Hem acıdım hem takdir ettim

Bir süredir size iletmeyi düşündüğüm ama doktorlara yönelik saldırıların ardından hatırladığım bir konu var.

Haberin Devamı

Yenimahalle'de bir sağlık ocağının doktorlarının hali

Harika sağlık politikimazın bir sonucu olarak Yenimahalle Yaşamkent’te, üstelik Gazi Hastanesi polikliniğinin ta dibinde bir sağlık ocağı var. Bir kez gittim elektrikler kesik, doktorlar ellerinde laptopla odadan odaya koşarak (bir odada güç kaynağı var) hastalara ilaç vs. yazmaya çalışıyor.
Görmenizi isterdim, belki ki çok marifetli bir mütehhit tarafından yapılan yepyeni binanın dökülmeyen yeri yok. Bir doktor bulduğu mukavvalarla, resmen parçalanmış tavan arasını ve çatıyı tamir etmeye çalışıyor. Doktorlar tamircilik temizlik, herşeyi yapıyor..
Acaip bir görüntü, şaştım kaldım.
Bu arada bir hizmetli, (sağlık ocağının döner sermayesi tarafından maaşı ödeniyormuş.) izin istediği doktorlar, sonra gidersin durumumuza bak cevabı alınca, alenen hastaların yanında doktorlara söylenip durdu.
Maaşını gecikmeli alıyormuş ve çok düşükmüş..
Doktorları çok sevmezdim genelde ama o hallerini görünce ne diyeyim hem acıdım hem taktir ettim.
Yetki karmaşası olduğu için tam olarak kimin sorumluluğunda olduğunu anlayamadığım bu sağlık ocağına birilerinin, Sağlık Bakanlığı veya Yenimahalle Belediye Başkanlığı, el atması gerekiyor.
M. SEÇKİN

Haberin Devamı

Ankara'ya yeni bir kimlik tutturulamaz

ANKARA Mimarlar Odası yaptığı açıklama ile günümüz Ankara’sını nasıl eleştiriyor görün:
Evet bizler, 89 yaşında bir başkentte yaşıyoruz... Koca çınar gibi sığındık dallarının gölgesine... Onun bedenindeki her bir çizginin ağırlığını taşıyor yüreklerimiz. Her bir sokağında yaşadığımız anılarımız, sevinçlerimiz ve öfkelerimiz büyütüyor bizi. Onun ‘Cumhuriyet Kenti’ kimliğine yönelik yapılan her saldırı, kimliğini değiştirmek için yoğun çaba harcayan yerel ve merkezi yönetimler son 20 yıldır, aymazlık içerisindeler. Tüm yaşanmışlıklarımıza tanıklık etmiş alanlar, Atatürk Orman Çiftliği, Atatürk Kültür Merkezi, Ulus Tarihi Kent Merkezi, Atatürk Bulvarı, Güvenpark, Gençlik Parkı, Zafer Meydanı, başta olmak üzere, bir kenti kent yapan tüm yaşam alanlarımız, tarihsel değerlerinden, anılarımızdan arındırılarak kent belleği yok edilmek üzere yasalar çıkartılmakta, plan ve projeler üretilmektedir.
Başkent Ankara’ya yeni bir ‘kimlik’ yaratılmak istenmektedir. Ankara’nın başkent kimliği çılgın projelerle birlikte, marka kent, hastane kenti, alışveriş kenti, gökdelen kenti gibi kamu kaynaklarını israf eden gösteriş amaçlı projelerle parçalanmaktadır. Ankara’nın bir kimliği vardır;
Ankara bu ülkenin kalbidir, kalbi olan bir ülkenin toplumuna duyduğu sevgi, adalet duygusu hep vardır. Ankara’nın kimliğini değiştirecek kentsel dönüşüm ve kentsel yenileme adı altında hayata geçirilmeye çalışılan yasal düzenlemelerle, uygulamalarla, bu ülkenin kalbine hançer saplanarak, kalpsizleştirmeye çalışılmaktadır. Kalbimiz olmasa ne olursa, bir ülkenin kalbi olmayınca da o olur.

CUMHURİYET SİMGESİ

Ankara’nın ‘Cumhuriyet’ dönemi yapılarına ve kentsel alanlarına karşı başlatılan yıkım, döneminde geçerli 13. yy. kostümlü bazı mimari tarzlar ideolojik bir biçimde günümüz için ortaya atılmaktadır.
Bu yıkım ve dönüştürme sürecinde öncelikle Cumhuriyetin simgesi olan yapılar, meydanlar, bulvarlar, parklar hedef alınmaktadır. Bu hedef doğrudan bizim yaşamımızdır.
Gündeme getirilen ‘Afet Yasası’ ile de Ankara’nın Cumhuriyet değerlerini koruyan bazı kanunlar devre dışı bırakılmak istenmekte, afet riski altında denilerek 1. Meclis, 2. Meclis, Ankara Palas, İş Bankası, Sümerbank gibi simgesel yapıların ortadan kaldırılmasının yolu açılmaktadır. Bu süreçte oluşan rant ise öncelikle yapım sürecinde devreye giren inşaat sermayesine ardından da satın alma yoluyla mülk sahibi olan kesimlere aktarılmaktadır.
Başkent Dayanışması için Ankara’yı adaletli bir başkent yapmak için yola çıktık. Herkesin koyacak bir tuğlası var biliyoruz, nerede olursak olalım, Ankara için bir araya gelen, kendi rengiyle eylem yapan her topluluk başkent dayanışmasının bir parçasıdır. Başkent Dayanışması, Cumhuriyetle özdeşleşmiş bir kentin kaynağına dönerek geleceğine sahip çıkmasıdır... Başkent için rengini seç, eylemini yap, dayanışmaya katıl...

Haberin Devamı

Afet yasasına itiraz ediyoruz

AFET bahanesiyle, evimize el konulmasına, Tarihi ve kültürel yapıların yıkılmasına, Gençlik Parkı’nın, 19 Mayıs Stadyumunun, Atatürk Spor Salonun, Hipodromun, Müzeler alanının talan edilmesine, yaşam alanlarımızın daraltılmasına, kent kimliğinin yok edilmesine itiraz ediyoruz. İtiraz dilekçelerimizle 25 Nisan 2012 Çarşamba Günü saat 12.30’da TBMM Dikmen kapısında, itiraz dilekçelerimizi veriyoruz. İmza; TMMOB meslek odaları, Mülkiyeliler Birliği, Dikmen Vadisi Barınma Hakkı Bürosu, Halkevleri, Mimarlar Derneği 1927, Ankara Barosu, TOBAV, CHP Çankaya İlçe, EMEP örgütleri.

Yazarın Tüm Yazıları