Tarih geçen yılın son günleridir.
Erdoğan, siyasi parti kurmak üzere çeşitli temaslar yapmaktadır. Sivil toplum kuruluşlarıyla da görüşmektedir. Bu arada İstanbul Dedeman Oteli'nde
'Marmara Grubu Vakfı' yönetimi ile bir araya gelir.
Marmara Grubu Vakfı'nın yemeğinde, Başkan Dr.
Akkan Suver ile Prof.
Ahmet Samsunlu, Mithat Yümlü, Dr.
Fatih Saraçoğlu, Koray Büyükasar, Ali Bars, Necdet Aygün, Atilla Cömert ve
Selim Ergüder bulunmaktadır.
Beraberinde eski RP milletvekillerinden
Göksal Küçükali bulunan
Erdoğan, yemek boyunca
‘‘Referansım İslam’’ diyerek, dört eğilimin
'İslam bahçesi'nde birleştirilmesinin gerekliliğini vurgular.
Ali Bars'ın,
‘‘AB'ye evet mi hayır mı ve evetse niçin, hayırsa niçin’’ sorusuna ise
Avrupa Çelik Birliği'ni anlatarak cevap vermeye çalışır.
Bu arada Dr.
Suver, Erdoğan'a karşı çıkar:
‘‘Referansım İslam demeniz yanlış bir değerlendirme. O zaman bir başkası da referansım
Alevilik, bir diğeri referansım
Türklük, bir diğeri de referansım
Kürtlük, bir diğeri de
Çerkezlik derse ülke bölünme tehlikesi ile karşı karşıya kalır. Oysa Batı'da din devlet işine karışmaz. Ne bir rahip, ne bir papaz, ne de bir keşiş, ne belediye meclisi üyesi, ne belediye başkanı, ne milletvekili, ne bakan, ne başbakan, ne cumhurbaşkanı ve ne de Hava Kuvvetleri komutanı olmayı düşünür. Bizde ise siz müezzini, milletvekilliğine ve bakanlığa getirmeye çalışıyorsunuz.’’
YEMEĞİ TERK ETTİLER
Erdoğan'ın yanıtı şöyledir:
‘‘Biz sistemi değiştirmeye geliyoruz; Batı'da kilise ne kadar hürse, camiyi o kadar hür kılacağız, hem
Kohl'ü unutmayın.
Kohl papazdı, başbakan oldu.’’
Dr.
Suver bu iddiayı şöyle yanıtlıyor:
‘‘Recep Bey eğer
Kohl'e mütediyyin demek istiyorsanız veya iyi bir Hıristiyandı diyorsanız bir sözüm yok ama
Kohl'e papaz derseniz bu 12 yıl
Almanya'da profesörlük yapmış Prof.
Ahmet Samsunlu ve
Almanya'da öğrenim görmüş
Ali Bars'ın yanında havada kalan bir söz olur.’’
Erdoğan, Suver'e,
‘‘Referansım İslam sözü sizi rahatsız etmesin’’ diye tekrar edince
Suver, Bars, Büyükasar ve
Ergüder birlikte yemeği terk ederler.
Erdoğan, daha sonra bu sözleri inkár etmeye çalışmıştır. Belki de geçmişten ders almaya başlamıştır. Ama asıl soru şudur:
Devlet idaresinde de mi referansınız İslam olacaktır?
Trafik önerimi dinleyin
Her gün sabah ve akşam
Pendik-Kozyatağı arası E-5 karayolunu kullanmaktayım. Yani her gün trafik çilesi çeken milyonlarca
İstanbullu'dan biriyim. Gidiş-gelişimde aslında bu çileyi boşa çektiğimizi görüyorum. Çünkü E-5 karayolunda şu anda sıkışıklık yaşanan bölüm olan
Maltepe-Göztepe arası iki şeritli olup, bu bölümünde daha önce iki şerit olan
Göztepe mevkii gibi üç şeride çıkarılmasıyla sorun sona erecektir. Bu işlem için çok fazla uğraşılmayacaktır. Çünkü, bu bölümde helen gidiş ve geliş şeritleri arasında iki şeridin rahatlıkla sığabileceği kadar, kurumuş otla dolu boşluk bulunmaktadır. Yani bürokrasiyi yenebilirsek yüzbinlerce
İstanbullu çok daha rahat yolculuk edecektir. Trafik stresimiz azalacak, zamanı daha verimli kullanabileceğiz ve daha mutlu olabileceğiz. Çok kolay bir işlemle rahat yaşamak mümkün.
Tire Kerbela gibi
İZMİR Tire'den
Semih Kalkanoğlu, ‘‘İzmir'in bu küçük ilçesi artık yeşili dağlarda görür hale geldi’’ diyerek belediye başkanını eleştiriyor:
‘‘Göç alan
Tire'de son seçimlerde
ANAP'tan bir başkan seçildi. Belediyenin çöp dışında bir hizmet vermediği bir kesimde oturuyorum. Zaman zaman yapılması gerekenleri başkana iletmemize rağmen, belediye adeta inatlaşırcasına hizmet getirmemeye karar vermiş gibi... Sanıyorum semtimde DYP ve MHP en çok oy alan partiler. Belki de bu yüzden başkan semt halkını cezalandırıyor.’’
