“SANATÇI hakkını alamıyor’ (15.7.2010) başlıklı bir yazı yazmıştık. Bazı sanatçıların anlattıklarına bakarak bazı ‘küçük ve masum’ hatalar yapmışız.
(MSG’yi Mesege yazmak gibi...) Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği (MSG) Başkanı Garo Mafyan haklı olarak sitem ederek “Telif hakları konusunda sağlıklı bilgi edinmek için yapılması gereken tek şey, meslek birliklerine ve özellikle MSG’ye ulaşmaktır” diyor. Sektörde bulunan öteki meslek grupları ile çekişme sürüyor demek ki... Mafyan “Yapılmaması gereken tek şey kişisel fikirlerin asla sağlıklı olamayacağı gerçeği bilinerek yayınlamamaktır. Tüm bu yazılar, önce telif haklarına zarar verip ve sonra da bilgi kirliliğine neden olmaktadır” diyor ve şu vurgulamaları yapıyor: “- Kurumum MSG, telif hakları konusunda olduğu yer, topladığı ve dağıttığı telif, Genel Sekreterliğinde bulunan artı bakiyesi, haklı olarak aldığı ve sadece MSG’de olan İSO 9001 sertifikası, şeffaf anlayışı ve işleyişiyle, üstelik dünya standartlarındaki yapısıyla eleştiriyi asla hak etmemiştir. Kaldı ki, MSG Tüm Meslek Birlikleri arasında en yüksek telifi toplayıp dağıtan, borcu asla olmamış ve tüm kuralları en ince detayına kadar uygulayan tek meslek birliğidir. Bu bilgiler zaten Kültür ve Turizm Bakanlığımızda ve yurtdışındaki tüm meslek birliklerinde vardır. - Son olarak, ara sıra birilerinin (acı ama gerçek, kendi menfaatleri doğrultusunda) söylediği sözlerin, telif dünyasında sadece öyle oluyormuş gibi takdim edilmesi, bizleri kullanıcılar (telif ödeyenler) karşısında çok zor durumlara sokuyor ?ki bizler bunu asla hak etmiyoruz. Tabii ki toplamamız gereken telifin ne kadar olması gerektiğini de biliyoruz, ancak acaba yazılara konu olan kişiler ve fikirleri bu işin bir adım öne gidebilmesi için ne kadar doğru? Şunu asla unutmamak lazım, Telif Hakları ilk önce, yaratanın yarattığı eseri korumak ve sonrasında da buna bağlı hakları korumak üzere hazırlanmış kurallardır, yani önce asıl hak sahipleri (müzik söz yazanları ve aranjörler), sonra da buna bağlı olarak oluşan hak sahipleri (yorumcular, yapımcılar ve yayımcılar) telif haklarında pay sahibi olup bu payları yasalarla belirtilmiş kurallarına göre toplar ve paylaşırlar. Müzik sektörünün sorunları ise Telif Hakları’yla yakından uzaktan ilgisi olmayan bir konudur. Bu birleştirme, elmayla armudu toplamaktan farksızdır.” Mafyan’a teşekkür ederiz.
Gökçeada’da ‘seçim ucubesi’ otel...
GÖKÇEADA Bademli köyünde yapılan otel inşaatının resimlerini de göndermiş mimar S. Alev Karayel... Bakın ne diyor: “Tarihi ve doğası ile farklılık yaratan köyümüzde yaklaşık 150 yıllık taş binalar bulunmaktadır ve sit bölgesidir. Belki siz de gezmiş, görmüşsünüzdür. Adada evi olan bizler, bu uyumsuz binaya köyümüzün görünümünü bozduğu ve daha sonraki kötü yatırımlara örnek olacağı gerekçesi ile karşıyız. Elimizden geldiğince bazı çalışmalar yapmaktayız. Sn. Deniz Kavukçuoğlu’dan ve Sn. Coşkun Aral’dan sizin bu konulardaki duyarlılığınız konusundan bildirimler aldık. Bu haberin yayınlanmasının adanın bu binadan kurtulması için katkısı olacağını düşünüyoruz.” ‘Masi’ adlı otelin fotoğraflarını görünce yazık dedik. Mimar Oktay Ekinci, “Başbakan, bu ‘garabet’ inşaat için de ‘yıkın şu ucubeyi’ der mi?” diye sormuş bir yazısında. Gökçeada Belediyesi’nin umarsızlığına dikkat çekiyor ve “Ek yapı ruhsatıyla verilen iznin iptalini ve inşaatın durdurulması gerektiğini, arazinin sit alanından çıkarılması kararının iptalini” istiyor özetle. Unutmayalım, bu geleneksel dokuyu parçalayan bu inşaat, 12 Haziran öncesi yükseldiği için ona ‘Gökçeada’nın seçim ucubesi’ diyorlarmış.
