Güzel bir yazının ardındaki sorular

‘ALEVİLİK ticareti’ (10.10.2002) başlığıyla Ankara'dan Ali Haydar Y.'nin yazdığı yazı üzerine Doç. Vedat Bulut şu değerlendirmeyi yapıyor:

‘‘Bu yazıya karşı çok sözüm var... Fırat Üniversitesi'nde öğretim üyesiyim ve Fırat Tıp Merkezi'nin Başhekimlik görevini yürütmekteyim. 'Bin Yılın Türküsü' adlı konserde sayısı 1000'i aşkın bağlama arasında şelpe ve mızrap vurma şerefine eriştim. Sünniyim ve bu organizasyonda yer almam teklifi yönetmen Necati Şahin ve koro şefi Zafer Gündoğdu'dan geldiğinde bunu büyük bir hazla kabul ettim.

TRT Halk Müziği korosunda istisna akitli çalıştığım yıllarda THM'nin en kıymetli Alevi tınılarını ve Orta Asya'dan getirdiğimiz kültürün bozulmamış saflığı ve duruluğunu yansıtan buram buram felsefe ve insan kokan Alevi deyiş sözlerini yakından tanıdım ve bu eserleri icra ettim. Bu organizasyonu yöneten Necati Şahin, yönetim asistanları Serdar Sönmemiş ve Ali Gençel hayatımda tanıyabildiğim en dürüst ve sanat sevdalısı insanlardır. Necati Şahin'in annesinin emekli maaşından 150 milyon lira ile bilet alarak konsere katıldığına şahit olan birisi olarak okurunuz Ali Haydar Y'nin bu konudaki şüphelerine katılmıyorum. Ayrıca diğer hususları içeren paranoya mozaiği de haksızlıklarla dolu... Her zaman bilinen bir gerçektir ki, dev organizasyonlar haset oklarını üzerine çeker ve anlaşılmadan karalanır. Avam düşüncelerin havas ehlini anlamasını beklemiyorum. Ancak sözünü ettiğim bu güzel insanlara kara çalmak isteyenler, Yunus ve Nesimi gibi Türkmen Alevi hocalardan cevaplar arasınlar. Necati Şahin, sanat yüklü yüreği ile o denli meşgul ki, belki açıklama yollayacak vakti, hatta bu yazıdan haberi bile olmayacak. Onu bir gece vakti, Nemrut dağının tepesinde incecik bir battaniyeye sarılmış, sırtını 4000 yıllık tarihe dayayıp berrak gök kubbede binlerce yıldıza hayranlıkla bakarken hatırlıyorum. Sonunda o da Yunus gibi kendisini sigaya çekecek bir Molla Kasım buldu sanırım. Lakin Yunus dünyaca tanındığında Molla Kasım'ları tarih anmayacak bile... Teslim Abdal'ın mahlasını verdiği son beyitlerine güzel cevap olurdu Necati Şahin üstadımızın adına:

Teslim Abdal uryan gezer, donu yok /Sular şarşar olmuş, akar sonu yok /Kanı vardır, cesedinde canı yok /Gel bunun manasını verindi sofu.

Teslim Abdal'
ın havas ehline taş atan ellere yazdığı beyitleri buraya yazmak ise sanırım gerekmez. Çünkü hakikat ehliye anlayacağını anlar.’’

Doç. Bulut acaba her şeyi açık olarak biliyor mu; bu yazı vesilesiyle hatırlatalım; bu konserin/gösterinin hesaplarını kim verecek; Almanya'dan kimler sponsor oldular, Türkiye'den kimler para aldılar!..

Seçmene iki mesaj


DİSK eski Genel Başkanı ve İstanbul Bağımsız Milletvekili Rıdvan Budak kamuoyuna şu çağrıyı yaptı:

Kişisel siyasal beklentilerimizin çok ötesinde ülkemizin geleceğini ve cumhuriyetimizin çağdaş kazanımlarını tartışma konusu yapmayacak bir döneme ihtiyacımız vardır.