Meteoroloji'ye kim atanmalı
METEOROLOJİ İşleri Genel Müdürlüğü'nü vekaleten yürüten Sayın Prof.
Selahattin Sarı, görevinden ayrılmış. Atanacak yeni genel müdür, yıllardır olduğu gibi siyasi mi yoksa meteoroloji eğitimi alan birisi mi olacak?
Meteoroloji Mühendisleri Odası II. Başkanı
A. Deniz Özdemir, bu konuda şöyle diyor:
‘‘Konu meteoroloji mühendisleri ve ülkemiz meteorolojisi için önem taşımaktadır. Ne yazık ki bugüne kadar kuruma kurum dışından ve meteoroloji bilimi ile ilgisi olmayan (gazeteci, iktisatçı, asker vs.) kişiler atanmış olup bilimsel-teknik nitelikteki kurum idari bir genel müdürlük gibi yönetilmeye çalışılmıştır. Siyasi olarak atanan idareciler bu kurumun önemini kavrayamamışlardır. Teşkilatı sadece hava tahmini yapan bir kurum olarak düşünmüşlerdir.
Dünya ülkelerine baktığımızda meteoroloji teşkilatları üniversitelerle iç içe geçmiş enstitüler şeklinde yapılanmakta ya da başlarında meteoroloji ile ilgili akademisyenler yer almaktadır.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, bilimsel-teknik bir kurumdur. Nasıl ki hastane başhekimleri doktorsa bu kurumun başındaki yöneticiler de konusunda akademik kariyeri olan kişiler olmalıdır.
Bu bağlamda ülkemiz meteoroloji teşkilatının diğer ülkeler seviyesine ulaşması ve insanımıza hak ettiği meteorolojik hizmetin sağlanabilmesi için, kuruma meteoroloji bilimine hákim, konusunda akademik kariyeri olan bir genel müdürün atanması gerekmektedir.
MHP'nin KTÜV'ye diyet borcu mu?
TURK Telekom'un başta genel müdür, genel müdür yardımcıları, daire başkanları ve bölge müdürlerinden çoğu, il müdürlerinin hemen hemen yarısı
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) ve
Karadeniz Teknik Üniversitesi Vakfı (KTÜV) tarafından bu görevlere getirildi. 1999 milletvekili seçimlerinde
MHP'nin yan kuruluşu gibi çalışan
KTÜV'ye diyet borcunu
MHP'nin üst görevlere, bu vakfın isteği doğrultusunda
KTÜ'lüleri getirerek ödediğini ve sonuçta
Türk Telekom'a bu vakfın egemen olduğunu bilmeyen yok.
Türk Telekom'daki bu kadrolaşmanın,
Enis Öksüz'ü bakanlığı sırasında sıkıntıya soktuğu ve istifasında etkili olduğu da söyleniyor.
Türk Telekom'da
KTÜV kadrolaşmasını herhalde yeni yönetim kurulu inceleyecek ve doğru olanı yapacaktır.
Dursun YASTIMAN- KIRŞEHİR Unutmayın
BİLİNDİĞİ üzere emeklilik (SSK) Kanunu'nda geçiş süresi (kademe)
Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmişti. Altı ay içerisinde iptal edilen maddenin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Şu ana kadar ne yazılı, ne de görsel basında, ne de taraflar (hükümet, işçi kesimi) arasında herhangi bir açıklama olmadı. Tedirginliğimiz bu madde altı ay içinde yeniden düzenlenmezse, kanunun bir günü kalanlar için bile 58-60 yaş sınırını baz alacağıdır.
Suat ÇELİK-ADANA MESAJ
ERZURUM Kongresi'nin 83. yıldönümü kutlandı. O tarihte
Erzurum'daydım.
Atatürk Anıtı'nın bulunduğu havuz başına çelenkler konuldu; vatan, millet, Sakarya edebiyatı yapıldı. Şimdi Erzurum Valisi
Osman Derya Kadıoğlu'na sesleniyorum; 'Atatürk Anıtı'nın arkasındaki Erzurum Kongresi'ne katılanların isimlerinin bulunduğu rölyefi gördünüz mü? Oradaki isimler silinmiş, okunmuyor. Anıta çelenk koymakla 'Atatürkçü' olunmuyor!
Hüseyin AKSU-İSTANBULETİLER'den gelen protesto fakslarında özetle şöyle deniliyor:
Nispetiye Caddesi'ndeki İş Bankası Şubesi'nin çatısı üzerindeki baz istasyonu iki aydır faaliyette. Biz çevre sakinleri ve okul velileri olarak bu durumdan son derece endişe duymaktayız. Bankanın hemen arkasında
Hasan Ali Yücel İlköğretim Okulu ve
Özel İdeal İlköğretim Okulu ve yuvaları bulunmaktadır.
İş Bankası ve
Aria'yı defalarca aradık, yanıt gelmedi. Gerekli duyarlılığı kim gösterecek.