Google HES’leri

BAŞBAKAN Erdoğan dün İkizdere’de SANKO’nun hidroelektrik santralının açılışını yaparken, doğanın yağmalanmasına karşı günlerden beri süren tepkilere en güzel yanıtı isminin açıklanmasını istemeyen bir belediye başkanı verdi:

Haberin Devamı

Doğu Karadeniz yaylaları da yağmaya açılıyor

“Bunlar Google santrallarıdır. Adam gidip Google’a giriyor, yerini belirliyor, sonra ben buraya HES yapacağım” diyor.

İkizdere’de Movit Yaylası’ndan denize kadar inen 75 km’lik vadide yapılacak HES’lerin sayısı 25’i buluyor. HES’lerle ilgili alınan yürütmeyi durdurma ve iptal kararı 40’u buldu ama yargıyı kim dinliyor?

Bunun yanında AKP iktidarı şimdi de yaylaları imara açmak istiyor. İlgili bakanlar ve valiler hafta sonu İkizdere’deki bir otelde kapalı bir toplantı yaptı.
Yaylalarda açılacak olan yollar ve paralelinde gelecek olan yeni yapılaşmalar bölgenin doğal yapısını tamamen yok edecek.

Derelerin Kardeşliği Platformu, diğer STK’larla birlikte tepki gösteriyorlar. Diyorlar ki:

“Özellikle HES projelerine karşı bu kadar tepki varken, bilimsel raporlar ve yargı kararları ortadayken, böylesi bir çalışmanın kamuoyundan habersizce ve plansız ve sivil toplum örgütlerinden uzak bir şekilde tamamıyla iktidarın programı olarak gösterilmesinin siyasi bir anlam taşıdığını düşünüyoruz. Doğal olarak bu bölgenin yerel yatırımcılarından çok uluslararası yatırımcılara açılacak. Suyun ticarileştirilmesinin yanında, yaylaların ve doğal yaşam alanlarının da ticarileştirilmesi bu emperyalist saldırıya bir altyapı oluşturacağını düşünüyoruz biz. Bölgedeki yatırımcıların büyük bölümü % 50’den 98’lere varan oranlarda yabancı ortaklı şirketlerden oluşuyor. Yani projeler masumane değil.”

Evet, bu proje ‘yayla turizminin süresini’ uzatmak amacı altında gizli aslında. Karadeniz sahil yolu ve HES’lerden sonra Doğu Karadeniz’in doğasına indirilecek son darbe değil midir bu yeni girişim? Karadeniz’e turist denizi mi, HES’leri mi, duble yolları mı görmeye gelecektir? Soru budur. Bu bakımdan Kültür ve Turizm Bakanı Günay tepkisini “İkizdere Vadisi, dünyanın 200 vadisi arasında yer aldığı UNESCO tarafından da kabul edilmektedir. Buraya da kıymayalım” diye partisini uyarmalıdır.

Karadeniz’i de kirletmeyelim.

‘Yavşakça işler’ sürüyor

GAZİOSMANPAŞA’dan ayrılarak oluşturulan Sultangazi Belediyesi’nde dün “evetçi” CHP’lilerden bahsetmiştik. Bir telefon öğrendiklerimize katkı sağlamak istiyor: “Sultangazi’deki ‘rant’ı iyi yakalamışsınız. İhale kime verildi diye soruyorsunuz. Ben soruyu biraz daha açayım: “GOP Belediye Meclis üyesi Ferhat Epözdemir’in kardeşinin şirketine mi verilmiştir? Epözdemir’in bir milletvekili ile ortaklığı var mıdır? Bu işle ilgili hangi CHP’liler, grup kararı aldırarak evet oyunun verilmesi için kulis yapmışlardır? Neden! Şu anda AKP belediye başkanı, ‘CHP’li meclis üyeleri bile bizim icraatlarımızı beğeniyor diyerek’ dolanmaya devam ediyor. Yazdığınız bu isimler, neden disiplin kuruluna verilmiyor? Berhan Şimşek bu konuda niye hamle yapmıyor?”