İrticayı ve gericiliği her alanda yok etmenin yolu ekonomik ve sosyal adaleti sağlamaktan geçer. Bunu gerçekleştirmek de bu ilkeleri benimseyen bir siyasi partinin iktidar olması ile mümkündür.

Bugün içimizde yanlışı-doğruyu tartışma günü değildir. Ülkemizin geleceği bakımından kişisel duygusallıklara yer yoktur. Siyasal demokrasi ve ekonomik uygulamalara yönelik eleştiri hakkımız elbetteki saklıdır.

Şimdi cumhuriyetimize, demokrasimize ve Türkiye'nin aydınlık geleceğine sahip çıkma zamanıdır. 3 Kasım seçimlerine yaklaştıkça partiler arasındaki farklılıklar da ortaya çıkmaktadır.

Gün cumhuriyetimize, demokrasimize ve Türkiye'nin aydınlık geleceğine sahip çıkma günüdür. Gün CHP'ye oy verme günüdür.

CEM VAKFI NE DİYOR?

CEM
Vakfı Başkanı Prof. İzzettin Doğan bir ekiple siyasi parti liderleri ile görüştü; hatta liderlerin çoğu kendisini ziyaret ettiler. Seçim sürecine girilirken üniversitesinden istifa etti.

Ecevit ve Çiller, Prof. Doğan'a sıcak baktılar. Baykal'ın Alevi örgüt temsilcileriyle yaptığı görüşmeler ise soğuk geçti.

Hatta İstanbul İl Başkanlığı'na il yönetimince seçilen Cemal Canpolat daha sonra görevden alındı.

Daha önce siyasi partilerden Alevilere karşı takınacakları tavrı soran Prof. Doğan, Alevi yurttaşların haklarına yer veren partilerin başında önce DSP'nin, daha sonra sırasıyla DYP, YTP ve ANAP'ın geldiğini söyleyerek ‘‘Bunun dışındakiler bizi önemsemiyorlarsa biz onları hiç önemsemeyiz’’ dedi. Bununla herkese oy var; CHP'ye yok demek mi isteniyor?

Kış saatinden vazgeçilmeli


YARIN akşamdan itibaren kış saatine geçilecek. Böylece enerji tasarrufu sağlanacağı iddia edilmektedir. Elektrik tasarrufu sağlamak için saatin geri alınmasına gerek olmadığını savunuyorum. Bugünlerde şimdiki saate göre hava saat 19.00'da kararmaktadır. Saati geri alınca 18.00'de kararacaktır. İleriki günlerde şimdiki saate göre hava 17.00'de kararır, saati geri alınca 16.00'da kararacaktır. Bu demektir ki saat 16.00'da akşam olduğundan resmi dairelerde ve okullarda ışıklar yakılmakta sokaklar aydınlatılmaktadır. Bu durumda ben saatin geri alınmasına gerek olmadığını savunuyorum. Çünkü önümüzdeki kısa günlerde de işbaşı genellikle 08.00-08.30'dadır. Bu saatlerde gün aydınlık olmaktadır. Sayın Enerji Bakanı Zeki Çakan... Emin olun yıllardır sürdürülen inat sonucu büyük bir israf yapılıyor. Kış saatinden vazgeçilmesi doğru bir hareket olacaktır.

Yüksel İNSEL-Makina mühendisi-İZMİR

MESAJ


ÜÇ yıldır sırasıyla www.17agustos.net, www.yukselsitesi.com, www.telgraf.com, www.depremrezilleri.com sayfaları ile yayın yapmaktayım. Yayınlarım mesajlarla 1000 sayfaya ulaştı. Bunları kitap haline getirmek istiyorum. Benim ve bu yayınımın tüm finansmanını sağlayabilecek ve normal ticari kárı dışındaki geliri hálá prefabrik evlerde oturan depremzedelere bırakacak ve projemi destekleyecek kuruluş veya kişiler aramaktayım.

Erdoğan KOPARAL 0535 763 34 33) ekoparalQyahoo.com
Yazarın Tüm Yazıları