Birçok belediye başkanı, saz ve sözle adını duyurmuş olabilir... Ama sahnede ilk kez bir piyano çalan belediye başkanı görüyor Türkiye... Başka birisi daha önce varsa bilemeyiz. Sahnede elleri titriyor; heyecanı da dorukta bu ’sanatçı’nın... Sahnedeki isim Menderes Türel. Yer Antalya Atatürk Kültür Merkezi büyük salonu.
Sanat yönetmenliğini Fazıl Say’ın yaptığı 9.Uluslararası Antalya Piyano Festivali’nin önceki akşamki açılışında Bach’ın fa minör piyango konçertosunu seslendiren Menderes Türel, konçertoyu bir kez durup tekrarlasa da, 8 dakika piyano başında kaldı. Çok heyecanlı olduğu gözlenen Türel, "Bir hata yaptım.Aslında hatasız çalıyordum ama heyecanıma verin.Ellerim titredi" dedi.
CESARET SAY’DAN DESTEK AYKAL’DAN
Gürer Aykal yönetimindeki Antalya Devlet Opera Balesi Orkestra ve Korosu’nun Fazıl Say’a eşlik ettiği açılış konserinde ’misafir piyanist’ olarak sahneye çıkan Türel,Atatürk ve Fatih’in sanat ve sanatçılar hakkındaki sözlerinden vurgulamalar yaptı. Hayatı, sanatın, estetiğin ve üretimin güzel kıldığına inandığını söyleyen Türel, 1981’de ara verdiği piyanosunun başına yeniden Fazıl Say’ın önerisiyle geçmiş. Gürel Aykal da cesaretlendirmiş.
Eşi ve oğlu da teşvik etmişler. Bunun için 8 aylık bir çalışma yapmış, küçük yaşlarda piyano ve armoni dersleri aldığı hocası Besim Akkuş ile de bir araya gelmiş; Say ve Aykal’la beş kez çalışma yapmış. "Siyasetin iddiası, hırsı ve hedeflerini ancak sanatın bilgeliği ve hüneri insani kılabilir" derken, Atatürk’ün şu sözünü de aktarmayı ihmal etmedi:
"Herkes milletvekili olur, başbakan, cumhurbaşkanı olur, sanatçı olamaz."
Açılışı kimler mi izledi?
Antalya Milletvekili ve Adalet Bakanı M.Ali Şahin, Vali Alaattin Yüksel ve Antalyalı sanatseverler... Konuk gazeteci ve müzik yazarlarından görebildiklerimiz arasında Güneri Cıvaoğlu, Hıncal Uluç, Nazlı Ilıcak, Ergun Babahan, Mustafa Karaalioğlu, Rıdvan Akar, Yazgülü Aldoğan, Dursun Gündoğdu, Ünal Ersöz, Bülent Ecevit, Evin İlyasoğlu, Kemal Küçük, Şefik Kahramankaptan, Egemen Berköz, Serhan Bali vardı.
Ve siyasetçileri sorarsanız... Davetli oldukları -Başbakan mutlaka olmalı- halde Ankara’dan Bakan Şahin’in dışında 2 milletvekili, AKP İl Başkanı Hüseyin Samani, belediye meclis üyeleri, kadın kolları başkanı ile Kepez Belediye Başkanı bulunuyordu.
Önce ülkenin durumunu beğenmediğini belirterek, "Kızımı alıp gideceğim" sözleriyle AKP’nin tepkisini çekmiş, son olarak ’Nazım Oratoryosu’nun Frankfurt Kitap Fuarı’nda seslendirilmesinden vazgeçilerek ’Yunus Emre Oratoryosu’nun programa alınması Fazıl Say’ı oldukça üzmüştü. SKY TV’de Enver Aysever’in programına konuk olan Say, Bakan Günay için "Artık hiçbirine güvenmiyorum" demişti.
Öte yandan AKP’nin vitrinde tuttuğu ve yeniden aday gösterilmesi beklenen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile Say’ın dostlukları bu festivali uluslararası alana taşımıştı. Dünyanın en önemli beş piyano festivalinden biri olarak nitelenen etkinliğin bu yönüyle AKP-Say ve özellikle Bakan Günay ile Fazıl Say arasındaki ’soğuyan’ ilişkiyi ısıtmada bir işe yarayıp yaramadığı da ayrı bir merak konusu oldu.
