Halktan yana değil ranttan yana anlayış

Dünyanın pek çok noktasında depremlerin yarattığı yıkımların biri diğerini izlerken, ülkemizde 12 yıl önce yaşanan büyük yıkımın izleri henüz silinememişken, kentlerimizde deprem açısından güvenli olmayan yüz binlerce yapıda, milyonlarca vatandaşımız büyük felaketi beklerken, yerel yönetimlerimiz geçmiş 5 yıllarda olduğu gibi, son iki yılda da hiçbir somut adım atmadı. 730 gün daha depremi sessiz ve ürkek biçimde beklemekle geçti.

Depreme yönelik, yapıların güçlendirilmesi anlamında hiçbir somut adım atılmazken, yerel yönetimlerimizin merkezi yönetim destekli, fay hatlarında var olan yapı yasaklı alanların daraltılmasına ilişkin ‘cesur’ (!) adımları ise hiç eksilmedi.�

Deprem korkusu, vatandaşlarımızın can güvenliğine yönelik somut adımların atılmasını sağlayamasa da, kentlerde rantı yükselen bölümlerde ‘kentsel dönüşüm’ girişimlerine ‘vesile oldu’. Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyük kentlerde Anayasaya aykırı yetkilerle ‘kentsel dönüşüm’ adı altında sürdürülen çalışmalar, kent topraklarında oluşan değer artışlarının, alanda yaşayan yoksul kesimlerin elinden alınması ve yandaş konut firmalarına aktarılmasının aracına dönüştü.

Kentlerde giderek büyüyen ulaşım sorunlarına yönelik, yerel yönetimlerimiz tarafından geliştirilen tek çözüm, kent sokaklarının ücretli otoparka dönüştürülmesi oldu. İstisna düzeyinde kalan, uzun yıllardan bu yana süren ve geçtiğimiz iki yıl içinde tamamlanan iki örnek dışında, kentlerimizde 730 günde, çağdaş raylı ulaşım sistemlerine 730 cm ilave yapılamadı.

Geçen iki yılda kış aylarında yağan ilk karda kapanan, yaz aylarında yağan ilk yağmurda göle dönen ana yollar, kent içinde aracında ya da evinde sel suyuna kapılanlar, altyapı konusunda var olan vurdumduymazlığın sürdüğünü gösterdi.

KİŞİYE ÖZEL İMAR PLANI

Belediyelerimizin geçen iki yıl içinde en yoğun etkinlik sergilediği alan ise ne yazık ki ‘kişiye özel imar planı değişiklikleri’ alanı oldu. Kentlerimizin imar planları bu dönemde de yöneticilerin eş, dost ve yandaşlarının istekleri doğrultusunda fütursuzca değiştirildi, her geçen gün Türkiye kentlerinin planlarından onlarca yeşil alan, okul alanı, sağlık tesisi alanı eksilirken, kat yüksekliklerinde ise artış hiç durmadı.

29 Mart 2009 tarihinde gerçekleştirilen yerel seçimlerden bugüne tam iki yıl geçti. TMMOB Şehir Plancıları Odası olarak üzülerek izliyoruz ki, parti ayrımı gözetmeksizin tüm belediyelerimizde ve özellikle büyük kentlerimizde, 730 gün ‘halktan yana’ değil, ‘ranttan yana’ uygulamalarla geçti.

