Kötüler Karayalçın’dan iyi şeyler Gökçek’ten

Program aralarında ikide bir Başbakan’ın Kızılcahamam’da kendisini destekleyen sözlerini de yayınlıyorlar.

Nereden ne destek gelirse, ya da Allah ne verdiyse ekrandan boca ediyor.

Hedefinde CHP ve Karayalçın var.

Ankara’nın başına gelen her kötü şey zaten bu ikisi yüzünden.

İyi şeyler de Melih Gökçek yüzünden.

Sayısız alt geçit-üst geçit, kavşak vs...

İyi de şimdi hem Başbakan’a hem de Melih Gökçek’e bir vatandaş olarak soruyoruz.

Bu Ankara, toplu taşımacılık alanında çağdaşlığı ne zaman yakalayacak?

Çünkü alt geçit-üst geçit ve durmadan önerilen kavşaklar hep palyatif çözümler.

Günde bilmem ne kadar aracın trafiğe girdiği bu kentte gün gelip o kavşaklarda tıkanmayacak mı?

Melih Gökçek’in taşıma politikası dolmuş, belediye otobüsü, halk otobüsü üzerine kurulmuştur.

Yani 4 milyon insanı tekerleğin üzerine bindirmiştir.

Bu tekerlekli hurda ve kirli ulaşım araçlarının da kenti nasıl egzos cehennemine çevirdiğini hepimiz bilmekteyiz.

Sıhhıye Çukuru ile Kızılay meydanının egzos gazından rahmetli olduğu tüm Ankaralılar’ın malumu.

Şimdi durmadan alt geçit yapmaya çalışıyor ki daha çok lastik tekerlekliler kent içine tıkışsın, doluşsun...

Yayalara da yerden 60 metre yüksekte köprü!

Bir fotoğrafçı bu köprülerin üzerinden geçen bir yurttaşı resimlesin biz de Melih Gökçek’e şapka çıkaracağız.

ERDOĞAN VE GÖKÇEK

Sayın Başbakan, Melih Gökçek’i övüp onun yaptıklarını eleştirirken şöyle diyor:

"Yahu bunlar Rusya’ya da mı gitmiyorlar? Gitsinler baksınlar adamlar ne kavşaklar yapmışlar!.."

Başbakan belli ki Rusya şehirlerini daha dikkatli incelememiş.

Orada ulaşım birer sanat galerisine dönüştürülmüş metro istasyonlarıyla sağlanmaktadır. Bilmem kaç metre yüksekliğindeki çirkin yaya köprüler yerine de, her yaşta insanın rahatça girip çıkabileceği alt geçitler mevcuttur. Bu nedenle o yemyeşil kentlerde plastik ya da ithal ağaçlar yerine kendi ağaçları gazsız zehirsiz boy atarlar.

Dolayısıyla insanları da egzoskolik olmazlar. Sayın Başbakan Ankara yollarında arabasının camını bir açsın bakalım, ne hissedecek! Bu nedenle Rusyalar’a muhalefeti değil önce işbaşındaki şimdiki kendi yöneticiler daha çok gitse iyi olur.

Kemal YURT

Denizcilik Müsteşarlığına

EFENDİM, yazılarınızı her zaman okuyorum biz denizcilerin sorunlarını dile getirdiğiniz için teşekkür ederim.

Ben denizcilik hayatına miço olarak başladım. Sırasıyla gemici, ustagemici, sınav ile kıyı kaptanı, sınırlı vardiye zabiti ve sonunda yat kaptanı yeterliliğini kazandım. Benim gibi yat kaptanları yazın çalışırlar, kışın ise balıkçılık yaparak ailelerini geçindirmeye çalışırlar. Yeni yönetmeliğe göre, miço belgesinin kullanabildiği balıkçı teknesini yat kaptanı kullanamamaktadır. Sizce bu bir çelişki değil midir? 30 metre yatı kullanan bir kaptan 9,5 metre balıkçı teknesini kullanamaz mı!

Hüseyin AŞKIN

INET-TR Konferansı başlıyor

TÜRKİYE internet ile ilgili grupları bir araya getirerek interneti tüm boyutlarıyla tanıtmak, geliştirmek, tartışmak, İnternet teknolojileri aracılığı ile toplumsal verimliliği artırmak ve toplumun dikkatini olabildiğince bu yöne çekmek amaçlarıyla, 1995’den beri her yıl ulusal boyutta düzenlenen INET-TR konferansı, bu yıl 1997 yılından sonra 2. kez, ODTÜ’de düzenlenecektir. 21-22-23 Aralık tarihlerinde düzenlenecek olan konferans, Türkiye internetinin bir resminin çekildiği, ana sorunlarının tartışıldığı, çözümler için ortak akıl arandığı, internetle ilgilenen herkese, uzmanına, öğrencisine, ev hanımına, emeklisine açık olduğu, işin teknik boyutunun yanında sosyal boyutlarının da tartışıldığı bir konferans... Konferans tüm yurttaşlarımıza açık ve ücretsizdir. www.inet-tr.org.tr adresinde kayıt olunması isteniyor.