Fazıl Say gibi bir sanatçının sanatsal performansını koruyabilmesi için bu tür ’siyasi gerginlikler’den uzak kalması gerekmiyor mu?
Menderes Türel’in Antalya’daki projeleri ise bir başka yazı konusu.
Piyanoya hücum
7 Kasım’dan 23 Kasım’a kadar sürecek festivalde dünyaca ünlü piyano virtüözleri içinde Fransız Lise de La Salle, Sırp Ivo Pogorelich, Çinli Sa Chen ve Rus Vladimir Spivakov yönetimindeki Moskova Virtüözleri eşliğinde çalacak olan Alexander Gindin göze çarpıyor. 9 etkinliğin yer aldığı festivalin bütün biletleri her yıl olduğu gibi önceden bitmiş; 50’ye yakın turist de var bunlar arasında.
Beş yıldır Büyükşehir Belediyesi’nin desteğini alan festivalin ilk gününden itibaren yükünü çeken organizatör ve aynı zamanda Fazıl Say’ın menajeri Kadir Dursun’u da unutmamak gerek. Dursun, festivalin gelecek yılki 10’uncu yılını, Fazıl Say’ın Nazım Hikmet Oratoryosu ile açacaklarını, Azeri cazcı Aziza Mustafa Zadeh’ten İspanyol Michale Camilo’ya uzanan ve bir gecede 5 şef ve 4 ünlü piyanistin de sahneye çıkacağı çok değişik programlar hazırladıklarını da söyledi.
(Fazıl Say bu akşam CRR’de. 10 Kasım’daki İzmir konseri için şimdiden 10 bin bilet satılmış. Bu arada festivalin etkisiyle Antalya’da piyano satışlarında bir artış gözlendiğini de belirtelim.)
Anıtkabir’e hangi yüzle gidecekler
ANKARA’nın siyasetçilerine bir hatırlatma... Atamızın 70. ölüm yıldönümü nedeniyle Anıtkabir’e doğru ilerlerken, bu koca 70 yıl içerisinde gelmiş geçmiş siyaset adamları olarak deftere acaba neler yazacaklar? Gerçekten merak konusu olmalıdır.
Eğer aklınız varsa yol yakınken dönün, şu ana kadar Ata’mıza yakışan ve onun yolunda ilerleyen bir lider veya liderlere henüz rastlayamadık. Tek yaptığımız bayrak sallamak ve şarkılarını dinlemek oldu.
Dünyanın birçok ülkesi Ata’mızdan dersler çıkardı. Bizlere emanet ettiği ülkemize bakın ne hallere düştük, tam 70 yıl oldu aynı tas aynı hamam, gerisi yalan.
Alavere dalavere bizde, ilerleyin Anıtkabir’e ama hangi yüzle, ülkemiz hem sınırötesi, hem içerisi barut fıçısı gibi...
Her tür olayların yaşandığı ülkemizde açlık sınırındaki vatandaşlar arttığı gibi borçlanan vatandaşlar pis işlere bulaşıyor, yuvalar dağılıyor, ya hapis yatılıyor ya da mezar boylanıyor. Fuhuş aldı başını gidiyor. Vatandaş, devlet kapılarını zorluyor; biraz kömür, biraz gıda, biraz para diye feryat ededursun sizler hangi yüzle Anıtkabir’e giriş yapıp yine ne yalan uyduracaksanız bilemem. Günaha girersiniz bence, doğruları yazın da Ata’mızın kemikleri sızlamasın. Yürüyün beyler yürüyün, yürümeye elbet var gücünüz, ne de olsa sabah kahvaltınız pastırmalı ve kavurmalıdır, giyim kuşamınız ipektir.
Basın ordusu elbet sizleri Anıtkabir kapısında bekliyor, ama unutmayın Ata’mızın ruhu sizleri izliyor, dinliyor. Bir de bana müsaade etseler de Ata’mızın defterine neler yazacağım neler. Beyler benim bu yazımı iyi okumadan yola çıkmayın ve Anıtkabir’e tam girerken, bu yazıyı hatırlayın, ona göre hareket edin ve doğruları yazın, sizleri takdir edelim.
Necip YOZGATLI
GÜNÜN SÖZÜ
"11 Eylül 2001’den sonra zenciler, beyaz... Üçüncü dünya ülkelerinin halkları ile Müslümanlar zenci oldu."