‘Marx İstanbul’da’

Neyse günü bir şekilde atlatıp akşam da tiyatroya gittik eşimle; Frankfurt Uluslararası Tiyatro’ya... Burası ilginç bir sanatevi diyelim. Yirmi yıllık serbest bir sahne, çok çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan bir mekân... 2018’den beri de yönetimi Frankfurt Güneş Tiyatrosu devraldı... Tülay Yongacı, Cüneyt Sezer ve Müjdat Albak’tan oluşan Güneş Tiyatrosu ekibi, 1991’de Ankara’da ‘Can Şenliği Oyuncuları’ adıyla sanatsal faaliyetlerine başlamış bir ekip...

Akşam bize ev sahipliğini Cüneyt Sezer yaptı. Akşamki oyun, ‘Marx’ın Zaman Yolculuğu - Marx İstanbul’da’ isimli tek kişilik, 70 dakikalık tek perde bir oyundu. Semih Çelenk’in yönettiği oyunu Hamit Demir oynuyor. Oyunu Howard Zinn 1999’da ‘Marx in Soho’ adıyla yazmış. Hatta 2009’da Genco Erkal orijinal haliyle sahneye koymuş. Daha sonra Prof. Dr. Semih Çelenk tarafından Türkiye’ye uyarlanmış.

Oyunun özeti: Karl Marx ölümünden sonra kendisi hakkında yapılan spekülasyonları, yanlış anlamaları düzeltmek için kısa bir süreliğine de olsa dünyaya geri dönmek üzere dilekçe verir. Öte dünya bürokrasisi tarafından yanlış anlaşılan dilekçesi nedeniyle ölmeden önce yaşadığı yer olan Londra Soho yerine İstanbul Beyoğlu’nda aynı adlı bir eğlence mekânına gönderilir.
Hamit Demir’i ilk kez izledik. Oyun sonrası kısa da sohbet imkânı bulduk. Trabzon doğumlu. AÜ DTCF Coğrafya Bölümü mezunu. Oyunculuğa 1984’te Ankara Metropol Tiyatro’da başlamış. 1991’den sonra İzmir’de sürdürmüş. 1996’da Prof. Dr. Semih Çelenk ile birlikte ‘Gölge Tiyatro’ dergisini çıkarmış. O günlerde kurdukları Gölge Tiyatro’yu 2001’den sonra Tiyatroevi adıyla sürdürüyorlarmış.

Tiyatroevi de İstanbul Kadıköy-Bahariye’deki Halk Eğitim Merkezi’nin karşısındaymış. Biz Altunizadeliyiz; Üsküdar’a bağlıysak da Kadıköylü sayılırız. Bahariye ve civarında pek çok sahne var. Birçoğuna gitmişliğimiz var. Daha martta, karşısındaki Halk Eğitim Merkezi’nde Rutkay Aziz’i izlemiştik.

Tiyatro seyirlik veya eğlencelik bir etkinlik değil; bir kültür... Ama emek, çaba, özveri, gönül isteyen bir kültür. Her adımı büyük fedakârlık isteyen bir kültür. Yakın bir aile dostumuzun kızı ile damadı tiyatro sanatçıları. Onlardan biliyorum... Onlarla her görüşmemde yeni bir şey öğreniyorum bu sanat hakkında... ‘Uzak, hava sıcak, soğuk, yağmur, kar yağıyor, pahalı’ gibi şeyleri bahane edip tiyatroya da gitmeyi lütfen ihmal etmeyin derim. Sanatçı Hamit Demir’e, ev sahibi Cüneyt Sezer’e (fotoğraftaki) teşekkürler.

GÜNÜN SÖZÜ

“İnsan mı paraya bağlı, para mı insana bağlı? Bu tamamen insana bağlı...” Özdemir ASAF

SOSYAL MEDYA YASA TASARISI’NA TEPKİ

YEDİ medya kuruluşu diyor ki:

“TGC, TGS, Basın Konseyi, TYS, Disk Basın-İş, Pen Türkiye, Türkyaybir olarak, İstanbul’da bir araya gelerek yarın TBMM’ye gelmesi beklenen Sosyal Medya Yasa Tasarısı’nın geri çekilmesini istiyoruz. İktidar seçim öncesi sansürü ve oto sansürü ağırlaştıramaz. Tek sesli toplum yaratılamaz. Bu tasarının içinde haber yok, sansür var. Ayrıca, internet siteleri de ilan gelirini paylaşacağından gazetelerin gelir ve ilan payının azaltılması kabul edilemez.”

