Yalçın Bayer: Karayollarında sürat artmadı






Yalçın BAYER
Haberin Devamı

OKURUMUZ Taylan Ergüden, ‘‘Şehirlerarası yollarda azami hızın 90'dan 100 km'ye, otobanlarda da 120'den 130 km'ye çıkarıldığını duydum. Fakat trafik polisleri böyle bir uygulamanın olmadığını söylüyorlar. Bu konuda bizlere yardımcı olur musunuz?’’ diye soruyor.

Soruyu, TBBM Trafik Güvenliği Araştırma Komisyonu Başkanı, İstanbul Milletvekili Ahmet Tan yanıtlıyor:

‘‘Evet gazeteler yanlış yansıttı. Sürat tahditi 90 km olarak devam ediyor ancak ortası tretuvarla bölünmüş, korkulukla önü kesilmemiş, dört şeritli yollarda bu hız 100 km'ye çıkarıldı. Ama 60 bin km'yi aşan tüm karayollarımızda 90 km sınırlaması sürmektedir. Sadece Sivrihisar'daki yolun çok az bir kısmı bu kapsama girmektedir. Bu da karayollarımızın % 1'i bile değildir.

- Otoyollarımız kalitesizleşiyor, bakım yapılamıyor.

- Doğru. Türkiye'de bütün karayolları kara noktalar haline gelmiştir. Çünkü o hızlarda sürat yapabilmek için nitelikli otoyollarımız yoktur. 90 km'lik hız sınırının aşılması söz konusu değildir. ABD ve İngiltere'deki tahdit sınırındadır. Keşke Türkiye'de daha da azaltılsa.

- Kamuoyunda, Meclis gündemine gelen yeni trafik tasarısındaki cezalar çok ağır bulunuyor.

- Cezalar fazla görülebilir ama bunun yerine araca el koymak gibi sosyal ceza vermek daha doğrusudur. Para cezalarından daha etkilidir. Bu bütün dünyada vardır. Tasarıda bu hüküm vardı, ancak bazı arkadaşlarımız buna karşı çıktılar. Ama ben tasarı genel kurulda görüşülürken sosyal cezada, baskıda ısrarlı olacağım.

Sezer, THY zammını geri aldırmalıdır

THY'nın yurtdışı seferlerine % 15-20 oranında döviz bazında zam yapması ve işçi biletlerini kaldırması yurtdışında yaşayan vatandaşların büyük tepkisine neden oldu.

Alman-Türk Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Ali Kılıç ‘‘Daha önce pasaport uzatmalarında karşılaştığımız baskın zamların bu defa da THY tarafından gerçekleştirilmesi, Ankara'nın yurtdışında yaşamakta olan vatandaşlarımıza bakış açısını açık olarak gözler önüne sermektedir. THY, yaptığı zamlarla adeta son ekonomik krizin faturasını yurtdışında yaşamakta olan vatandaşlarımızdan çıkarmak istemektedir. Ekonomimizin can çekiştiği bir dönemde turizm alanında yapılan bu yanlış uygulamalar ekonomimizi bir kez daha katledecektir. Berlin Fuarı ile ilgili yapılan eleştirileri ‘vatan hainliği’’ olarak niteleyen Turizm Bakanı Erkan Mumcu, acaba THY biletlerine yapılan son zamların hesabını diğer bakan arkadaşlarıyla birlikte nasıl verecektir? Ocak ayında gerçekleştirilen pasaport zamlarını ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz önlemiş ve vatandaşlarımızın takdirini kazanmıştı.

THY zamlarını cumartesi günü Almanya'ya gelecek olan Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer el koyarak önlemelidir. Çünkü bu zamlarla Türkiye hem vatandaşının güvenini, hem de Alman turistleri kaybedecektir.’’

Bu zam, özel havayolu şirketleri kurulurken ilginç değil mi?

'Bizim bakanımız en iyisidir'

TURİZM Bakanı Erkan Mumcu, kendisine yönelik eleştirilere yanıt vermiyor. Onun yerine yanıtı turizm sektöründeki örgütler veriyor. Dün acentecilar (TÜRSAB) ve otelcilerden (TÜROB) sonra turist rehberleri (TUREB) de Bakan'a destek çıktı. Şimdilik bu desteğe sektörün en önemli kuruluşu olan Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) katılmamış görünüyor.

TUREB Başkanı T. Ahmet Şensılay, ‘‘Türk turizmini yeniden yapılandırmak ve 21. yüzyılın koşullarına duyarlı hale getirmek için uğraşan bir insanı insafsızca yok etmeye çalışmak, anlaşılır bir tutum değil. Mumcu'nun da hataları olabilir. Ama bir insan artıları ve eksiklikleriyle birlikte değerlendirilmeli, dozu iyi ayarlanmalıdır’’ dedi.

