ODTÜ Teknokent’in inanılmaz başarısı

HER geçen gün değişen teknoloji, artık toplumların gelişmişliğinin göstergesi olarak kalmamakta, uluslararası arenada rekabet edebilirliğini de doğrudan etkilemektedir.

Haberin Devamı

Kendi teknolojisini üretemeyen bir toplumun geri kalmış ülkeler arasında kalmaya mecbur olacağı artık günümüzde kabul edilen bir gerçektir. Dolayısıyla yeni bilgiyi inovatif ürün ve hizmete dönüştürme sürecinin herhangi bir aşamasında rekabetçi olmayan bir ülke, kurum ya da kuruluşun küresel ekonomide rekabet şansı kalmamaktadır.

Şüphesiz, yüksek teknolojinin bugünkü durumu, bu alanda söz sahibi ülkelerin yıllardır sürdürdüğü AR-GE çalışmalarına dayanmaktadır. Avrupa ülkelerinin AR-GE için GSMH içinden ayrılmış paylarına baktığımızda Türkiye maalesef bu tabloda alt sıralarda yer almaktadır. Zaten AB ülkelerinin ortalamasının çok altında kalan AR-GE harcamalarımızın daha da fazla kesintiye uğramaması en büyük dileğimizdir.

Eylül ayı sonunda Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin yayınlamış olduğu verilerine göre, Türkiye’nin yıllık ihracatı 100.1 milyon dolar, buna karşılık Ağustos sonu itibarı ile ithalatımız (TUİK) 156.8 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’nin ihracat rakamlarının yükseldiğini görmek bize elbette ki mutluluk vermekte; ancak ihracatımız artarken ithalatımız da yurtdışı hammadde bağımlılığımız nedeniyle artmaktadır. Hammadde maliyeti sıfıra yakın, teknolojik ürün ihraç etmenin, ülkemizin öncelikli hedefleri arasında olması gerekliliğinin altını çizmek isteriz.

Bu kapsamda sadece devlete değil özel sektöre ve üniversitelerimize de görev düşmekte olduğunun bilinciyle ODTÜ olarak her fırsatı değerlendirmeye ve kısıtlı yatırım olanaklarımızı bu alanda kullanmaya gayret göstermekteyiz. Üniversitemiz bünyesinde bir yandan öğrencilerimizi daha girişimci ve yenilikçi olarak yetiştirmeye çaba gösterirken kurduğumuz araştırma merkezleri, kuluçka merkezi ve teknopark gibi yapılar ile uygun eko-sistemi oluşturmaya çalışmaktayız.

1980’li yıllardan beri üzerinde emek veriyor olduğumuz ’teknopark kavramı’nın bugün ’ODTÜ Teknokent’ adı altında başarıyla sonuçlanmış bir çalışma olduğunu görmekteyiz. Her geçen gün büyümeye ve gelişmeye devam eden ODTÜ Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren firmaların AR-GE cirosu 2006 yılında 200 milyon dolara ulaşmıştır; 2006 yılı AR-GE ihracat rakamı ise 30 milyon doları bulmuştur. İleri teknoloji AR-GE çalışmalarında her geçen gün büyük başarılara ulaşan ODTÜ Teknokent, şu anda bünyesinde 206 firma barındıran 3037 kişilik bir bölge olmuştur.

Türkiye’nin ilk ve en büyük teknoparkı olma özelliğine sahip olan ODTÜ Teknokent aynı zamanda dünyadaki üniversite kampusları içerisindeki en büyük teknoparklardan biri olma özelliğini de taşımaktadır.

YENİ FİKİRLER YENİ İŞLER

Ayrıca ODTÜ olarak teknoloji tabanlı girişimciliği desteklemek amacıyla ’Yeni Fikirler Yeni İşler’ adlı yarışmamızı, 4 yıldır organize etmekteyiz. Bu yarışma aracılığıyla öğrenci girişimcilere uygun ortam ve kaynak sağlayarak destek olmakta, fikirlerinin işe dönüşmesi sürecinde kendilerine danışmanlık yapmaktayız. Bugüne kadar ’Yeni Fikirler Yeni İşler’ yarışmamızın 5 finalist grubu ODTÜ Teknokent’te şirket kurmuş ve hatta ciroları milyon doları geçmiştir.

Diğer bir yandan ODTÜ Teknokent bünyesinde, girişimci öğrencilere yönelik olarak 600 m2 bir alan üzerinde oluşturduğumuz ön kuluçka merkezimiz, bu yıldan itibaren girişimci gençlerimize; fikirlerini işe dönüştürme yolunda kendilerini deneyecekleri, tüm altyapı ve üstyapı imkánlarına sahip olacakları bir ortam yaratacaktır. Birkaç ay içerisinde işlemeye başlayacak bu sistem sayesinde, ODTÜ olarak inovasyon ve girişimciliğin tohumlarını bir kere daha ekmiş olacağımıza inanıyoruz.

