Sanatçı değerini bulur

SANATÇI Mehmet Aksoy’un, ‘İnsanlık Anıtı’ heykelinin yıkılmasına ilişkin karar sonrası “Konsantrasyonum bozuldu. Heykel yapamıyorum. Orada yıkılan sadece bir heykel değil. Bir hayal yıkılıyor” sözlerini Ertuğrul Özkök’ün köşesinde okuyunca, bana Sydney Opera Binası’nın hikayesini hatırlattı.

Haberin Devamı

Dünya çapında güzel görüntüsü ile bir sembol haline gelen sanat merkezi ziyaretimiz esnasında rehberin anlatımını sizinle paylaşmak istedim.
Sydney Opera Binası’nın tasarım yarışmasını 1955 yılında Danimarkalı mimar Jorn Utzon kazanmış. Yıllarca eleştirilen, pahalı bulunan, yerinin uygun olmadığı söylenen ve olumsuz yazı ve söylentiler sonrasında yapım ancak 1973 yılında bitmiş. Açılışa mimar Jorn Utzon davet edilmemiş ve açılışta adı bile geçmemiş. Fakat yıllar sonra 1990 yılında mimar Utzon, Sydney Opera Binası tasarım danışmanı olarak atanmış ve onun onuruna binanın içinde ‘Utzon Odası’ açılmış.
Seneler sonra da olsa, sanatçı değerini buluyor. Onun için, sanatçı Mehmet Aksoy’un üzülmesine hiç gerek yok. Şimdi bazı kesimlerce fark edilmeyen değer zaman gelecek yerini bulacak ve bir sembol haline dönüşecektir.
Önerim; bu eserin, yıkılması esnasında gerekli hassasiyetin gösterilerek korunmasıdır. İnanıyorum ki, zamanı geldiğinde, bu sanat eseri aynı yerde tekrar yapılarak, bütün dünyaya bir insanlık ve barış abidesi olarak gösterilecektir.
Nedim NASRETTİNLER
Beşiktaş 16. Noteri

Haberin Devamı

Aksoy’a karşı mahcubuz

EVET, ‘İnsanlık Anıtı’ yıkılıyor... İnsanlık seyrediyor!
Yazarlar, aydınlar, sanatçılar olarak bu barbarlığın önüne dikilemedik. Göğsümüzü ‘İnsanlık Anıtı’na siper edemedik. Mehmet Aksoy’a yeterince destek veremedik...
Bu utanç hepimize yeter!
Attila AŞUT

Milletvekillerini ÖSYM seçsin!

MİLLETVEKİLİ aday listelerini liderler belirlediğine göre, bu listelerin Meclis’e girmesi için bir seçim yapmanın da pek bir anlamı kalmıyor. Benim de aklıma, milletvekillerini ÖSYM’nin seçeceği bir sınav yapılması fikri geliyor. MÖSEYE (Milletvekillerine Özel Seçme ve Yerleştirme) adı altında bir sınav yapılarak TBMM’ye girmeleri sağlanabilir.
Çok zor sorular sormaya da gerek yok. Mesela şöyle bir soru sorulabilir:
Merkez sağdan kurşun geçirmez Mercedes ile saatte 220 km hızla yola çıkan A partisi konvoyu ile aşırı sağdan minibüse doluşarak saatte 80 km ile merkeze doğru yola çıkan il teşkilatı hangi noktada karşılaşarak miting yapabilirler?
Şöyle sorular da olabilir: Bir parti lideri Meclis’teki grubunu 2 saatte (gaza getirip) dolduruyor. Meclis dışındaki bazı mihraklar ise aynı grubun elini 10 dakikada boşaltıyor. Meclis 4 yıl açık kaldığına göre, bu hızla dönem sonunda kaç kanun çıkarılmış olur?
B partisinin 5 milyon lirası var. Parasının 1/4’ü ile miting yapacak, 1/8’i ile balon, bayrak asacak. Kalan parasının yarısı ile kömür, erzak, kontör, elektronik ev aletleri dağıtacak. Seçimden sonra kalan parayla liderin akrabaları kaç villa alabilir? Ülkemizin iç acılarının toplamı kaçtır?
Şaka bir yana; bir konuşulan konulara bakın, bir de hayatın gerçeklerine...
Çok ağır bir sınavdır insanoğlunun her seçimi...
Kerem TÜRMEN