GAZETELERE MALİ GÜVENCE GELİYOR

GAZETECİ Osman Erbil, “Gazetelere mali güvence geliyor” diyor.

“Basın Kanunu Değişikliği Teklifi, diğer adıyla yeni internet yasası gazetelere ve gazetecilere mali olarak büyük avantajlar sağlıyor. Yazılı basının uzun zamandır talep ettiği resmi ilan gelirlerinin artması ve güvence altına alınması sağlanacak.

Basın Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Adalet Komisyonu’ndan geçti. Teklif önümüzdeki günlerde Genel Kurul’da görüşülecek.

AMASYA TAMİMİ 103 YAŞINDA

İSTANBUL Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB), Amasya Tamimi’nin 103. yılı nedeniyle vatandaşları ülkemizde yeniden aydınlık günlerin yaşanması inancıyla mücadeleye davet etti. İKKB Koordinatörü ve İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Av. Nazan Moroğlu, 22 Haziran 1919 tarihli Amasya Tamimi’nin “Türk Ulusu’nu, ulusal bağımsızlık ve kurtuluşa çağıran bir ulusal uyanış alarmı” olduğunu vurgulayarak Amasya Tamimi’nde yer verilen ifadelerin adeta bugün için söylenmiş olduğunu belirtti.

‘SOL BÜTÜNLEŞEMİYOR’

BİZİM Altılı Masa’da ‘sol’ olarak bir tek CHP var. Bir zamanların sol söylemli partisi HDP şimdi PYD/YPG’den dolayı ABD’nin gözüne bakıyor. Geri kalan sol söylemli ya da programlı partiler ülkenin içinde bulunduğu durumun bu denli tehlikeli olmasına rağmen bütünleşemiyor ve herkes ‘En hakiki sol benim’ diyor. Oysa emekçi kesimlerin perişan edildiği bu ülkede solcu parti ve güçler ortak bir programla halkın karşısına çıkıp kendini anlatabilse kesin iktidar olur.

Kolombiya’da olduğu gibi... İsteyenler Fransa seçimlerinden de ders alabilir.

Bizdeki solcular da dünyadan bihaber öylece seyredip dursunlar!

Hüsnü MAHALLİ

BİR MAKAMA 3 ATAMA

“İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun vekil ataması, İBB Meclisi’nde gerginlik yarattı” başlıklı yazımız ulusal yazılı ve görsel basında gündem oldu. İmamoğlu’nun İYİ Partili bir üyeyi kendine vekil ataması, ‘İYİ Parti’ye geçer mi?’ diye köşe yazılarına konu oldu, TV’lerde de bu çerçevede tartışıldı. Yeni bir gelişmeyi paylaşma gereği doğdu. İmamoğlu bu sefer vekâletini CHP İBB Meclis Üyesi Selçuk Sarıyar’a bıraktı. Dedikodusu hemen gündeme oturdu ve telefonlar akmaya başladı.

Sarıyar ile Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın arası açık, eski iş ortağı oldukları söyleniyor. Akpolat’ın devreye girerek vekâletin Sarıyar’a verilmemesi için kulis yaptığı söyleniyor. Malum seçimlerde muhtemelen rakibi olacak. CHP’li üyeler anlatıyor: Hüseyin Aksu makam odasını boşaltıp makam aracını da iade etmiş. Şimdi vekil sayısı üçe çıktı; İYİ Partili üye de vekil görevini sürdürecek. Üç makam odası, üç makam aracı daha... Biliyoruz ki resmi olarak böyle bir makam yok ancak makam odaları var!

Verilen tavizlerin sonu gelmez!

BİLİYOR MUSUNUZ?

İZMİR Milletvekili Kamil Oktay Sındır, UNESCO tarafından en iyi korunan 20 kent arasında sayılan Safranbolu’nun, imar planı değişiklikleri nedeniyle Dünya Mirası Listesi’nden çıkarılma tehlikesini Meclis gündemine taşıdı. Sındır, Bakan Murat Kurum’a “Bakanlık tarafından onaylanan ve mülga olan ‘koruma amaçlı imar planı’ değişikliklerini geri çekin. UNESCO Dünya Mirası alanlarının ‘tampon bölgesi’ndeki değişiklikler için mutlaka UNESCO’dan onay alınmalı” dedi.