Öküz öldü ortaklık bozuldu...

2002 genel seçimlerinden sonra iktidar paylaşımı yapıldı, ‘Hizmet grubu’ (F. Gülen) kadroları istedikleri önemli mevkileri elde ettiler, güvenlik bürokrasisinde, yargı bürokrasisinde ciddi kadrolaşmalar yaptılar, zaten her iktidar dönemlerinde ‘devlet’ çarkına yakın durdukları için iktidar devşirmeleri fazla zor olmadı...

Haberin Devamı

- 2002 genel seçimlerinin bir diğer hedefi de askeri bürokrasinin ana aksını kırmaktı. Türkiye’ye ve kendilerine yapılan operasyonu, orduevinde film seyreder gibi seyredince, bugün artık iyice ortya çıkan tartışmalı yargı süreçleri ile Silahlı Kuvvetler’i özellikle komuta kademesini, zihniyet olarak kendilerine benzettiler.
- İktidar ortaklığının siyasi kanadı ağırlıklı olarak başbakanın kişisel siyasi gücünden beslendiği ve iç siyasette zorlanmadığı için dış politikada yeni bir çap arayışına girişti. Dış politika hamlelerinde hedefi büyüttü ve Irak işgalinden sonraki paylaşımı kendi zihniyet ve mezhep anlayışına göre şekillendirmeye ve ‘Müslüman Kardeşler’ siyasetini, sandığı kullanarak, Baasçı yönetim anlayışının yerine ikâme etmeye çalıştı; çabuk deşifre olduğu için bölgesel denklemden dışlandı. Mısır’da aynı zihniyet sandık sonuçlarına rağmen tasfiye edildi. İran’daki başkanlık seçiminden sonra sistemler arası yumuşama başladı ve ‘Sünni blok’ ile ‘Şii blok’ arasında yeni dengeye dayalı bölge tasavvuru ve Esad’ın kalıcı olduğunun ilanı, bu alanda manevra alanını yok etti. Kuzey Irak üzerinden, enerji koridoru olma iddiası dışında dış politik malzeme kalmadı.
- Ortak iktidarlarının 12. yılında, Başbakan ve ‘Hizmet Hareketi arasında mevcut olan gerilim boyut değiştirdi ve iktidarın paylaşılmaz olduğu gerçeği ortaya çıktı. İktidar nimetlerinin dayanılmaz cazibesine rağmen uzlaşma sağlanamadı ve kılıçlar çekildi ve ‘Ya devlet başa, ya kuzgun leşe’ dönemine geçildi. Operasyonlar başladı, komutanlar üzerinden yapılan ‘haysiyet infazları’ bu defa hükümete döndü, aile boyu isnatlar ve her türlü kayıtlar ortaya döküldü, hükümet, her zaman olduğu gibi ‘mağdur ve mazlum’ kisvesine büründü.

Haberin Devamı

İLERİ DEMOKRASİ YALANLARI

Bakanlar, oğulları emniyet sorgu odalarında sorgulanırken (bazıları tutuklandı), Başbakan’ın ağzına bakarak kulaklarının üzerine yattılar. ‘Kul hakkı’ üzerinden siyaset belirlediğini söyleyenler, eşek yükü ile kayıt dışı, canlı para transferleri karşısında dut yemiş bülbül olup, iktidar ortaklığı yaptıkları ‘Hizmet hareketi’ni suçladılar. Oğlu sorgulanıp tutuklanan bakan, emniyetteki bütün kritik kadroları tasfiye eden kararların altına imza attı ve ‘demokrasi’miz dünyaya ‘ileri’ bir örnek daha verdi. Düne kadar birbirlerine dualar gönderen, birbirlerine zarar gelmesin diye seccadeleri gözyaşları ile sırılsıklam yaptıklarını söyleyenler bu gün neredeyse kanlı bıçaklı. Her iki tarafın yancıları, yaşanmış güzel iktidar günleri hatırına barışın diye nasihatnameler düzüyorlar.
Seccadelerde dua yakaranlar ile siyasettteki ortakları, bugün nasıl ve neden düşman oldular? Bu soruların cevabını vermek kolay değil... Ama bir gerçek bütün çıplaklığı ile ortada duruyor, ‘öküz’ün ölüp ölmediği belli değil ama ortaklık bozuldu ve Türkiye Cumhuriyeti, farklı İslami siyasetleri hâkim kılma mücadelesi yapanların iktidar kavgalarına sahne oluyor. Ne acı!

