Paylaş
Hekatomnos’un Milas’taki anıtmezarından 2010 yılında İskoçya’ya kaçırılan ‘Altın Taç’ hırsızlığını hatırlattı. Çünkü tarihi eser ve dönem tarihi uyuştuğundan bu hırsızlığın aynı mezardan çıkarılan eserlerden olduğu sanılıyor. New York milyarderi Michael Steinhardt, 70 milyon dolarlık çalıntı antik sanat eserlerini teslim etti. Bu nedenle Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın acilen bu parçanın Türkiye’ye ve Milas’a getirilmesi için gerekli başvuruyu yapması bekleniyor.
Milas’ta 12 yıldır, Uluslararası Karya, Karyalılar ve Mylasa Sempozyumu’nu düzenleyen gazeteci-yazar Olcay Akdeniz, olayla ilgili bağlantı üzerine şunları söyledi: “Haber kapsamında 70 milyon dolar değerindeki 180 kalıntının içinde kaç tanesinin Türkiye’den kaçırıldığına ilişkin bir bilgi yoktu fakat Milas’tan kaçırıldığı belirtilen M.Ö. 400 yılına ait geyik başlı bir kupanın fotoğrafına yer veriliyor. Ele geçirilen eşyalar arasında M.Ö. 400 yılına tarihlenen bir geyik kafasını betimleyen bir tören gemisi olan Geyik Başı Rhyton da yer alıyor. Türkiye’nin Milas kentinde yağmalandıktan sonra piyasaya çıktı ve DA’nın açıklamasına göre bugün 3.5 milyon dolar değerinde.”
Bu ifade hemen akıllara 2010 yılında Milas ilçe merkezinde yapılan büyük mezar soygununu getirdi.
KAÇAK KAZI 5 YIL SÜRMÜŞ
İlçe merkezinde, Milas Belediyesi’ne sadece 100 metre, Milas Müzesi’ne 200 metre, Emniyet Müdürlüğü’ne 500 metre mesafedeki Uzunyuva sit alanında, bir gecekondunun içinde kaçak kazı yapıldığı ihbarını alan jandarmanın yaptığı operasyon ile soygun ortaya çıkarılmıştı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük tarihi eser soygununu, polisin görev bölgesinde olmasına rağmen Milas Jandarması ortaya çıkarmıştı. Soruşturma sürdükçe aslında Milas Müzesi’ne, Emniyet Müdürlüğü’ne soygunla ilgili birçok kez ihbarda bulunulduğu fakat işin üstüne gidilmediği, bunun üzerine jandarmaya yapılan ihbar üzerine soygunun ortaya çıkarıldığı belirlenmişti. Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da işin üzerine gitmesi üzerine soruşturma derinleştirilmiş birçok kişi tutuklanmış ve sonuçta 11 kişi çeşitli hapis cezalarına çarptırılmıştı. Fakat pek çok olayda olduğu gibi perde gerisindeki ‘büyük’lere bir türlü ulaşılmamış, ulaşılamamıştı.
Gecekondunun zemininde önce 120 santimetre kalınlığındaki mermeri karot ile kırıp 8 metre yüksekliğindeki üst koridora ulaşan soyguncuların koridorun zeminindeki 120 santimetrelik mermeri de yine karotlarla delip mezar odasına, tam da muhteşem bir işçilikle yapılan lahitin üstüne indikleri anlaşılmıştı. Soygunun ortaya çıkarılmasının ardından yapılan incelemelerde, internet ortamında mezar odasında çekilmiş olan ve 2005 yılında internete koyulduğu anlaşılan görüntüler de bulunmuştu. Mezar soygunu en azından 2005 yılında başlamış ve jandarmanın operasyon yaptığı 2010 yılına kadar devam etmiş olduğu ortaya çıkıyordu.
100 YILIN BULUŞU
Bu arada 2005 yılında Denizli’de bir genel yol araması sırasında bir arabada bulunan tarihi eserlerin nereye ait olduğu belirlenememiş ve Denizli Müzesi’ne emanete verilmişti. 2010 yılı temmuz ayında Milas soygunu ortaya çıkınca Denizli’deki eserlerle karşılaştırma yapılmış ve eserlerin Milas’tan, Uzunyuva kaçak kazısından kaçırıldığı belirlenmişti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından oluşturulan bilim kurulu ve Milas Müzesi tarafından başlatılan kurtarma kazısında anıtmezarın M.Ö. 397-375 yılları arasında hüküm süren Perslerin Karia satrabı Mylasalı Hekatomnos’a ait olduğu belirlenmişti. Anıtmezara ilişkin ayrıntılı bilgiler ortaya çıkınca da ‘Arkeolojide 100 yılın buluşu’ olarak nitelendirilmişti.
Milas Uzunyuva Hakatomnos Anıtmezarı daha sonra UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesine alınırken İskoçya’da üç Türkün pazarlamaya çalıştığı bir altın taç bulunmuştu. Tacın Milas’tan kaçırılan eserlerden olabileceği olasılığı üzerine Bakanlık olaya müdahil olmuştu.
İskoç mahkemesi emsal bir karar alarak tacın Milas’tan çıkan eserlerle karşılaştırılmak ve incelenmek üzere Türkiye’ye gönderilmesine karar vermişti. Ankara’da Milas’taki anıtmezardan çıkan altın parçacıklarının atomik özellikleri ile İskoçya’dan getirilen altın tacın atomik özelliklerinin birebir uyuştuğu belgelenmişti. Bunun üzerine mahkeme, tacın Türkiye’ye geri verilmesini kararlaştırılmış ve taç, Türkiye’ye getirilerek Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmeye başlanmıştı.
1 MİLYON STERLİN DEĞERİNDE
(Cumhuriyet yazarı Özgen Acar, çalınan altın taç olayını yazarken, “Hekatomnos mezarlığında bulunan öteki altın buluntularıyla birlikte nükleer inceleme ile kıyaslanarak Milas’tan kaçırıldığı kanıtlanmıştı. Gerçek piyasa değerinin 1 milyon Sterlin olduğu açıklanmıştı” diyor. 10 Aralık 2017, Cumhuriyet )
MESAJ PANOSU
UNICEF’in görev yaptığı 190 ülkede, 75. Kuruluş Yıl Dönümü çeşitli etkinliklerle kutlandı, UNICEF Türkiye Ofisi de bu anlamlı yıl dönümünde ‘İklim Değişikliği ve Çocuklar’ konulu bir fotoğraf sergisi ile etkinliğe katıldı.
BİLİYOR MUSUNUZ?
12-18 Aralık tarihlerinde ‘Yerli Malı Haftası’nın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Ali Körpınar’ın, özellikle alışverişler sırasında 869 barkod’lu, yerli üretim malzemelerini tercih edilmesini önerdiğini...
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, ekonomik istikrarsızlığın sorumlusu olarak dış güçleri gösteren AKP iktidarının, fiyat artışlarıyla ilgili olarak da stokçuları suçlamasını eleştirdiğini ve “Ekonomiyi yönetenler kendi kusurlarını örtbas etmek için hep suçlu arıyor. Kim bu dış güçler, stokçular kim, neden açıklanmıyor?” diyerek tepkisini dile getirdiğini...
EĞİTİMCİ yazar Ömer Şahan’ın 11 Aralık Cumartesi 15.00’de Suadiye D&R’da imza gününde sevenleri ile buluşacağını...
Paylaş