‘Hüseyin ne yer ne yedirir’

ESKİDEN eşkıya vardı; dağda bayırda namus bekçiliği yapar, dağa adam kaldırır, yol keser, gerektiğinde döver, hatta öldürürdü.
Şimdi yöntem değişik; eşkıyalar çoktan beri ‘şehir’de... İmarla uğraşıyorlar; yani rantla..
Bunlara kim izin verdi ya da kimden cesaret alıyorlar.
Yerel seçimlerde ‘çok yanlış’ adamlar konuldu listelere; milletvekili seçimlerinde de daha çok yanlış yapıldı.
Her iki seçimde Kemal Kılıçdaroğlu uyarıldı bir şekilde.
Peki İstanbul 1. bölgede aday listesini kim tanzim etti, sıralamalar kimin elinden geçti?
Listelerden rahatsızlık mı duyuluyordu? O zaman neden müdahale edilmedi?

* * *

Hüseyin Sağ’a korkunç saldırı kimin işi olabilir?
Karısı Aysun aradığında ağlıyordu; “Burnu kırıldı, çenesi henüz değil” diye...
13.00’te evden çıktıktan 50 metre sonra saldırıya uğramış.
Gerisini, kendisini Acıbadem Hastanesi’nde ziyaret eden Tuncay Mollaveisoğlu anlatıyor: (16.50)

‘BEN DE GAZETELERDEN OKUDUM’

“Evinden çıktıktan sonra arabasına biniyor. 50 metre gittikten sonra başka bir araba arkadan çarpıyor, o da ne var diye inip, eğilip tampona bakıyor. Niye çarptınız diye sorduktan sonra bir anda üç kişinin saldırısına uğruyor. ‘Ne ulan, ilk önce sen çarptın’ deyip vahşice saldırıyor bu üç kişi... ‘İlk yumruğu direk burnumdan yedim’ diyor; bu da saldırganların profesyonel olduklarını gösteriyormuş. ‘Sıradan adamlar değil. Ben de her gün spor yaparım; boks da bilirim. Düşünün, ben hareket edemedim’ diyor. Sağ’ı, yumruklama ve tekmeleme olayı 5 dakika kadar sürmüş... Sonra bir fırsatını bulup aralarından sıyrılıp kaçmış.”
Son durum şuydu: Burunda kırık var, çene kemiğinde kayma var, vücudunda ağır darp izleri var.

‘BENİ BİR GÜN YIKABİLİRLER SEN DE KENDİNE DİKTAT ET’

Ama şu vardı; Hüseyin Sağ, havuz medyasındaki (özellikle Takvim ve Güneş) haberlerden gerçekten rahatsızdı. Çünkü bunun faturasını yarın kendisine kesileceğinden endişe ediyordu.
Daha bir hafta önce bana şunu söylemişti:
“Sen de dikkat et; seçim öncesi sana ne yapmak istediklerini yaşadın.”

İMAR YAĞMASIYLA 11 YILDIR MÜCADELE EDİYORUM

Hüseyin Sağ ile operasyona girilmeden önce konuştum:
- Bu çirkin saldırıyı kim yaptı?
- Benim çok düşmanım oldu. Onlardan biridir...
- Bir tahmin de yapamaz mısın?
- Kim olduğunu bilemem; belki siz bilirsiniz.
Hangi ‘haydut takımı’, bu dürüst, ahlaklı, namuslu ve saygılı adama yumruklarını salladı?
Siyasette de Sağ gibi adam bulmak zordur.
Onun için derler ki, “Ne yer ne yedirir”.
Yıllardır tanırız, ‘ahlak abidesi’dir bizce.
Gazeteciler, Büyükşehir’deki imar hareketleri ile bilgi istediklerinde aradıkları ilk adrestir.
Baykal’ın ‘yavşak ilişkiler’ dedikleri ile mücadele etti.
Bu ‘Siyaset çetesine kimler kol kanat geriyor’ sorusunun yanıtını hem iktidar hem de CHP muhalefeti ortaya çıkarmalıdır.

‘Beni inandıramazsınız’

SEÇİMDEN önce bazı dostlar buradan bana “Neden milletvekili aday adayı olmadığımı” sordular. Cevap, bazı milletvekillerine bakınca anlaşıldı sanırım. Benim hiç üç rezidans dairesi alacak param olmadı, hatta kiralayacak kadar da yok. Sonra çıkıp yolsuzlukla mücadele naraları atarsınız da beni buna inandıramazsınız. Bu ülkede yolsuzluk ve mafyayla mücadelemizi ve ödediğimiz bedelleri bilmeyen muhalefet partisi lideri yok. Öyleyse sonuç şu; “tekmili hırsızlığa bulaşmış”, bizim oralarda ve onlarla birlikte yürümemiz asla olanaklı değildir. Adil Serdar SAÇAN

‘Git işini yap’

BEŞİKTAŞ Belediye Başkanı Murat Hazinedar, Beşiktaş belediye meclisi kürsüsünden diyor ki: “Ben ticaret adamıyım. Rant ifadesi beni korkutmaz.”
Vatandaş Halime Toz da kendisine sokaktan sesleniyor:
“O zaman git kendi işini yap.”