Nazarbayev’den dersler...

“KIZLARIMIZ nasıl giyineceğini bilir, Araplardan öğrenecek değiliz.”
Bunları söyleyen Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev.
Akılsız bir Müslüman mı?
Yoksa Müslümanlara ders mi veriyor?
Nazarbayev, Sünni bir Müslüman olarak başkanı olduğu Nur Otan Partisi’nin 16.11.2012 tarihindeki Gençlik Kongresi’nde bir konuşma yapmış. Bu konuşmanın videosunu haber3.com geçen 2 Ekim’de sitesine koymuş, konuşmayı da deşifre etmiş. Belki de o da başka bir yerden temin etmiş olabilir.
Video aslında sosyal medyada son günlerde oldukça popüler... Özellikle Facebook’ta, pek çok kullanıcı bu videoyu günümüz koşullarına atıfta bulunarak paylaşıyor. Araştırmamızda bu konuşma metninin bazı Çin internet sitelerinde yayınlandığı dikkat çekiyor. Belki bu video ile Uygur Türklerine de bir mesaj veriliyor.


GÖÇEBE-TÜRKİ HALKIZ

İşte o konuşma metni:
“Bizim kızlarımız nasıl giyineceğini bilir, Araplardan öğrenecek değiliz... Biz İslam’ı resmi din olarak kabul ediyoruz ve bundan gurur duyuyoruz. Fakat Müslümanlığımızı konu ederek bir yerlere gelemeyiz. Diğer Müslüman devletlere ve İslami yaşama biçimlerine saygımız sonsuz, fakat biz Arap değiliz. Biz göçebe ve Türki bir halkız, Araplar gibi kızlarımızı, dini, kültürel ve toplumsal baskılarla kapatıp, bunu Müslüman devlet imajı olarak kullanamayız. Onları çarşaflara bürüyerek, eve hapsetmek, bizim yolumuz değildir. Tekrarlıyorum! Herkese saygımız sonsuz fakat, giyim kuşam insanların kendi özelindedir. Biz Kazak’ız, halkımız göçebe hayatı süresince, at üzerinde bugünlere kadar kadın-erkek ayrımı yapmadan geldi. Kadınlarımız, erlerinin yanında veya ardında değil, aksine önünde yürürdü.
İslam öncesi dönemlerde, kadınlarımız nasıl isterlerse öyle giyinirlerdi ve toplumu rahatsız etmek gibi bir amaçları hiç olmadı. Bugün ise bir sorun olması, bizim halkımız için mümkün değil. Müslüman ve Sünni bir halk olmamız, insanların hayatlarına karışmamız için sebep değildir.”


AKIL BUDUR

Sitenin yazarı Turgay Tezcanlı, Nazarbayev’in Kazak Türkçesi ile yaptığı konuşma ile ilgili olarak “İşte akıl budur. Bu insanlar da Müslüman ve Sünni...” başlıklı yazısında bu konuşma metninin “Türkiye’deki 100 bin caminin girişine asılması gerektiğini” savunuyor.

Gezi Partisi 1 yaşında

1 Ekim 2013 tarihinde kurulan Gezi Partisi, kuruluş yıldönümünü 12 Ekim 2014 Pazar günü İstanbul Validebağ Korusu’nda ‘İsimsiz Buluşma’ etkinliği ile kutlayacak. Programlarını ve faaliyetlerini tamamıyla insani değerler üzerinden oluşturan Gezi Partisi, özgürlük, demokrasi, insan hakları, bağımsızlık ve adalet kavramları çerçevesinde hareket ederek siyasal zeminde ortak bir dil oluşturmayı amaçlıyor.
Farklı illerde teşkilatlanma çalışmalarına hızla devam eden, sosyal sorumluluk projelerine zaman ayıran, parti politikasını sokakta halka sorarak yazan Gezi Partisi, kişiler ya da grupların değil, bir amacın etrafında toplanıyor. Parti üye ve gönüllüleri, kısa zamanda elde edilen bu başarının gelecekte ortaya çok iyi bir tablo çıkaracağına inanıyor.
Gezi Partisi, 12 Ekim 2014 Pazar günü 12.00’de herkesi Validebağ Korusu’na bekliyor.