Biliyor musunuz

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın “AKP’nin 5 Ağustos’taki AKP mitinginin harcamaları ve organizasyonu hangi firmalar tarafından yapılmıştır. Limak ve ZNS ya da başka firmalara ödeme yapılmış mıdır? ‘Aşevi düzmece’ diye niteleyen ‘Aydın halkını keriz yerine koyuyorsunuz’ diyen Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş, devletin valisi midir, yoksa AKP’nin memuru mudur?” diye sorduğunu...

BÜYÜKŞEHİR’de dün gündeme getirilen imar plan tadilatlarına CHP grubu üyelerinin red oyu vermesinin dikkat çektiğini...

GÜRSEL Tekin’in, MYK’ya atandıktan sonra ilk referandum çalışmasına bugün Tekirdağ’dan başlayacağını...
REFERANDUM’da ‘evet’ oyu vereceği için disiplin kuruluna verilen DP eski Genel Başkanı Süleyman Soylu’nun 2008-2009 döneminde İstanbul örgütündeki arkadaşlarının bu karara tepki gösterdiklerini...

CHP’li Döşemealtı Belediye Başkanı Nurettin Tursun’un 5 meclis üyesiyle AKP’ye geçmesine tepki gösteren CHP İlçe Başkanı Burhan Emin Biçer’in “Oyumuzu geri istiyoruz. İhaneti halkımız asla affetmeyecektir. Kendisini aday göstermeyerek kapı dışarı eden AKP’ye tekrar sığınmasının gerekçelerini açıklamalıdır” dediğini...

Referandum kuşkum

BEN işçi emeklisi Mehmet Altay’ım... Üç yıldan beri Kemerburgaz Göktürk Mahallesi’nde oturuyorum. Bugün (dün) merkez mahallesi muhtarlığına gittim. İkametgâh istedim. Muhtar “Senin kaydın yok” dedi. Nasıl olur, ben son yerel seçimlerde oy kullandım dedim. Adrese dayalı kayıt sisteminden ikametgâhım silinmiş. “Su faturanı al Eyüp Nüfus Müdürlüğü’ne git” dedi. Şimdi Eyüp’e giderken size telefon ediyorum. En önemlisi bu seçimde oy kullanamayacakmışım. Bu referandumda kafamız iyice karıştı. Anayasa Mahkemesi kararı beklendi, askıya çıkarılan listelere bu kısa dönemde bakılamadı. Ben durumuma şaşırdım, nasıl kaydım düşer diye... Adrese dayalı kayıt işlemi nüfus müdürlüklerince yapılıyor, muhtarlıklara bildiriliyormuş. Sizin vasıtanızla vatandaşları uyarıyorum. Referandumdan kuşkuluyum.

Menderes kalkındırdı Erdoğan ise batırdı

KIRKLARELİ’nin Kızılcıkdere Köyü’nden Uysal Cengiz telefonda bir sitemini bildiriyor: “Sayın Erdoğan, Menderes’in ismini sık sık kullanıyor. Menderes ülkede kalkınmayı kırsal kesimden başlatmıştı. Başbakan ise kırsal kesimi batırdı; Menderes’in ismini ağzına almaya hakkı yoktur.”

GÜNÜN SÖZÜ

“Marmara depreminin olma ihtimali bilimsel verilere göre % 62’dir. Yani ‘yazı tura’dan fazladır. Merkezi ve yerel yönetimin behemehal bir şeyler yapması gerekiyor. Biz öneriler getiriyoruz, 11 yıldır hiçbir şey yapılmıyor. Bu durum karşısında umutlarımız kırılıyor.”
(Prof. Naci Görür)

Mesaj panosu

2009’da barajlar, kayıp ve kaçak elektriğe çalıştı. Keban, Karakaya, Atatürk barajları sadece 6 ilin kaçak elektriğini üretti.
Dursun YILDIZ

Yazarın Tüm Yazıları