Haberin Devamı

Efkan Ala’ya önemli görev

ERZURUM’dan bir dost kulağımıza fısıldadı. “Diyarbakır Valiliği’nden Başbakanlık Müsteşarlığı’na getirilen Efkan Ala’yı bu hafta izleyiniz...” dedi...
Asıl üç önemli makama İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’de okuyan ve aynı yurtta kalan üç arkadaş geliyormuş.
Efkan Ala, muhtemelen İçişleri Bakanı olacak... Antalya Valisi Sebahattin Öztürk Başbakanlık Müsteşarlığı’na getirilecek. Aksaray Valisi Selami Altınok daha önce İstanbul Emniyet Müdürü oldu.
Efkan Ala Erzurum Oltulu... Selami Altınok da Erzurumlu...
Sebahattin Öztürk Trabzon Çaykaralı.. Niğde Valisi’yken Erzurum Valisi oldu, oradan da Antalya’ya gitti; şimdiki yeri Başbakanlık Müsteşarlığı.
Selami Altınok Serik Kaymakamı iken Erzurum İl Özel İdaresi Genel Sekreteri oldu. Ağustosta vali oldu. Üçü de aynı dönemde İstanbul SBF mezunu ve aynı yurtta kalmışlar. Cemaat bağlantıları yok.
Başbakan ‘Milli Görüş’ gömleğini çıkardığını söylemişti; şimdi belki onlar ‘giyiyor’...
Bu yazının sonucunu biz de bekliyoruz; ne ölçüde gerçekleşecek diye...

Haberin Devamı

Güler ve Bağış’tan açıklamalar

21 Aralık 2013 tarihli Cemaziyelevvel başlıklı köşenizde yer alan “3 bakana zor sorular” altbaşlığıyla tarafıma yöneltilen soruyla ilgili olarak aşağıdaki bilgileri sunuyorum: Ataşehir Palladium yanındaki lüks sitede dairem yoktur. Ancak bu alışveriş merkezinin hemen yakınındaki İncity’de 2004 yılında girdiğim ve 2007 yılında teslim aldığım ve bedeli 40 ay olarak taksitlerle ödediğim bir dairem bulunmaktadır. Ödemeye ilişkin senet, belge ve bilgiler ile satış protokolleri ilgili şirket ve tarafımda bulunmaktadır.
Muammer GÜLER
İçişleri Bakanı
ATAŞEHİR’de tek bir dairem yoktur. Çamur at izi kalsın zihniyetini lanetliyorum.
Egemen BAĞIŞ

Haberin Devamı

Mafya mı, devlet mi?

DÜNKÜ Hürriyet’te Sayın Başbakan’ın şu korkunç sözlerini okudum: “Bizim de bildiklerimiz var, kaybedersiniz.”
Bu ancak suç örgütleri, çeteler veya haydutlar arasında geçebilecek bir konuşmada söylenir, çünkü şantajdır. Açık anlamı da şudur:
“Sizin de suçlarınız var. Bak biz bunları açıklamıyoruz. Ama siz bizim suçlarımızı açıklarsanız, biz de sizinkileri açıklarız.”
Bunu söyleyen kişi, sorumlulukları arasında ülkedeki suçluları yakalatıp adalete teslim etmek, adaletin adam gibi çalışmasını sağlamak da olan ülkenin başbakanıdır, bir mafya ailesinin reisi değil. Başbakan bildiği bir suçu nasıl açıklamaz; o suçu işleyenin derhal adalete teslimini nasıl sağlamaz?
Nasıl böyle bir bilgiyi “Gün gelir kullanırım” diye saklar? Sırf şu sözledikleri, sanırım Cumhuriyet savcılarının Sayın Başbakan’ı savcılığa çağırıp sorgulamaları için yeterlidir. Tabii uyumuyorlarsa veya onlar hakkında da Başbakan’ın “bildikleri” yoksa. Veya savcılar, suç delillerinin artık nasıl kolay “üretilebildiklerini” görüp ürkmemişlerse.
Hukukun ürkütülebildiği, bu sözlerin ülkenin başbakanı tarafından söylendiği bir ülke sıfırı tüketmiştir. Bu durumun devamı halinde Türkiye’nin günleri sayılıdır. Bu şartlarda yaşamayı kabullenen bir millet de, yok olmaya müstehaktır.
A. M. Celâl ŞENGÖR

