Yalçın Bayer: Londra'da bir yargıç

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Londra'da dün hákim önüne üç Türk çıktı; Gülay Aslıtürk, babası ve eşi...

Keşke İngiliz Yargıç Nicholas Evan'ın, Orhan Aslıtürk ve İlyas Çokay'ı nasıl sorguladığını izleyebilseydik... Yargı mensupları, o titizliği görebilseydi keşke...

Yargıç, bir kuyumcu titizliğiyle sorguladı kayınpeder-damadı:

‘‘Kefalet parasını nereden buldunuz?’’ diye ayrı ayrı soruyor kendilerine...

‘‘Sen kimsin, nereden çıktın?’’, ‘‘Ne iş yaparsın?’’, ‘‘Bana açık açık anlatın’’, ‘‘Dur teker teker söyle’’, ‘‘Adın ne senin, bu kadınla ne ilişkin var?’’, ‘‘Dur bakayım, 20 bin sterlin açık var, nereden buldun bu parayı?’’,‘‘Bak burada öyle yazmıyor, gel göster’’, ‘‘Dekontlar nerede?’’, ‘‘O evde ne iş yaparsın, kim kalıyor burada?’’, ‘‘Ne demek ev olarak gözüken yeri ofis olarak kullanmak?’’

Daha birçok soru... Belki de bu kadar karışık bir davayı yaşamadığından sık eleyip dokuyordu her şeyi..

Yargıç, damat-kayınpederi bir hayli hırpaladı, terletti.

Bir Türk'ün, bir başka ülkede bu durumlara düşmesi üzülecek bir durum değil mi? Anlaşılıyor ki, Noel tatili nedeniyle Türkiye'den gelen dosyaya yeterince bakamamış; sadece Aslıtürk için teminat olarak istenen 90 bin sterlinin kaynağını öğrenebilmek için daha öteye gitmedi...

Gülay Aslıtürk 28 Ocak'ta aynı yargıç tarafından sorgulanacak. Dileriz, Londra'ya kaçmaktan pişman olmaz...

Türkiye'den başka İngiltere'de de işleri zor Çokay ve Aslıtürkler'in... İngiliz yargıç bir de Türkiye'de olanları bilse ne der acaba?

AB standartlarını istiyorsak, yargı denilen şey bu...

Biz söylemiyoruz

müfettiş yazıyor

(Bu yazıyı bir hafta önce verdiğimiz söz üzerine yayınlıyoruz.)

(BİLGİ ÜNİVERSİTESİ)

‘‘İstanbul İli Şişli eski Belediye Başkanı Gülay Aslıtürk (Atığ) ile Encümen eski üyeleri -1994-1999- mülkiyeti belediyeye ait Mecidiyeköy Mahallesi'nde bulunan (2) parsel halinde toplam 7.006 metrekare arsa ve bu arsa üzerinde takriben 10.500 metrekare kapalı alanı bulunan binanın intifa hakkını yıllık bir milyon lira bedelle 49 yıllığına, özel bir kuruluş olan Bilgi Üniversitesi'ne vererek belediyeyi 940.751.000.000. TL. zarara uğrattıkları...’’

23.6.1998'de bu raporu hazırlayanlar; Mülkiye Başmüfettişleri Ömer Türk ve Mehmet Günaydın. Müsteşarlığa sunan; Teftiş Kurulu Başkanı Nevzat Turhan. İçişleri Bakanı'na sunan, Müsteşar Yahya Gür.

Aslıtürk, belediyenin yerini 1995'te İhale Yasası'na aykırı şekilde Bilgi Üniversitesi'ne verirken, üniversite henüz faaliyet halinde değildi. Bilgi Üniversitesi 1997'de YÖK'ten izin aldı.

(Mütevelli Heyeti üyesi Prof. Toktamış Ateş, Cumhuriyet'te dün ‘‘İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Gülay Aslıtürk’’ başlıklı yazısında, Aslıtürk için Veli Göçer benzetmesi yapıyor. ‘‘... Aslıtürk, Türkiye'ye iade edilir ve yargılanırsa, nasıl bir sonuç alınır bilemem. Fakat, Türkiye'deki diğer ilçe belediye başkanlarının bır kısmından, 'daha az kirli' olduğunu düşünüyorum. Yani, ne suçlandığı kadar 'suçlu', ne de kendini savunduğu kadar 'suçsuz...' diyor. Devlet kaynaklarının vakıf üniversitelerine aktarılmasını doğru bulmuyor. Peki belediyenin yılda 1 milyon TL'ye verdiği trilyonluk arazi kamunun malı değil mi? Böyle başarılı bir üniversiteye tabii ki karşı olunamaz. Ama Aslıtürk gibi hakkında üç tutuklama kararı ile sayısız iddia bulunan bir başkan nasıl savunulmaya çalışılır? Müfettiş raporları ve Şişli Adliyesi'ndeki belediyenin açtığı davaların dosyaları hiç okunmaz mı? Londra'dan TV'lere çıkıp kabahatlerini unutturmak için Toktamış Ateş, Latif Mutlu, Asaf Savaş Akad, Oğuz Özerdem üzerinden 'rant' sağlamak, bu isimleri rahatsız etmez mi? Toktamış Hocam... O yazıyı gerçekten inanarak mı yazdınız? İnanmıyorsanız sorun yok, yargıyı bekleyeceğiz...

