnönü’ye de 12 celse katılım yasağı verilmişti. Bu kanunda neler yoktu ki... ‘Tahkikat Komisyonu’ kanun hükmünde kararlarla yetkili kılınmıştı.
CHP Genel Başkanı İsmet İnönü buna büyük tepki vermiş, “Biz demokratik bir rejim kurduk, Bu demokratik rejimi istikametinden ayırıp baskı rejimi haline götürmek tehlikeli bir şeydir. Bu yolda giderseniz sizi ben bile kurtaramam” demişti.
Bugünlerde bazıları, İnönü’yü hak etmediği halde Hitler’e benzetiyor. Böyle insanlara ancak acırım, lakin bugün böyle konuşuyorsa kendisi, bunu mümkün kılan Mustafa Kemal ve silah arkadaşı İsmet İnönü’ye şükretmesi gerekir.
Metin ATAMER

Haberin Devamı

Malatya’dan tepki

BAŞBAKAN’ın Hitler benzetmesi nedeniyle İsmet İnönü’nün hemşerilerinden Malatya Sivil Toplum Örgütleri adına Prof. Dr. Mesut Parlak imzasıyla yayınlanan bildiride, “İnönü’nün, hiç beklenmediği şekilde siyasi bir polemiğin konusu haline getirmesinin Malatyalıları üzdüğü” belirterek “Tarihi gerçeklere son derece aykırı bu tip benzetmeleri talihsiz ve yakışıksız bir değerlendirme olarak görüyoruz” deniliyor.

Gerçekler gizleniyor

3. köprü için yapılan açıklamada, satır aralarına gizlense de, 260 km’lik planlanan yolun % 70’i yani 182 km’si orman alanlarından geçmektedir. Resmi açıklamada % 48’i orman + % 12’si 2/b + % 10’u da diğer hazine arazileri deniliyor. Acaba böyle mi?
Orman Mühendisleri İstanbul Şubesi yaptığı açıklamada, bunun ‘gayriresmi’ anlamını şöyle açıklıyor: “% 48 orman + % 12 işgal ve gasp edilmiş orman alanları + % 10 orman içi açıklıklar ile mera vb. doğal ve yabanıl alanlar. Bu alanların tamamı orman ekosisteminin parçalarıdır ve halka ait, kamusal alanlardır. Bunları ayrı ayrı yüzdeler olarak açıklamak iyimser bir ifadeyle ‘ağaçlardan ormanı görememek’ ya da gerçekte toplumdan gerçekleri gizlemektir.
Orman içinden geçecek 182 km 4+4 otoyol demek (otoyolların iki yanındaki güvenlik amacıyla açılan 40 m + 40 m alan da eklendiğinde) 182 km uzunluğunda 125 m genişliğinde, toplam 2.275 hektar (bir hektar iki futbol alanı büyüklüğündedir) ormanlık alanın doğrudan yok edilmesi demektir.
Köprünün yapılması halinde kente, çevreye ve doğaya karşı suç işlenecektir.”
TEM otoyolu boyunca kentin doğusu ile batısı arasında uzanan, ‘yağ lekesi’ şeklinde büyüyerek doğal yapıyı tahrip edecek niteliksiz yapı stoku ile Boğaziçi ve FSM köprülerinde yaşanan süreç tekrarlanmış olmayacak mıdır?

Haberin Devamı

Mesaj Panosu

İSTANBUL 2010 Ajansı, Elazığ Fırat Üniversitesi’nce düzenlenen Bahar Şenlikleri’nde üniversite öğrencilerine ve Elazığ halkına deprem sonrası moral vermek amacıyla ‘Mor ve Ötesi’ konserini 23 Mayıs için uygun gördü. Ancak daha sonra bu kararı durdurdu. 24 bin öğrenci adına bu kararı kınarken, ajanstan sorumlu Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’dan destek bekliyoruz.
Mehmet GÜLÜMSEL
Öğrenci Konseyi Başkanı
ELAZIĞ

Bisiklette konu mankeni olduk

“46. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu tamamlandı, şimdi birkaç şey söylemek isterim” diyor Bisiklet Sevenler Derneği Başkanı Ünal Torun... Dinliyoruz:
“Bu konudaki yazınızın başlığı ‘Bisikletin kıymetini bilin’ idi. Turdan sonra ise ‘Bisiklet sporunu ve turu bugünlere taşıyanların kıymetini bilmiyoruz’ başlığını düşünülebiliriz.Yarışmalar neredeyse yarım asra yaklaştı. Bugün bu turu tertipleyenler hakikaten güzel bir organizasyon gerçekleştirdiler, şapka çıkarılır. Ancak aynı kişiler eskiyi küçümseyerek papağan gibi ‘Bu tür üç senedir böyle yapılıyor, eskiden neydi ki’ gibi komentarlar üretip olayı basına da böyle lanse etmeleri gerek ahde vefayı kenarı atmak, gerekse yaklaşık 43 seneyi yok saymak olmuyor mu? 1964’te Talat Tunçalp’in başkanlığındaki federasyonun o turu Cemal Gürsel adına düzenlemelerinde ne kadar emek sarf edilmiştir, bilinmez. O gün yapılanlar bugünkünden küçümsenemez. 4 kez federasyona olmak üzere bu spora 19 yıl hizmet ettim. Gün oldu turu neredeyse yok olmaktan kurtardık, gün oldu o günün şartlarına göre bugünkü rakiplerimizden daha büyük rakipler karşısında etaplar kazandık, turu 1’incilikle bitirdik. Şampiyonlar ligi final maçını Türkiye’de oynatmak başka, şampiyonlar ligi finalini oynayan takım oluşturmak başkadır. Ne yazık ki son yıllarda Türk bisikletçileri turda konu mankeni olmaktan ileri gidemiyorlar. 72.5 milyonluk Türkiye’de böyle bir turu organize etmek başarıdır ancak 7 sporcu bile yetiştirememek düşündürücüdür. Devletin büyük katkısı ile organizasyonda başarı gösterildi ama bisiklet sporunu ayrıca tartışmak gerek.”

Haberin Devamı

BİLİYOR MUSUNUZ

- TRAKYA Üniversitesi’nin düzenlediği Balkanlar’daki yükseköğrenim kurumlarının karşılaştığı zorluklar ana temalı “III. Balkan Üniversiteleri Network Toplantısı-Balkan Bahar Eğitim Konferansı”nın 7-8 mayıs tarihlerinde üniversitenin Balkan Kongre Merkezi’nde yapılacağını...
- SİLİVRİ Belediyesi’nin düzenlediği Börek Festivali’nin yarın Ortaköy Köyü’nde yapılacağını...

Yazarın Tüm Yazıları