Paylaş
- Evet, hac işinin acentelere açıldığı 1989’dan itibaren tarikatlar giderek ağırlık koyan konumdadırlar. Tarikatların hac ilişkisi ilk yıllarda kontenjan sahibi acenteye müşteri bulma biçiminde bir tür aracılık ile başladı. Tarikatlar buldukları hacı başına komisyon alıyordu. İkinci aşamada tarikatlar bu işi yandaşlarını hacca götürme aracı olarak kullanmaya başladılar. Bugün ise bizzat kendileri hac organizasyonu yapmaya başladılar.
Nasıl yani!..
- Daha önce komisyoncu iken bugün bütün tarikat ve cemaatlerin doğrudan kendilerinin kurduğu acenteler vardır. Örneğin, İs-pa adlı bir acente vardır; İskenderpaşa tarikatının acentesidir, zaten baş harflerinden bellidir. Menzil’den Mahmutefendi’ye, Işıkçılardan Süleymancılara, Nakşilerden Nurculara, Fethullahçılardan Kadirilere kadar her tarikatın bir acentesi vardır.
NEYİN ZAMMI
Bu yapı iktidarla ilişkilere nasıl yansıyor?
- Gazetelerde okudunuz, hac fiyatı 1450’den 2050 dolara çıkarıldı. Gerekçe olarak, petrol fiyatlarının artışı gösterildi. Oysa Suudi Arabistan’da petrol fiyatları hiç değişmedi. Daha ilginci, bu zammı yapması için Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, ‘Ben kendime hacca zam yaptıran adam dedirtmem’ dediği halde, bu zammın tarikat ve bilinen güçlerin işbirliğiyle kabul ettirilmesi hayli ilginçtir. Ne acıdır ki, böylesine büyük zam, ‘din’ söylemli bir iktidar döneminde, hiçbir mal ve hizmetin fiyatı bu ölçüde artmadığı halde yapılmıştır. (Dolar bazında % 46.)
Diyanet bunun farkında değil mi?
- Öyle farkında ki, ama göz yumuluyor. Türkiye Diyanet Vakfı Başkanı’nın, Hürriyet’te Faruk Bildirici’ye ‘Hac organizasyonu dini cemaatlere mali kaynak sağlamaktadır’ (21.8.2002) dediğini anımsarsak bunu tartışmaya gerek yoktur. Hani bazı kesimin çok dillendirdiği, ‘siyaset-ticaret-tarikat’ üçgeni var ya, hac organizasyonu buna en çarpıcı örnek sayılmalıdır. Sormak gerekiyor; AKP, TÜRSAB ve Diyanet bu çarkın hiç farkında değil midir? Çünkü, hac organizasyonu bir çarktır, tarikatlar da bu çarkın birer dişlisidir. Burada biraz kadıyı, kadıya şikáyet etmek gibi bir durum vardır.
İNANANLARA KAZIK
Esas mağdur olan kimlerdir?
- İneğini, tarlasını satıp hac parası biriktiren insanların sırtından yapılan vurgundur. Ama bu insanlar, yedikleri kazıklara, uğradıkları haksızlıklara ve kötü muameleye karşı tepki göstermezler, konuşamazlar, şikáyette bulunamazlar. Çünkü, tarikatlar onlara sürekli ‘Allah’ın yolu ile kötü konuşmayın’ biçimindeki telkinlerde bulunurlar. İyi niyetli yurttaşlarımız, farkına varmadan bu çarkın dönmesine bir şekilde katkıda bulunmuş olurlar.
‘HU’ projesinin ortaya atılmasıyla bu gelişmelerin bir ilişkisi olabilir mi?
- Ne diyorsunuz. Aralık ayında genel kurul var. Her şey bunun üzerine kurulu. Ne yazık ki, TÜRSAB yönetimini bu ilişkiler belirliyor. Siz daha önce yazdınız, zaten TÜRSAB yönetimi bu ittifaklarla seçilmişti.
TÜRSAB’da tarikatlar yönetimi belirleyecek kadar etkin mi?
- TÜRSAB’ın 4400 üyesi vardır. Bunların % 10 kadarı hac ve umre işiyle uğraşır. Bunlar genel kurulda blok halinde hareket ederler, her dönem bir sözcüleri vardır. İttifak yaparlar. Şu anda yönetim bu ittifakla seçilmişti; HU projesine dönük tartışmalar da bu ittifaklar arasındaki rant kapma kavgasının ifadesi sayılabilir. Ayrıca, bazılarına ilginç gelebilir; Masonlarla tarikatların ittifakını da hiç göz ardı etmemek gerekiyor. Çünkü paranın dini imanı yoktur.
İstanbul ‘hız’la tanıştı
FORMULA 1’in TEM Otoyolu’ndan Ankara istikametine giderken, Bayramoğlu çıkışından Akfırat’a sapıyorsunuz. Karşınıza üç gidiş-gelişli ‘Tayyip Erdoğan Bulvarı’ çıkıyor; buradan ancak
‘gold’ bilet sahipleri girebiliyor. ‘Silver’ ve ‘Bronz’ biletliler ise Şekerpınarı gişelerini geçtikten sonra ‘Fatih Bulvarı’nı kullanıyor. Bu iki bulvar doğrudan İstanbul Park Pisti’ne götürüyor sizi.. ‘Atatürk Bulvarı’ ise İETT otobüslerine ayrılmış... TEM ve E-5 üzerinden gidecekler ise ‘biletlerine’ göre yerleştirilen tabelalar yardımıyla piste bağlanan yollara ulaşılıyor.
