Planı tartışmak

GİRNE'de önceki geceki KKTC'nin 19. kuruluş yıldönümü resepsiyonuna katıldık. Basın Konseyi'nin yabancı konuklarıyla...

Meclis Başkanı Vehbi Zeki Serter'in davetinde çok sayıda sivil-asker vardı. Askerler rahat gözüküyordu. Annan'ın Kıbrıs planıyla ilgili değerlendirmenin Ankara'ya ait olduğunu söylüyordu konuştuklarımız. ‘Biz görev başındayız’ dedi bir komutan... Muhalefetçi Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Mehmet Ali Talat da kokteyldeydi. Planın mükemmel olduğunu belirterek, yapıcı ve olumlu olunmasını istiyor. Talat'ın sloganı: ‘‘Açın açın, Avrupa da kapıda...’’

Geçen belediye seçimlerini alan CTP, bir yıl sonraki seçimlerin iktidar alternatifi olabilir mi? Türkiye'deki AKP'nin mağdur misyonunu burada CTP'nin oynadığını söyleyen politikacılara da rastladık.

İŞ YOK, KUMAR VAR

Girne
'nin ünlü Kaleiçi'nde bir balıkçıda yemek yedik. Lokantayı yöneten Hataylı bir genç; işlerin iyi olmadığını söylüyor. Nitekim Kaleiçi'nde hiçbir canlılık yoktu. Ama casinolar pek öyle değil. Kuzey Kıbrıs'ta 22 casino'nun maşallahı var. Mehmet Ali Erbil'in program yaptığı Roxy dillerden düşmüyor burada. Zaten Kıbrıs'ta 25 bin öğrencinin okuduğu 5 üniversite (Doğu Akdeniz Üniversitesi ile ilgili partizanca uygulamaların yarattığı sakıncalar ilerde büyük sorun olacak gibi) ve kumarhaneler olmasa siyaset ve diplomasi dışında KKTC'nin adı hiç anılmayacak. Kıbrıs halkı, öyle gazetelerde çıktığı gibi eğlenmiyor. Bu gibi yerlere gidenlerin çoğu ya gelen Türkler, ya da buraya göç edenler.

İNGİLİZLER MÜLK ALIYOR

Akşamüzeri iftardan sonra Beşparmak Dağları'nın eteklerindeki ünlü İngiliz köyü Karmi'ye gittik. Karaoğlanoğlu Plajı'nı gördüğümüzde 1974 çıkarmasında neler yaşadığımızı anımsadık. KKTC'nin huzurlu bir bölge olmasından mı acaba İngilizler son yıllarda gayrimenkul alımlarını artırdılar. Annan'ın planının ortaya çıkmasından kuşkulananlar yok değil. Planla ilgli buna bağlı bir endişe de; boşaltılması istenen köylerin büyük bölümünde 1974 sonrasında adaya yerleştirilenlerin oturması.

Turistik oteller iyi bir sezon geçirmişler; şu anda bile doluluk oranları yüzde 60 dolaylarında. Dome, Jasmine Cort ve Merit otellerinde denize giren yabancılara imrenmedik değil. Çünkü hava sıcaklığı üç gündür 24-26 derece. Kıbrıs'ta oruç tutan daha çok yaşlılar, asker aileleri ve öğrenciler... Recep Tayyip Erdoğan, biz bu yazıyı yazarken Lefkoşa'ya inmişti; otelde de oruç hazırlıkları için çalışmalar yapılıyordu.

MİÇOTAKİS'İN GARİP BEYANI

Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Gökhan Güler, Rumlara Karpaz Burnu'nun verilmesi halinde, dört yıl sonra Bakü-Ceyhan boru hattının İskenderun'a ulaşacağına dikkat çekerek, bu konunun Türkiye'nin milli güvenliği açısından sakıncalar yaratabileceğini söylüyor. Kıbrıs'ın sahilleri belgede yer almıyor. Belgenin müzakeresi kabul edilirse Türkiye'nin karşısına değişik dayatmalarla çıkılabilir. Yunanistan'ın eski başbakanı Miçotakis'in, Annan belgesi için ‘‘Bu belge bizim ölçütlerimize göre doğrulursa Kıbrıs 10 yıl sonra Yunan adası olur’’ değerlendirmesinin, belgenin Rumlar tarafından hazırlandığının bir kanıtı olarak nitelendiriliyor. Ayırca, belgede tazminat konusu gündemde olmamasına karşın KKTC'de bazı parti ve sivil toplum örgütleri temsilcileri, evlerini boşaltacaklara büyük oranlarda tazminat verileceğini, göç olgusunun da ‘tatlı’ olacağını, askerliğin kalkacağını ve yurtdışında ucuz eğitim olanaklarının sağlanacağını iddia ediyorlar. Resmi bir açıklama yapılmamakla birlikte bunların toplumu kandırmaktan başka bir şey olmadığını bize resmi çevreler biraz da tepkiyle aktardılar.