Eskişehir seferleri niye iptal edildi
THY, Eskişehir-İstanbul uçuşları yeniden iptal etti. Yeni pist yapılırken niye böyle bir karar alındı? Yoksa bu karar siyasi midir? Eskişehir’de pilot okulu var; THY’ye çok sayıda pilot yetiştirdi. Bir de CHP’li Belediye Başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen ve onun yaptığı Cumhuriyet dönemine ilişkin muhteşem Mumya Müzesi ve o güzelim mekanlar... İstanbul-Eskişehir seferleri daha önce dört yıl sürmüş; 9 yıl aradan sonra 2007 yılında Kemal Unakatın’ın girişimi ile başlatılmıştı. Pazar günü 22.10’da son uçuşta yer alan Özcan Atamer “Sorduk, zarar ediyormuş... Şirket piramittir, bir şube zarar ederse diğerleriyle telafi edilir. Boeing-310 ile 132 yolcuyduk. 69 yolcu vardı. Bu zarar etmek anlamına gelmez. Yeni pist yaparken bu iptal niye?” dedi.
İstanbul siluetini belediyeler bozdu
AKSARAY’da yapılan rezil viyadüklerle Valide Sultan Camii, Kasımpaşa İskele boşluğu dururken Azapkapı’da yapılan yine rezil alt ve üstgeçitle Sokullu Mehmet Paşa Camii ve Çeşmesi, Haliç Köprüsü ile Humbaracı Camii, Haydarpaşa’da yapılan mezbaha ile Haydarpaşa Camii, Boğaz Köprüsü ile Beylerbeyi Sarayı mahvedilmedi mi? Son olarak Boğaz Köprüsü altında Deniz Eğitim Okulu için bu günlerde yapılan klasik kışla inşaatlarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce yapılmasına ne demeli? Belediye İmar Müdürlüğü, yazılı soruma “Savunma amaçlı olduğu için Boğaz öngörünüm şartları” dışında kaldığı şeklinde cevap veriyor. İnsaf ediniz yapılan bu binaların ne gibi bir savunma özelliği olabilir? Hüseyin SEVİLENGÜL
Biliyor musunuz
SİLİVRİ 50. Yoğurt Festivali’nin bugün, Kırklareli Vize’nin 6. Tarih ve Kültür Festivali’nin yarın başlayacağını; hafta sonuna kadar Silivri’de Nilüfer’den Onur Akın’a, Atiye’den MFÖ’ye kadar 10 sanatçının, Vize’de ise Haluk Levent, Ziynet Sali gibi sanatçıların konserleri dışında ‘Medeniyetler Beşiği Vize’ başlıklı bir sunum yapılacağını...
TUNCAY Özkan’ın aday olmadığı kongre sonucu Yeni Parti Genel Başkan Yardımcılığı’na getirilen Çağlar Cilara’nın (20) ilk demecinde, sanatçı Aynur Doğan’a karşı gösterilen tepki ile ilgili olarak “Bir insan anasının dilinde şarkı söylüyor diye değil, kendi dilinde şarkı söylemiyor diyedir. Sanat, bu öfkenin bir aracı olmamalıydı” dediğini...
E. Oramiral Salim Dervişoğlu’nun başkanlığındaki Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin ‘Terörle Mücadele Stratejisi’ başlıklı raporunun bugün kamuoyuna açıklanacağını...