Haberin Devamı

Ebucehil Ordusu

“TÜRKİYE AKP İktidarının elinde adeta, geriye doğru zaman yolculuğuna çıkmış gibi. Devlet yönetiminde “Akıl-Tarih-Bilgi-Kültür” süzgeci artık kullanılmıyor. Varsa yoksa mezhep seçiciliği ve cehaletin çirkin örneklerini yaşıyoruz.
Bademler artık Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ciddi zarar vermeye başladılar.
Temizlik zamanı geldi, herkes eline süpürgesini alsın, Ebucehil ordusunu deliğe süpürelim ve bu kara günler bitsin artık...
Rifat SERDAROĞLU

BAKAN çocukları için Cumhuriyet savcıları şunları da soruşturmalı...

BAKAN çocukları için Cumhuriyet savcılarına ek kanıtlar gösteriyor okurlarımız. Bakan çocukları ne ile suçlanıyor, biliyor musunuz?
Babalarının bakanlık yetkilerini kullanarak imar yolsuzluğu yapmak ve rüşvet almak!..
Çevre Bakanlığı ve TOKİ’nin bazı projelerinde üç bakan çocuğunun rüşvet alma iddiasıyla gözaltına alındığı öne sürüldü. Erdoğan Bayraktar’ın oğlu üzerinden rüşvet vererek ve bakanlığın yetkilerini kullanarak imar usulsüzlükleri, rant yolsuzlukları, yerel yönetimlerin imara açmadığı arazilerin rüşvetle bakanlık üzerinden illegal olarak imara açılması, Fatih Belediyesi’nin sit alanındaki arazilerin bakanlığın gücünü kullanarak illegal olarak imar ve inşaata açılması, suçlamalar arasında. Marmaray projesine ciddi zarar vereceği halde rüşvet karşılığında bazı arsalara imar ve inşaat izni verildiği de iddia ediliyor. Marmaray kazıları sırasında tarihi eserlerin kamuoyuna açıklanmadan el altından atılması da iddialar arasında.
CUMHURİYET SAVCILARI’NIN BU İDDİLARI DOĞRULAYACAK DAHA FAZLA KANITA GEREKSİNİMİ VARSA BAŞBAKANLIK ÖİB WEB SAYFASINDA KAMU ARAZİLERİNİN RANT ARACINA DÖNÜŞTÜRÜLÜP SATILMASINA İLİŞKİN İMAR PLANI DEĞİŞİKLİKLERİNİ İÇEREREN YÜZLERCE KANIT VAR, HEM DE RESMİ GAZETE YAYINLANMIŞ KANITLAR...
BELEDİYELERİN AKSİ YÖNDEKİ KARARLARINA KARŞIN ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞINCA YAPILAN RANTA YÖNELİK İMAR PLANI DEĞİŞİKLİKLİKLERİNE İLİŞKİN KARARLARA ERİŞMEK İÇİN BU ADRESTEKİ SAYFADA YER ALAN ÇEŞİTLİ YILLARA AİT ÖZELLEŞTİRME YÜKSEK KURULU (ÖYK) KARARLARINI TARAMAK YETERLİ!
Yüzlerce karardan biri, Bornova Ağaçlı Yol’daki kara yolları 2. Bölge Müdürlüğü arazilerinin rant aracı haline getiren imar değişikliği...Bir benzer gerçek de İstanbul Maltepe’deki 107 dönümlük Karayolları 1.Bölge Müdürlüğü arazisini içinde yapılacağını gösteriyor. (Bilgi; kayhankantarli@gmail.com)