Haberin Devamı

TT neden şeffaf olmuyor

TELEKOMCULAR Derneği duyuruyor:
Hürriyet’te (23.4.2011) ‘Satılık gayrimenkuller’ başlıklı yarım sayfalık bir ilan vardı. Her satışta olduğu gibi, bu ilanda da ne satıcının ne de aracı kurumun kimliğine ilişkin herhangi bir açıklama yoktu. Ama telefon numaraları, Türk Telekom’a aitti. Gayrimenkuller Türk Telekom’undu. Evet Türk Telekom’un 10 ilde 15 gayrimenkulü satılıyor. Satılacak gayrimenkullerin  muhammen bedelleri toplamı 16 milyon TL’nin üzerinde.
Bu konu hem Meclis’te hem basında gündeme geldi. Son olarak da, Sayın Atilla Kart, gayrimenkul satışları nedeniyle Türk Telekom Yönetim Kurulu üyeleri hakkında Ankara Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Ama Türk Telekom satışa devam ediyor.
Soruyoruz: Yaptığınız iş hukuka uygunsa, satış ilanlarında neden “Türk Telekom” isim ve logosunu kullanmıyorsunuz? Neden çekiniyorsunuz?

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

- KEMAL Kılıçdaroğlu’nun bugün Edirne’de, cuma günü de Tekirdağ’da konuşacağını, Tekirdağ’dan sonra Çorlu’ya geçerek belediyenin bazı açılışlarına katılacağını...
- MHP İstanbul 2. bölge adayı Ümit Özdağ’ın, AKP milletvekili adaylarına nazar boncuğu takan Hendek Kaymakamı Mustafa Ayhan’nın görevden alınmasını istediği açıklamasında “Karşımızda Vali ve kaymakamları değil AKP il ve İlçe Başkanlarını görmek istiyoruz” dediğini...
- ESENYURT Belediyesi basın bürosunun AKP’nin ilçe basın bürosu gibi çalıştığını, duyurularının belediyenin resmi e-posta adresinden servis edildiğini (S.K.T.’den)...
- ESENYURT’un kurucu belediye başkanı Dr. Gürbüz Çapan’ın “AKP’nin kuşatmasına karşı CHP’ye oy vereceğim, partimizi destekleyeceğim. CHP ülkemizin, demokrasinin, cumhuriyetin sigortası, teminatıdır. Gelecek güzel günler CHP iktidarındadır, buna yürekten inanıyorum” diye konuştuğunu...

Haberin Devamı

Rasputinleşmek!

DİN adamlarının politikaya etkileri tarih boyunca hep tartışılmıştır. Sonuçları hep yıkıcı olmuştur da ondan. (Gerçek din adamlarını tenzih ediyor ve onlara elbette saygı duyuyoruz. Bizim derdimiz, yüce dinimizi itibar ve çıkar aracı olarak kullanan ‘esfel-i sâfilin’ erbabıyladır.)
Bunun en çarpıcı örneği Çarlık Rusya’sında yaşandı. Rasputin adındaki din adamının Çar ve ailesi üzerinde kurduğu nüfuz ve etrafında gelişen olayların her biri bir ibret dersi niteliğindedir.
Uzun uzadıya anlatacak değiliz. Bunun romanı yazılmıştır. Merak edenler okuyabilirler. Önemli olan, insanlığın ve bizim bu ve benzeri örneklerden ne kadar ders çıkardığımızdır. ‘Hiç ibret alınsaydı tekerrür eder miydi tarih’ sözü buna yeterince açıklık getirmiyor mu?
M. Necati GÜNGÖR

Yazarın Tüm Yazıları