Paylaş
Bunun yanında şifrelerin çözümünde temel olan Mod ve Medyan kavramlarının bazı özel kurumlarda sınavdan birkaç gün önce müfredat dışı olmalarına rağmen anlatılmaları ve arama motorlarında sınav öncesi en çok araştırılan anahtar kelimeler olmaları ise şifrelemenin önceden bilindiği düşündürmekte; bazı okullarda sadece kız öğrencilerin sınava girmesi otomasyon sistemine müdahale edilebildiği izlenimini güçlendirmekte ve kişiye özel sınav kitapçığı ve cevap anahtarı hazırlanması her türlü spekülasyona açık olunduğu izlenimini vermektedir.
2010 yılında yapılan KPSS kopya iddiaları nedeniyle tekrarlanmış, eğitim bilimleri sınavından 120’de 120 soru yapan 350 kişi tekrar edilen sınavda 70 soru barajını aşamamıştı. İnsanların kaderiyle oynayan bu çete ve ilişkileri daha çözülememiş ve ÖSYM kurumsal kimlik olarak aklanmamışken, ikinci bir skandal patlak vermiştir. Gençlik bu gelişmelerden en çok yara alan kesimdir ve YÖK ve ÖSYM’ye karşı duydukları güvensizlik hat safhaya ulaşmıştır. Ortaya çıkan durumun temelinde kurumsal yapısı değişikliğe uğrayan ve şifrelemenin nedeninin güvenlik arttırılması olduğunu söyleyen ÖSYM bulunmaktadır; ÖSYM ise çelişkili açıklamalarda bulunmakta ve hatayı yetkisiz bir başka kurumun üstlendiği görülmektedir. Ülkede gelişen güvensizlik ortamı daha da genişlemiş, doğrudan beş milyon insanı ilgilendiren geleceğin belirlenmesi sınavı ile ilgili ciddi şüpheler oluşmuştur.
İçinde yüksek oranda eşitsizlik barındıran, ilgi alanı ve yetenek seçimlerinin bulunmadığı, eğitmen ve derslik eksikliğinin bulunduğu, öğrencilerin diyalektik eğitim almak yerine test çözme yarışına sokularak eğitime yabancılaştığı, kendi içinde yetersiz ve özel eğitim kurumlarına muhtaç Ortaöğretim sistemi sonunda yapılan güvenilir ve ‘kendi içinde adil’ bir sınav olan YGS’ye de artık güven duyulmadığı ve eğitim sisteminin tamamen çalışmaz duruma düştüğü gerçeği ise gözden kaçmaktadır.
Bu durum çerçevesinde, acilen mevcut yöneticilerin görev, yetki ve sorumlulukları gözden geçirilmeli, ÖSYM Başkanı ve Milli Eğitim Bakanı istifa etmeli, YGS sınavı yenilenmeli bundan sonraki uygulamalar özerk kurumlar tarafından yapılmalıdır.
Sınavlara hazırlanan tüm öğrencilerimize, kaybettikleri her saatin kendilerini olumsuz etkileyeceğinin bilinciyle davranmalarını ve bir an önce bu olumsuz atmosferden uzaklaşarak, derslerine çalışmayı sürdürmelerini öneriyoruz.
ODTÜ Mezunları Derneği
MOBESE kurulmuş ama sonucunu ne olmuş!
HÜRRİYET’in Ankara Eki’nde (11.04.2011) bir şahsa şehrin merkezi yerinde motorsiklet çarptığı ve dakikalarca yol orasında yattığı, otomobillerin de çarpması sonucu hayatını kaybettiği haberi vardı. Benim takıldığım nokta şu:
Madem bu olayı MOBESE kameraları tespit etmiş, neden en yakın ekipler uyarılmamış da bu vatandaşımız dakikalarca yol ortasında kalmış da sonuçta hayatını kaybetmiş. Bu kameraların başında bu görüntüleri izleyen ve olaya anında müdahale edilmesini sağlayan görevliler yok mu?
Bu kameralar sadece kayıt mı yapar? TV’lere görüntü göndermek, araçlara ceza yazmaktan daha ileri, insan hayatı ile ilgili görevleri de olması gerekir diye düşünüyorum.
Önder OSKAY
Günün sözü
“Medeniyet lüzumsuz ihtiyaçların sonsuz sayıda artmasıdır.”
(Mark Twain)
Paylaş