Ama karşı görüşler sürüyor. İstanbul'dan bir turizmcinin gönderdiği bir belge, bu desteğin kanıtı gibi. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Ramazan Bayramı öncesi örgüte bağlı acentelere çektiği faksta özetle şöyle diyor:

‘‘Sayın üyemiz... msnbentv.com adresindeki web sitesinde yılın politikacısı anketi düzenleniyor. Aday gösterilen politikacılar arasında sektörümüz için var gücü ile çalışan ve önemli başarılara imza atan Turizm Bakanımız sayın Erkan Mumcu da bulunuyor... Mumcu'yu yılın en başarılı politikacıları arasında görmek istiyoruz. Görüşlerimize katılıyorsanız Sayın Mumcu'nun karşısındaki butonu tıklayınız...’’

Ne yapalım, turizm sektöründe rekabet büyük. Dağıtılan hac kontenjanı gibi, yeni turizm yasasında karşılıklı verilen ödünler gibi...

Zonguldak'a dikkat

ZONGULDAK'ta bir şeyler oluyor. Vali ile izne ayrılan Emniyet Müdürü arasında gizli bir savaş sürüyor.

Bir dostumuzun anlattıklarını okuyalım:

‘‘Emniyet Müdürü Mümtaz Karaduman izne ayrıldığından bu yana Zonguldak Valisi İsmet Metin, polis müdürü gibi çalışmaya başladı. Elinde telsiz anons ediyor; 'Gazipaşa Caddesi ve Kadırga Yokuşu'ndaki araç parklarını kaldırın... Cezayla olmaz, çekiciyle götürün...' Vali Bey bununla da kalmıyor. Dün akşam Zonguldak Emniyet Müdürlüğü makamına oturup müdür yardımcılarıyla toplantı yapıyor. Görevlerini değiştiriyor. Bir kentin asayişinden elbette vali de sorumludur ama bu kadar da polisçilik oynanmaz ki... Zonguldak insanı tedirgin. Vali Bey, tehlikeli bir yol izliyor. Emniyetin en alt kademesindeki memur bile müdürleri Mümtaz Karaduman'a yapılan haksızlığı kabullenmiyor. Herkes Mümtaz Karaduman'ın kendi dönmesini bekliyor. İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın neden sessiz kaldığı merak ediliyor. Ecevit'in valisi hakkında bir ton iddia var. Zonguldaklılar bu kavgada yer almak istemiyor. Polis polisliğini, vali valiliğini yapsın. Bu kavga sürecekse Tantan ikisini de alsın. Zonguldak'ta bu kavga bitsin artık.’’

Vali bürokrasiye karşı katı ama bazı kişilere karşı hoşgörülü. Örneğin, karşılıksız çekten hakkında tutuklama kararı bulunan ve bundan bir süre önce Uğur Kılıç tarafından ayağından vurulan işadamı Davut Acar'ı hastanede nasıl ziyaret eder, emniyet örgütünü nasıl perdeler diye konuşuluyor. Devlet Bakanı Hasan Gemici burada niye taraf olur? Zonguldak için 100. Yıl Vakfı'ndan kaçak kömür ihalelerine kadar yazacak o kadar çok şey var ki...

Alfa bizi zor durumda bıraktı

BEN 24 yaşında, İTÜ Uçak Mühendisliği mezunu olup Eskişehir’de Ford-Otosan İnönü Fabrikası'nda imalat mühendisi olarak çalışmaktayım. Yaklaşık bir ay önce Kombassan Holding'in Alfa Havayolları'nda çalışırken tanıştığım Seda Oruç (Hayta) ile evlendim. Eşim biz evlenene dek bu şirkette ikram memuru olarak 4 yıla yakın süredir çalışmakta idi. Eskişehir'de oturacağımızdan çalıştığı işinden istifa etmesini istedim. İstifası evlenme durumu sebebiyle onaylandı ancak aradan bir ayı aşkın süre geçmesine karşın son iki maaşı ile birlikte kıdem tazminatı ödenmedi. Şirket yetkilileri bu ödemelerin yapılacağını söylemekle birlikte ne zaman ne şekilde ödeneceği hakkında açıklama bile yapmıyorlar. Dava açtık; evlilik dolayısıyla girdiğimiz ekonomik zorluğun üzerine bir de avukat masrafları ile uğraşmak zorunda kaldık. Biz sonuna kadar hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz. Ancak sizden ricam faaliyetlerini çok iyi takip ettiğiniz Kombassan'ın Alfa çalışanlarını nasıl zor durumda bıraktığını bu şirketle seyahat eden veya yatırımlarını bunlara güvenerek gönderen insanları uyarmanızdır.

Ataç ORUÇ-ESKİŞEHİR

MESAJ

DEPREMDE İzmit bölgesinde tarımsal alanda faaliyet gösteren kuruluşların en fazla zarar göreniyiz. Mart ayındayız. Bu ayın sonunda 2001 şubat ayı SSK primi ile birlikte 6 aylık SSK priminin toptan ödeme mecburiyeti bir kábus gibi başımızda dolaşmaktadır. Bu ödemenin altından kalkamayız. Maliye Bakanlığı gibi bir taksitlendirme düşünülemez mi?

Mustafa ERGENE-Müpa Tarım ve Gıda Sanayi

Yazarın Tüm Yazıları