Ülkemiz insanının güçlü bir girişimci ruha sahip olduğu bilinen bir gerçek; ancak bu girişimcilerin başarılı olmak için her zaman uygun koşullara sahip olduklarını söylemek kolay değil. Gelişmiş tüm ülkelerde girişimcilerin finansal alandaki sorunlarının çözümü konusunda yeni bir seçenek oluşmuş bulunmakta: ’İş Melekleri (Business Angels)’. Bu kapsamda ODTÜ’nün Türkiye’de kurduğu ilk etkin iş melekleri ağı olan ’Teknoloji Yatırımcıları Ağı’ derneğinin misyonu tekno-girişimcileri ve tekno-yatırımcıları bir araya getirerek kuruluş dönemi finansmanı arayan girişimcilere teknolojilerini gerçeğe dönüştürmek ve pazarlanabilir bir ürün haline getirmekte yardımcı olabilmektir.

Haberin Devamı

DEĞİŞEN EKONOMİYE KARŞI YENİ STRATEJİ

Derneğimizin ilk faaliyetlerinden biri olarak 31 Ekim-2 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen ’Girişimci Yatırımcı Zirvesi’ özgün fikirleri olan tekno girişimcilerle bu fikirlere destek vererek üretime dönüşmesine katkı sağlamaya hazır yatırımcıları 1 Kasım’da İstanbul’da buluşturacak. 22 genç tekno-girişimcimize iş planı hazırlama ve girişimciliğin en önemli unsuru olan ’değişen ekonomik şartlara göre strateji belirleme’ konularında 1 aylık eğitim verildi. Yazılımdan savunmaya, biyomedikalden enerjiye kadar çeşitli sektörlerde çalışan 22 girişimci hazırladıkları iş planlarını ve fikirlerini üretime dönüştürmeye hazır yatırımcılarla yüz yüze görüşecekler. Genç tekno-girişimcilerin fikirlerini ve çalışmalarını değerlendirecek yatırımcılar arasında ODTÜ- Teknokent Teknoloji Yatırımcıları Ağı Derneği’nin üyeleri ile Türkiye’nin önemli sermaye şirketlerinden İş Girişim Sermayesi, KOBİ AŞ, İnovent, Türkven ve Teknoloji Yatırım’ın temsilcileri bulunacak. 2 Kasım’da ise tekno-girişimcilerin geliştirecekleri fikirlerinin üretime dönüşmesi için gerekli finans ve deneyim olanaklarının araştırıldığı bir forum düzenleyeceğiz.

Türkiye’den TÜBİTAK, TTGV ve KOBİ AŞ’nin temsilcilerinin katılacağı forumda dünyadan da DG Enterprise, DG Econ Finance, European Investment Bank, CapMan Group, Ealy Bird Venture Capital, European Investment Fund, SME Support İnst-Germany, Asban, EVCA, BAMS, Gate 2 Growth, London Bussines Angels ve European Venture Market’in yöneticileri bulunacak.

Girişimciliğin önünü açmak, teşvik etmek, doğru fikir ve projeleri bilgi desteğiyle yaşama getirmek ve inovasyon kültürünü yaygınlaştırmak, Türkiye’nin bilgi üretebilmesini ve bu bilgiyi yenilikçi ürün ve hizmetlere dönüştürebilmesine katkı sağlamak adına, biz ODTÜ olarak elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. 2 Kasım tarihinde yapacağımız Forum’da sizi de aramızda görmek bizi onurlandıracaktır. Bu süreçte sizlerin de desteğiyle daha güçlü adımlar atacağımıza ise inancımız sonsuzdur.

DEĞİŞEN EKONOMİYE KARŞI YENİ STRATEJİ

Prof. Dr. Canan ÇİLİNGİR- Rektör Yardımcısı

Bahçelievler dertli

BAHÇELİEVLER’e yaklaşık 2 aydır düzenli olarak 18.00-19.00 gibi kesilen sular ya gece yarısı yada ertesi sabah geliyor. İlk başlarda bir bakım, onarım çalışmasıdır diye düşündüm ancak bu kadar uzayınca böyle olmadığını anladım. ASKİ’nin ve Büyükşehir Belediyesi’nin sitesinden hiçbir bilgiye ulaşamadım. Acaba bu uygulama bütün Ankara genelinde yapılan birşey mi? Hani artık sular kesilmeyecekti? Ayrıca suyu insanların en çok ihtiyaç duydukları saatlerde kesmek nasıl bir mantıktır? Banyo yapabilmek için hergün sabahın köründe mi kalmak zorundayız? Deniz KONUK

Yazarın Tüm Yazıları