Biden bilir, biz bilmeyiz!

ABD Başkan Yardımcısı Biden’ın Türkiye’nin bölge ile ilgili kafasından geçen hemen her şeyi en ince ayrıntılarına kadar bilmesi kimseyi şaşırtmamalıdır. Şaşırtmamalıdır çünkü Türkiye’nin en gizli yerlerini bile rahatlıkla dinleyebilecek ve bilgi alacak bir CIA örgütlenmesi söz konusudur Türkiye’de. Daha da önemlisi üsler ve Kürecik’te oluşturulmuş bulunan radar üssü laf olsun diye oluşturulmadı ya... Hem işin gerçeğini sorarsanız CIA’nın öyle canhıraş bir çalışmasına bile gerek yok. Bizler biliyoruz ki, ne Recep Tayyip Erdoğan ne de şimdiki başbakan Ahmet Davutoğlu Amerika’ya bildirmeksizin soluk bile alamaz. Dolayısı ile bu konuda nefes tüketmeye gerek bile yoktur.
Ne demiş Erdoğan? IŞİD’le ilgili görüşlerimiz değişti. Tabii elin oğlu adamın görüşlerini de değiştirir, tercihini de...
Geniş halk yığınları ayağa kalkmalı, iktidarın haddini aşan tutumlarına izin vermemelidir.
Turgut KOÇAK

İslam’ın 30 yıl savaşları

PKK’nın başı Abdullah Öcalan “Kobani düşerse, çözüm süreci tehlikeye girer” diyor.
HDP “Çözüm sürecinin kilidi Kobani’dir. Kobani düşerse hoş şeyler olmaz” mesajı veriyor.
‘Yani PYD’ye yani PKK’ye silah verin Kobani kurtulsun’ demek bu...
Türkiye “IŞİD, Kobani girerse meşru müdafa hakkımız doğar” uyarısında bulunarak “Süleyman Şah Türbesi kırmızı çizgimizdir” diyor.
Suriye de “Türkiye bir metre dahi girse bu savaş sebebidir” diye açıklama yapıyor ve ekliyor:
“Ülkemizi savunuruz”.
Tüm bunlar ne anlama geliyor? Basit... Tarihe bakın yeter!
İslam’ın 30 yıl savaşları başlıyor. Dünya seyrediyor.

CHP ödevini yerine getirmiyor

AÇIK konuşmak lazım! CHP’in bugün bu durumda olmasının sonucunda AKP’nin yanlışları ortaya konulmuyor ve halk bu yanlışlardan habersiz yaşıyor. CHP’nin asıl zararı budur!
AKP de almış başını gidiyor. Oysa iktidar partisinin yaptıklarının muhalefet tarafından doğru dürüst izlenip teşhis edilmesi, neyi yanlış neyi doğru yaptığının halka söylenmesi gerekir. CHP bunu yapmıyor, AKP’nin gerisinde nal topluyor. Timur EREN

Biliyor musunuz?

CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün, Aile Bakanı Ayşenur İslam’a, bakımevlerinde yaşanan sıkıntılar yanında hizmet kalitesinin düştüğü, ambulans ve doktor sıkıntısının yaşandığını hatırlatarak “Bakanlığınıza bağlı kaç yaşlı bakım merkezi bulunmaktadır; buralarda kurum başına kaç kişi kalmaktadır? Yaşanan sıkıntıların gerekçesi nedir; bu merkezlerde doktor bulunmaması kabul edilebilir mi? Yapılan zamlar, bakanlığınıza bağlı tüm huzurevlerinde geçerli midir? Öyle ise neden bazılarında oda ücretleri açıklanandan fazla alınmaktadır? Huzurevi oda fiyatları zamları neden emekli maaşlarına paralel olarak yapılmamaktadır?” diye sorduğunu...