YALAKALAR HER YERDE VAR

Bu arada belirtmek lazım, bizdeki ‘yalakalar, avantacılar, soysuz ve yolsuzlar’ın sayısı burada da tahmin edilemeyecek ölçüde fazla. ‘‘Kıbrıslı’’ ve ‘‘Türkiyeli’’ tartışmalarının körüklenmesi ayrı bir konu. ‘‘Karen Fogg'un yandaşları burada çoktur; umutlarını AB'ye bağlamış durumdalar. O yüzden ‘barış'tan kim söz ediyorsa işte onlar koşulsuz AB teslimiyetçisidir’’ diyen bir hükümet üyesi, Kıbrıs’ta çıkan yerel gazetelerde yer alan yazılara bakıldığında bunların kim olduğu hemen anlaşılıyor diyor. Onlara diyorlar ki: ‘‘Rumlar, Türklerle hep kavgalı oldu. Ortodoks kilisesi, kiliselerde ortak yaşam alanlarında fanatikleri kontrol edebilir mi? Türkleri kesmeyeceğini kim garanti edebilir?’’

Biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz


KKTC Dışişleri ve Savunma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu dün ilk kez bize Annan'ın planına karşı olduğunu resmi ağızla duyurdu. Ama bunu kendi adına yaptığının özellikle altını çizdi. Önlerine konulan belge karşısında kendilerinin değil ama Rumların AB kapısını Türklere kapattıklarını söyledi. Haklı ve mantıklı gerekçeler ortaya koyunca yabancı gazeteler bile hak verdiler.

Yunanistan, AB'ye girerken hiç kimse kendisine git Kıbrıs meselesini hallet demedi. 1963'ten beri biz suçlu isek, biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz. Biz kimseyi temsil etmiyoruz; sadece kendimizi temsil ediyoruz.

Belgeyi pazarlık için temel bir belge saymıyoruz; çünkü belgeye sınırları felaket olan bir harita eklenmiştir. Akıllıca gizlenmiş tuzaklar yanında sınırlandırılmış bir ‘‘otonomi’’ vardır.

Kimse bizden Doğu Akdeniz'in karışmasına yol açacak bir maceraya girmemizi istememelidir. Bize kimse ‘‘bakın Rumlar giriyor, siz bu fırsatı kaçırmayın; siz de girin’’ diyemez. Biz 200 bin kişi AB'ye girersek bizi Türkiye'siz kim önemser?

Aslan Denktaş yetiş!


Ali Erel(Ticaret Odası Başkanı): Plan hemen kabul edilmelidir.

Çağ-Sen Genel Sekreteri Tijen Zeybek: Nihai hedeflerinin TC ile bütünleşme olduğunu inkar etmeyenler daha şimdiden bu anlaşmanın ölü doğması için çaba sarfetmeye başladılar.

Arif Hasan Tahsin(Afrika Gazetesi): Ne yazık ki Kıbrıs Türküne özgürlüğü, Kıbrıslı Rumlarla eşitliliği çok görenlerin umudu, bu kez de Denktaş'tır. Aslan Denktaş yetiş!

Hasan Kahvecioğlu(Ortam gazetesi): Kısaca Kıbrıs Türk insanı ‘legalize’ bir yeni yaşama geçecek.

Devrimci Genel İş Sendikası: Ülkeyi ‘ortak vatan’ yapacak bütün girişimleri destekliyor; planı barışa giden yolda çok önemli fırsat sayıyoruz.

Londra'dan Serhat İncirli: Bu iş milliyetçi ve ırkçı gözlüklerle değil, insani gözlüklerle değerlendirmelidir diyor.

Erdoğan’dan dokundurma


Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Kıbrıs'a hangi duygularla geldiğini kestirmek henüz olanaksız. Gaf sayılabilecek sözlerini haberlerden ve Sedat Ergin'in köşesinde okuyabilirsiniz. Erdoğan neyi anlatmak istedi? Erdoğan Dışişleri Bakanı Prof. Şükrü Sina Gürel'i, ‘Uzlaşmaz bir tutumun aktörüdür’ diye eleştirirken, ‘Hiç bir zaman müzakereye, bir siyasetçi kapalı olamaz’ dedikten sonra yanımıza gelen bir AKP'li milletvekili manidar bir söz etti: ‘Acaba bu laf Denktaş’ı da kapsıyor mu?'

Ordu milli maçı için Kıbrıs'a gelen Amigo Birol'un, Dome oteli çıkışında Erdoğan'ın Karadeniz'li hemşerilerine başbakan Erdoğan diye bağırtması Kıbrıslı, Türklerce pek hoş karşılanmadı.
Yazarın Tüm Yazıları