Haksız kadrolaşma

Oda’nın açıklamasının başında, “Ankara’da yeni kurulan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Başbakan’ın Ankara için açıkladığı ”çılgın proje” kapsamında uluslararası bilim merkezi olacağı ve 3 kıtadan öğrenci yetiştireceği ifade edilerek özel bir yer elde etmişti. Bu üniversitenin Tıp Fakültesi’ne atanacak akademik personel alımına ilişkin kadro ilanı kamuoyunda rahatsızlık yaratmış ve gündemde önemli yer tutmuştu. Kadro ilanının “Açıklamalar” kısmında başvuru için öyle şartlar ileri sürülüyordu ki, her bir kadronun belli kişiye işaret ettiği apaçık ortadaydı. Hekimler arasındaki yaygın görüş, söz konusu adrese teslim kadro ilanıyla yapılmak istenenin “Devlet eliyle tarikat üniversitesi kurmak” olduğuydu...” deniliyor.
KİMLER ATANDI
Ankara Tabip Odası, atama sürecinde yaşanan bazı gelişmelerin ‘espri’ konusu olduğu belirtiyor ve atanacaklistelerini başvuru süresi dolmadan üç gün önce noter tasdiki ile yapıldığını ortaya çıkarttığını aktarıyor.
“Atananlar arasında çarpıcı isimler vardı. Ankara İl Sağlık Müdürü bu biçimde yardımcı doçentlik kadrosuna, bazı eğitim ve araştırma hastanelerinin başhekimleri ve klinik şefleri profesörlük kadrolarına atandı. Değişik birimlere atanaNlar arasında akrabalık ilişkileri olanlar vardı.”
Daha sonra idare mahkemeye gidilerek “Rektörün söz konusu tasarrufunda mevcut hukuka aykırılıklara ve telafisi güç zararların doğma ihtimali nedeniyle yürütmeyi durdurma kararı verildiği açıklanıyor ve şöyle deniliyor:
“Anılan yargı karar gereği, üniversitenin Tıp Fakültesi’nin kimi anabilim dallarına yapılan çok sayıda yardımcı doçent, doçent ve profesör atamasının hukuki geçerliliği bu an için kalmamış bulunmaktadır. Yargı kararının gereğini yapmak Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin yükümlülüğü olup, süreç Ankara Tabip Odası tarafından dikkatle takip edilmektedir.”

Turkcell bize sormadan bu baz istasyonunu kurdu

BİZ, Hoşdere Caddesi 49 numaradaki Atakan Apartmanı sakinleriyiz. Evimiz Hoşdere ile Nazilli Sokağın çatallaştığı köşededir. Apartmanımızın önünde küçük bir de yeşil alan mevcuttur. 15-16 Temmuz günlerinde apartmanımızın tam önündeki elektrik direği üzerine Turkcell tarafından üç adet petrol bidonu büyüklüğünde silindirler geçirilerek apartmanımız ve tüm bir çevremiz Turkcell baz istasyonunun etkisi altına alınmıştır. Bu işlem için ne bizim ne komşu apartmanların izni alınmıştır. Tamamen emrivaki ile konan bu tesisatın kaldırılması için imza topladık, muhtarımıza baş vurduk. Ama karşımızda kocaman bir Turkcell ve ona direğini kullanma iznini veren Ankara Büyükşehir Belediyesi bulunmaktadır. Bu güçlerle yanımızda basınımıızn gücü olmadan mücadele etmemiz mümkün değildir.
Ben annemi geçen yıl beyin tümöründen kaybettim. Bu hastalığın neden kaynaklandığını ve nasıl menhus bir dert olduğunu iyi biliyorum.
Prof.Dr. Nilgun ÇELEBİ

Gene dava ediyoruz

AŞTİ’den giden ve AŞTİ’ye gelen şehirler arası yolcu otobüslerinin şehir içi iki yönlü olarak hizmet veren servis araçlarının UKOME (Ulaşım Koordinasyon Merkezi) tarafından kaldırılması nedeniyle, Derneğimizin açtığı dava üzerine, 2005 tarihinde Ankara 2 No’lu İdare Mahkemesinin vermiş olduğu iptal kararının uygulanması için bugüne kadar gereğini yapmayan Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin 11 Nisan 2011 ve 09 Mayıs 2011 tarihli iki kararı ile yalnızca AŞTİ’den merkeze tek yönlü uygulama başlatılmıştır.
Büyükşehir Meclisinin mahkeme kararına aykırı olarak almış olduğu tek yönlü uygulama kararının iptali için yarın (bugün) Ankara Bölge İdare Mahkemesine (Emek–Beştepe) iptal dilekçesi vereceğiz. Ayrıca bir açıklama yapacağız.
Turhan ÇAKAR-Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı