Oğula öğütler

ÖĞRETMENLER Günü’nde ABD eski Başkanı Abraham Lincoln’un, oğlunun öğretmenine yazdığı öğütname’den bir özet:

Okulda hata yapmanın, hile yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret ona.
Ona kendi fikirlerine inanmasını öğret; herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahi.
Nazik insanlara karşı nazik, sert olanlara karşı da sert olmasını öğret ona.
Herkes birbirine takılmış bir yöne giderken kitleleri izlemeyecek gücü, vermeğe çalış oğluma.
Tüm insanları dinlemesini öğret ona; fakat tüm dinlediklerini gerçeğin eleğinden geçirmesini.
Ona kuvvetini ve beynini en yüksek fiyatı verene satmasını; fakat hiçbir zaman kalbi ve ruhuna fiyat etiketi koymamasını öğret.
Uluyan bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona.
Ve eğer kendisinin haklı olduğuna inanıyorsa dimdik dikilip savaşmasını öğret.
Ona nazik davran fakat kucaklama.
Çünkü ancak ateş çeliği saflaştırır.
Bırak sabırsız olacak kadar cesarete sahip olsun.
Bırak cesur olacak kadar sabrı olsun.
Ona her zaman kendisine karşı derin bir inanç taşımasını öğret.
Böylece insanlığa karşı da derin bir inanç taşıyacaktır.
Büyük bir taleptir, ne kadarını yapabilirsen bir bak bakalım.
O ne kadar iyi, küçük bir insan.
Oğluma iyi öğret.

Büyükşehir satılıyor

BÜYÜK-ŞEHİR Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, Saraçhanebaşı’ndaki Belediye ve Meclis’in yeni restore edilen ‘tescilli’ binasının satılacağını dün akşam ‘Teke Tek’te açıkladığını... ? ESENYURT’ta AKP örgütünün, ilçeden askere gidecek 36 genç için düzenlediği geceye Kuran okunarak başlandığını, halay çekilerek eğlence ile devam ettiğini; bu arada “vatana kurban olsun” denilerek ellerine kına yakıldığını... ? TÜRKİYE Komünist Partisi’nin, 90. yaşında, “Hiç boyun eğer mi insan” başlığıyla cumartesi günü 19.00’da Abdi İpekçi Spor Salonu’nda bir dizi etkinlik düzenlediğini... ? TÜRK Edebiyatı’nın seçilmiş örneklerinden 2005’de başlayan 20 ciltlik tercümesinin tamamlanması dolayısıyla yarın İstanbul Alman Konsolosluğu’nda bir tören yapılacağını.(0533- 660 59 07)

Asıl üreticiyi korumak için bir ‘kalkan’ olmalı

NÜKLEER başlıklı balistik füzelere karşı koruyucu kalkan koyuyoruz da, üreticilerimizi koruyacak kalkanı neden topraklarımıza dikmiyoruz?
Dünyanın en pahalı mazotunu kullanan üreticimizi... Angusları, kurbanlık koyunları ithal ederek komaya soktuğumuz hayvancılığımızı... Ürettiği güzelim patatesleri on kuruşa satmak zorunda kalan patates üreticimizi...
Elinden incirini hâlâ çıkaramayan ve bu yüzden ağaçlarını sökeceğini söyleyen incir üreticimizi... Bölgesel bir ilaçlama yapılmadığı için ürününü kaybeden domates üreticimizi... Artan girdilere rağmen sekiz yıldır ürününü aynı fiyattan satan zeytin üreticimizi... Yok edilen şekerpancarı, tütün, fındık üreticimizi...Ve burada yerin kısıtlı olması nedeniyle yazamadığım diğer üreticilerimizi koruyacak bir kalkana gereksinimimiz yok mu sizce?
Prof. Dr. Harun UYSAL-Ege Ü. Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü

Türk yolcuya Hint yemeği

BAYRAMDA THY ile Hindistan’a yolculuk yaptık. Uçak yolcularının büyük çoğunluğunun Türk olmasına rağmen yemek stoku Hintli yolculara göre düzenlenmiş baharatlı vejetaryen yemeklerden oluşuyordu. Gidişte de gelişte de yolcularla uçuş personeli arasında çok ciddi tartışmalar yaşandı. Uçuş personeli kendi hataları olmamasına rağmen yolcunun tepkisini üstlenmek zorunda kaldılar.
Bir milli havayolu düşünün kendi milletinin değil başka milletlerin damak tadına uygun yemek sunuyor, ki uçan yolcu listesi elinde olmasına rağmen. Bu davranış, içinden çıktığı milletine verdiği değeri gösteriyor.
İspanya’da Katalanları, İngiltere’de Manchester’lıları kazanmak için milyonlarca dolar harcayan THY kendi milletine değer vermiyor. Diğer tepkili yolcular ne yapar bilmiyorum ama ben mümkün olduğunca bundan sonraki uçuşlarımda THY’yi kullanmayacağım!
Faruk ÇIRPIN

Langırtçı müdürün ‘kabahati’ büyük

BİR öğretmen diyor ki:
“Beylikdüzü Milli Eğitim Müdürü İkram Kayapınar, lise müdürlerini toplayıp gelir sağlamak için langırt masaları kurun dedi. Olay patlayınca da gene müdürleri çağırıp hemen kaldırın talimatını verdi; aman sıkıntı yaşamayalım, dedi. Şimdi ‘soruşturma’ açtırmış... Gülelim. Bu müdürü ilçeye kim atadı; langırtı kurma kararını ona kim verdi, neden korktu da hemen kaldırttı? MEB, bu müdürleri hiç soruşturtmaz mı?
Bir de inanan müdürmüş! Okul Aile Birliği’nin hiç kabahati yok mudur? Çocuklarımız kimlerin eline kaldı.”

Öyle bir...

“ÖYLE bir açmaza girdi ki vatan,/Uyku belli değil, düş belli değil.../
Çöktü üstümüze bir kara duman,/Işık belli değil, loş belli değil!”
Ümit Yaşar OĞUZCAN (1926-1984)
Yazarın Tüm Yazıları