(ÇİFTKURTLAR)

‘‘Şişli Belediye eski Başkanı Gülay Aslıtürk ile Encümen üyeleri mülkiyeti belediyeye ait Ayazağa Mahallesi'nde bulunan 1.600.500 metrekarelik arsa nitelikli taşınmazın üst hakkını 500.000.000 TL. bedel ve 25 yıl süre ile ŞİPA AŞ adlı belediye şirketine verdikleri, şirketin de bu üst hakkını 3. şahsa devrederek belediyeyi 96.795.000.0000 TL. zarara uğrattıkları...’’

(Müfettiş raporu böyle yazıyor. Bu yer önce 1995'te akaryakıt istasyonu yapılmak üzere 25 yıllığına Mas Petrol'e kiralandı. Devir protokolünü ŞİPA adına İbrahim Koşar ve Altan Demirel imzaladı, Aslıtürk onayladı. 1997'de Mas Petrol yeri Çiftkurtlar'a devretti. 1998'de de yeni başkan Cüneyt Akgün, yeri Çiftkurtlar'a 242.000.000.000 TL. bedelle sattı. Daha sonra ihalede birçok usulsüzlüğün yapıldığı ortaya çıktı. Akgün ve 10 Encümen üyesi hakkındaki müfettiş raporlarına ve ilgili belgelere dayanılarak 'ihaleye fesat karıştırmak'tan Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.)

(AKIN TEKSTİL)

ŞİŞLİ Abide-i Hürriyet Caddesi üzerindeki Akın Holding'in bitişiğinde bulunan ve imar planlarında 'çocuk bahçesi' olarak ayrılan yere Aslıtürk, üç katlı, zemin altı katlı otopark yapılmasına yasadışı bir protokolle -sözleşme değil- izin verdi. Buna göre, otopark 25 yıl boyunca Akın Holding tarafından yıllık 25.000 dolar karşılığında kullanılacak, sonra da belediyeye devredilecekti. Aslında bu yer Akın Holding'ce yasa gereği terk edilmişti. Dolayısıyla buranın tapusu olamayacağından iskana bağlanması da mümkün değildi. Belediye'nin onaylı projesine göre bağımsız olması gereken otopark, Akın Holding'in binasına bağlantı, holding de burasını Tekstilbank'a kiraladı. Bu durumda, iki yıldan beri iskan verilemediğinden proje dışı bu otoparkla ilgili kesin kabul yapılamıyor. Bu nedenle de Akın Holding de belediyeye para vermiyor. Bu nedenle belediye dava açmak zorunda kaldı.

(PROFİLO HOLDİNG)

Profilo Alışveriş Merkezi'nin üzerinde yer aldığı arazi, kendi özel mülkiyetinde... Ancak ruhsatsız olan altı bloka ruhsat ve iskan alabilmek için İmar Af Kanunu'nun hükümlerinden yararlanılmak amacıyla Profilo'nun başvurusu var. Ancak, blokların bazıları, başka kişilerin parsellerine kısmi tecavüz bulunduğundan bu istem yerine getirilemiyor. Yakın zamanda, tecavüzlerle ilgili konu, Profilo ile anlaşmazlık önemli ölçüde giderildi. Ancak bu alan üzerinde imar planlarında spor sahası olarak ayrılan bir yer var. Bu yerin imar uygulamaları nedeniyle Profilo'dan kamuya bırakıldığı biliniyor. Bu alan farklı kotlara sahip iki yola cepheli bir yer... Kod farkından doğan yüksek eğim nedeniyle alana katlı otopark yapılması düşünülmüş. Bunun sonucunda da tıpkı Akın Holding'de olduğu gibi belediye ile bir protokol yapılmış; %35'i belediyeye ait olmak üzere Profilo Alışveriş Merkezi'nin kullanımı için otopark yapılmış. Otoparkın tek girişi olduğundan belediyenin bu payını kendi kullanımına alabilmesine fiili olanak yok. Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün ne kadar zor durumda olduğunu düşünüyoruz.

Ama sonuçta ibreti alem için herkes bunları bilmeli değil mi?

CNN Türk'te Meliha Okur'dan Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu'na geçen Yurtbank'ın 'sağlık raporu'nu dinledik. Okur, ‘‘120 kişi ve kurumun, bankada bıraktıkları risk 381 trilyon lira...’’ diyor, yurtdışında dört bankaya gönderilen 14 milyon doların akıbetinin bilinmediğini söylüyor. Aaahhh, Emlakbank'ın eski genel müdürlerini bir bir anımsamamak elde değil.... Bankanın eski patronu Ali Balkaner'in bu yöneticileri nasıl sevdiğini, bankanın hangi konut inşaatlarını nasıl aldığını herkes biliyor.... Gözler önüne gelen bir şey de, Çamlıca Konakları'ndaki imar oyunları ve okul yeri olarak ayrılan alanın havuzlu sosyal donatı haline dönüştürülmesi... Biz Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu yönetiminin hazırladığı rapordaki adları geçen kişi ve kurumları merak ediyoruz. Aralarında hangi siyasetçi ve sporcular var?

Yazarın Tüm Yazıları