AVM’ler için ‘ihtiyaç testi’ yapılmalıdır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TESK’e yaptığı ziyarette esnafın en büyük sorunu olan AVM’lerle ilgili düzenlemeyi iktidara geldiğinde yapacağının sözünü verdi. AB’de uygulama neyse bakacağız dedi. AB’de uygulama şu şekilde; Yeni büyük mağazaların açılmasında yedi AB üyesi ülkede ekonomik ihtiyaç testi uygulamaktadır. Yani ekonomik olarak bir verimliliğinin olup olmadığı sorgulanmaktadır. Avrupa Komisyonu’nun Türkiye’nin de taraf olduğu Hizmetler Genel Anlaşması’na (GATS) sunduğu teklifte ise bu durum Birlik içinde uyumlaştırılıp, “ekonomik ihtiyaç testi” tanımlanmıştır. Buna göre; açılacak mağaza sayısı ile mevcut faaliyetini sürdürmekte olan mağazalara etkileri, nüfus yoğunluğu, coğrafi konum, trafikte yaratacağı etkiler olarak somutlaştırılmıştır. Ulusal düzenlemelerle ulusal, yabancı işletme farkı gözetilmeden uygulanacağı belirtilmiştir.
Yerel yönetimlerin bilgisine sunulur.
Bayar ERGÜN-AB Uzmanı

Yunus’un kemikleri sızladı

18 Mart 2011 tarihinde saat 23.50 de TRT 4’de müzik kanalında Sn. Özdemir Erdoğan’ın program yaptığı sırada kullandığı acı sözü biliyor musunuz?
“Sn. Başbakanımızın çok güzel bir sözü vardır! “Yaradılanı seveceksin, yaradandan dolayı!”
Kemikleri sızlamıştır Koca Yunus Emre’nin.  �
A.A.

Marmaris Marina’nın sahibi CHP adayı

DÜNYANIN en büyük marinaları arasında yer alan Marmaris Yat Marina’nın sahibi ve Mavi Marmara ve Bostancı Su Ürünleri Kooperatifinin Başkanı Bilgin Özkaynak “Engellilerin, denizcilerin, balıkçıların ve deniz turizminin sesi olmak için” CHP İstanbul 1. bölgeden; görme engelli Fermani Uygun (Altı Nokta Körler Derneği Başkanı) CHP’de engelli politikası yapabilmek hedefiyle Ankara’dan aday adayı oldular.

CHP İSTANBUL: 1. Bölge: Eski Meclis üyesi Mahmut Zeki Çakır Türkiye Bilişim Güvenliği Derneği Başkanı, önceki dönem İstanbul İl Başkan yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Nafiz Ünlü, 2. bölge: İÜ Diş Fakültesi öğretim üyesi Prof. Seçkin Dindar, ayrıca, Yavuz Tanyeri Bursa’dan; Berrin Gürçay Dilekçi İzmir 1. bölgeden; gazeteci-yazar Mehmet Şakir Örs İzmir 2. bölgeden. Uğur Tunçay, Av. Taner Güner Ankara 2. bölgeden; eski İlçe Başkanı Osman Güngör Ordu’dan.

CHP yönetimine uyarı

SEÇMEN kütükleri kontrolünde kişilerin adres bilgisinin çıkması ve beraberinde aynı binada oturanların isimlerinin çıkması hukuki değildir.
Bu yanlışlığın hemen düzeltileceğini umuyorum.
1- Bir başkasının TC kimlik bilgisi girilerek sitenizden benim bilgim olmadan benim adresim tarafınızdan açıklanamaz.
2- Benim adresimde başkalarının kaydının olup olmadığı bilgisi de açıklanamaz.     �
Gürsel GÖRGÜLÜ

BİLİYOR MUSUNUZ

SİVİL toplum kuruluşları arasında bağlantı kurmak Türkiye ve Ermenistan arasındaki diyalog sürecini desteklemek bölgesel politika oluşturma süreçlerini şekillendirmek amacıyla II. ‘ani diyalog’ toplantısının 7-10 Temmuz’da Heybeliada’da yapılacağını (boell-tr.org/web/110-1116.html.)... ADANA Belediye eski Başkanı Aytaç Durak’ın “65 müfettiş tek bir şey bulamadı. İdare hâlâ ‘şartlar değişmedi’ diyerek açığa alınmamı iki ay daha uzatıyor. Soruyorum, hangi şartlar değişmedi” dediğini...