Organizasyonda bazı düzensizliklere karşın çevre güzel; ancak -dün antrenman turları vardı- güçlü araçların çıkardığı yüksek ‘vın, vın’ sesinden rahatsız olmak istenmiyorsa Büyükşehir’in dağıttığı kulak tıkaçlarını mutlaka takmak gerekiyor.
Yoğun güvenlik önlemi alınmış ‘İstanbul Park’ta... Çevrede özel korumalardan çok Jandarma ekipleri dikkat çekiyor. İstanbul’daki 4 bölük jandarma, hem koruma hem de trafik görevini yapıyor. Bir jandarma ‘Buraya 03.00’de geldik, hiç uyumadık’ diyor.
İTO Başkanı Murat Yalçıntaş A tribünün önünde, gelen konuklarla ilgilenirken bize ‘Kalabalık nasıl?’ diye soruyor. Hayli de heyecanlı gözüküyordu Yalçıntaş... Henüz tribünlerin üçte biri dolmuştu saat 14.00’lerde... Ana tribünün arkasındaki yol projede tek gidiş-gelişmiş, üç sıraya çıkartmışlar; iyi ki genişletilmiş; yoksa tam bir karmaşa yaşanabilirdi. ‘Formula 1 projesini başlatan Mehmet Yıldırım’ı gerçekten davet etmediniz mi?’ sorusuna Yalçıntaş ‘Olur mu! Bizzat konuşup, davet ettim. Büyükşehir’in yaptığı açılışla ilgili bir sorun olmuş galiba..’ diyor.
Birçok aile ‘piknik’ amaçıyla bölgeye gelmişti. Satış yerlerinde ‘marka’lı bir tişort en az 50-60 milyon, ufak pet su 2.5 milyon, bir kruvasan 4 milyon... En ucuz biletin 140 milyon lira olması ‘şikayetleri’; araçların otoparklar yerine yol kenarlarına bırakılması, yiyecek-içeçek paketleri ve izmaritlerin yerlere atılması ilk günün ‘olumsuzlukları’nı oluşturuyordu.
‘İstanbul Park’ 160 milyon için dolar harcandı; son yıllarda İstanbul’un en büyük prestiji oldu.
İstanbul, ilk Grand Prix yarışında asıl sınavı bugün ve yarın verecek.
Mesaj Panosu
ERKAN Doğanay’ın ‘Formula 1’ resim sergisi 31 Ağustos’a kadar The Green Park Otel’de görülebilir. (0216-339 46 09)
GRUP Yorum’un 20.yıl konseri 20.00’de Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda.
CHP-SHP ve ‘Kürt sorunu’
‘GÜNEYDOĞU ya da Kürt sorunu konusunda parti görüşü netleştirilmelidir’ (SHP İstanbul 2. İl Danışma Kurulu Kararı, 26.10.1989)
‘KÜRT sorunu da, ancak ‘etnik duyarlılıklara demokratik çözüm’ anlayışıyla; sosyal demokrat özdeki çoğulcu politikalar ve evrensel değerler çerçevesinde, ülkenin ve ulusun bütünlüğü korunarak çözülebilir...’
‘Çözüm ancak; hoşgörü, insan hakları, Kürt kültür ve kimliğine saygı, eşitlik ve sosyo-ekonomik kalkınma zemininde sağlanabilir.’
(CHP-SHP Bütünleşme Genel Kurulu ‘Ana İlkeler ve Temel Hedefler Bildirgesi, 18.2.1995.)
Göstermelik hizmet
ÇANKAYA Belediyesi yaklaşık bir yıl önce çeşitli yerlere geri dönüşümlü malzemeleri toplamak için kutular koydu. Biz de konuya duyarlılık gösterip káğıt, cam ve plastik atıklarımızı diğerlerinden ayırarak bu kutulara attık. Ne yazık ki birkaç gündür gözlemledim, belediye temizlik elemanları sabah çöp toplarken bu kutuları anahtarları ile açıp diğer çöplerle birlikte kamyonlara dolduruyorlar. İkaz etmem üzerine bu kutuların anahtarlarının temizlik görevlilerine boşuna verilmediğini, bu kutuların da çöp bidonlarıyla birlikte boşaltılmasının söylendiğini ifade ettiler. Bir Çankayalı ve CHP’li olarak Çankaya Belediyesi’ni bu göstermelik hizmetinden dolayı tebrik ediyorum!
İsmail MURAT-ANKARA
Biliyor musunuz
İZMİR’de sivil toplum örgütü temsilcilerinden ve aydınlardan oluşan ‘Türk Başarı Ödülleri’ kurulunun, 30 Ağustos’ta emekli olacak 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon’a ‘Kalpaksız Kuvayı Milliyeci’ ödülünü vereceğini...
İÇİŞLERİ Bakanı Abdülkadir Aksu’nun; Ankara’da ASKİ’nin 2003 yılından bu yana yüksek tutarda ve hatalı faturaların düzeltilmesi için dava açanların 29.175’inin davasının sonuçlandığını, bu davalarda ASKİ’nin bu abonelerden 2 milyon 418 bin metreküp karşılığı 6.6 trilyon fazla para aldığının ortaya çıktığını açıkladığını...
GÜNÜN SÖZÜ
‘İbadetin yeri başka, işin yeri başkadır.’
(Hacı Bektaş-ı Veli)
Paylaş