Kara mizah bile denmez

98 yaşına basan Aziz Nesin’in oğlu Ahmet Nesin, Ruhi Su’nun cenazesine katıldı diye gözaltına alınmış, tamı tamına 163 kişiyle birlikte. 1.Şube’de “Gazeteci olanlar ayrılsın!..” diye açıklama yaptı polis. Onuruma yediremedim ve mesleğim sayesinde kurtulmayı kabul etmedim. 12 Eylül dönemiydi; 15 gün hücrelerde yattık.
Dışarı çıkınca Demirtaş Ceyhun’la buluşmuştum. Cenaze sonrası “Aydınlar Dilekçesi” toplantısı için babamla Düşün Yayınevi’nde, benim yazıhanemde buluşmuşlar. Demirtaş Ağabey gözaltıma alındığımı, valiyi neyim aramasını istemiş babamdan. Babam da gayet sakin Demirtaş Ağabeye bakarak “Dolandırıcılıktan, hırsızlıktan mı girdi, onuruyla yatsın, ne diye arayacağım bu adamları...” demiş.
98 yaşına girdin baba, biz hâlâ nelerle uğraşıyoruz, yaşadıklarımıza ‘kara mizah’ bile demekte zorlanıyorum.

Terazi taşlaması
Kızarmayan yüzlere boşa sürme merhemi,
Tezekten terazinin b..ktan olur dirhemi.
Salih ALTUN

AKP; üç Y’yi kaldırılamadığı gibi beş H’yi de ekledi

11 yıl önce yolsuzluğu kaldırma sözü veren AKP hükumeti, nihayet mücadeleyi başlatmak için düğmeye bastı ;
Ayakkabı giyen bütün vatandaşların, sahip oldukları ayakkabı sayısı kadar ayakkabı kutusu ile birlikte, bölgelerindeki vergi dairelerine giderek, kutularına birer vergi numarası almalarına dair kanun hükmündeki kararname, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Ülke sınırları dahilinde para saymak yasaklanıyor. Rüşvet sorununu çözmek için, elle veya makine ile para saymayı engellemek gerektiğine inanan yetkililerin, para saymaya verilecek para cezasını saymadan nakit olarak ödemek isteyen vatandaşların eksik ödeme yapmalarını önleyecek bir formül üzerinde çalıştıkları ifade edildi.
“Yolsuzlukla Mücadele Operasyonu” kapsamında harekete geçen AKP’ye bağlı polis ekipleri, sabahın erken saatlerinde, Beyoğlu, Nişantaşı ve Şaşkınbakkal’daki ayakkabı mağazalarına yaptıkları baskınlarda, para saklamaya müsait oldukları uygulama ile tespit edilen, çok sayıda ayakkabı kutusuna el koydular.
Ayrıca, Yolsuzlukla Mücadele Ekipleri, Bağdat Caddesi’ndeki kontrollerde, ayaklarına giydiği bordo renkli ayakkabılarla dolaştığı görülen şüpheli bir vatandaşın evinde yaptıkları aramada, bir çocuk ayakkabısı markası olduğu tahmin edilen ve üzerinde “Monopoly” yazan bir kutunun içinde, çeşitli renklerde ve sadece bir tarafı basılı olan, büyük miktarda yabancı para ele geçirdiler.
hükumetin büyük bir kararlılıkla ele aldığı “Yolsuzlukla Mücadele” çalışmaları sürerken, devletin içine sızmış olan ve AKP’ye darbe üstüne darbe vuran The Çete’nin saldırısı da, hiç ara vermeden devam ediyor.
“Üç Y’yi kaldıracağız” diye iktidara gelip, onlara Beş H’yı (Hainlik, Haksızlık, Hırsızlık, Hile, Haram) ekleyen AKP adına, konuyla ilgili ağlamaklı bir açıklama yapan Bülent Arınç; “Şeyini şeyttiğimin çetesi bize çok zarar veriyor. 11 yılda elde ettiğimiz her şeyi kaybediyoruz. Ey Allah’ım, aldıkça alıyor” dedi.
Selçuk TINAZ

Yazarın Tüm Yazıları