FETÖ, Prof. Ovalı’yı da hedefine almıştı

‘İmmün plazma’ tedarik ve uygulamasında, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun belirlemiş olduğu ücret dışında hiçbir ek ücret alınamayacak. Bu kamuoyunda büyük bir sevinç yarattı.

Çalışmalar kapsamında kök hücre ve yapay deri çalışmalarıyla dünya çapında tanınan Prof. Dr. Ercüment Ovalı ve ekibinin projesi ise umutlandırdı. Ovalı için sosyal medyada uzun yazılar yer aldı. Ovalı projenin detaylarını anlattı.

ERCÜMENT OVALI KİMDİR?

Bir subayın oğlu olan Dr. Ovalı, 1961 yılında Babaeski’de dünyaya geldi. Tıp eğitimine Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başlamış ardından Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nde iç hastalıkları ihtisası, İstanbul Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde ise hematoloji üst ihtisasını tamamlamıştır. 2009 yılına kadar Trabzon KTÜ’de transplant ünitesi sorumlusu olarak çalışmalar gerçekleştirmiş aynı zamanda Türkiye’nin ilk hücre işlem laboratuvarını açmıştır.

Henüz 38 yaşında iken profesör unvanını almıştır. Günümüzde özel bir hastanenin kemik iliği nakli ekibinde hematoloji bilim dalı uzmanı ve aynı hastanen hücre laboratuvarı direktörü olarak görevini sürdürmektedir. GMP ve hücre tedavi ürünleri danışmanlığını yapmaktadır.

2017 yılında Amerika’dan kan ve kök hücreden yapay deri üreten Prof. Dr. Ercüment Ovalı’ya ‘en iyi deneysel araştırma ödülü’ verildi.

Aşıdan önce üzerinde çalıştığı kanser aşısı nedeniyle hem İsrail hem ABD ilaç sektörünün hedefi oldu.

CHP milletvekili Mustafa Adıgüzel, yakın arkadaşı olan Prof. Dr. Ovalı’nın FETÖ’nun hedefi olduğunu açıklıyor. “Ergenekon davasında İlhan Selçuk ile birlikte ilk Silivri’ye alınanlardandır. Bu arada ülkeyi yönetenler, geçmişte kendisini bir FETÖ kumpası olduğu tescillenen Ergenekon davalarında birçok yurtseverle birlikte mahpus ve mağdur etmişlerdi. Bu mağdurlar arasında Cumhuriyet yazarı merhum İlhan Selçuk da vardı. Bugün hainlikle itham ettikleriniz belki sizden daha fazla vatansever, milliyetçi ve de ülkeye ve millete daha faydalı insanlardır” diyor.

İNSANLIK İÇİN SABIR

HER yerde okuyorsunuz. Bu koronavirüs salgının hızla yayılmaması gerek. Aman yetkililerin dediklerini ‘harfiyen’ yerine getirelim. Ne diyorlarsa yapalım. Yoksa sevdiklerimizi kaybetme riski çok yüksek. Bir yandan sağlıkçılar cansiperane çalışıyor. Diğer yandan bilim adamları, araştırmacılar etkin aşı ve ilaç bulmak için harıl harıl çalışıyorlar. Sabırlı olalım. Zaman daralıyor ama başka çare yok. Tedbirleri elden bırakmayalım. Bu sadece kendimiz, ailemiz için değil insanlık için bir görev.

25 Mart’ta bu sütunlarda ‘Gözler aşı haberinde’ diye yazmıştık. Dünyada 50’yi aşkın laboratuvarda, kurumda, firmada, üniversitede zamana karşı yarışılıyor. Türkiye de bu yarışın içinde. Bu araştırmalardan bazılarında gönüllüler üzerinde deneyler başlamış. Bunlar arasında Almanya’da BioNTech’in sahipleri Prof. Dr. Uğur Şahin’in eşi Doç.Dr. Özlem Türeci de var. 25 Mart günü bu değerli çifti yazmış, kendilerinden ‘aşı’ konusunda büyük başarı beklediğimizi anlatmıştık. Meslektaşımız Yılmaz Özdil de dün köşesinde bu aileyi tanıttı. Ankara Üniversitesi, Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Aykut Özkul da serum, aşı ve ilaç üretmenin ilk adımı olan SARS-Cov-2 virüsünü izole etmeyi başarmış. “Hayırlısı” diyelim.

PİŞİRMEDE 5 KURAL

İSTANBUL Kültür Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürhan Raif Çiftçioğlu, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği beş önemli maddeye değinerek ilk maddenin yemeklerin iyi pişirilmesi olduğunu belirtti. Prof. Dr. Çiftçioğlu diğer maddeleri ise şöyle sıralıyor: “Çiğ ve pişmiş gıdaların birbirinden ayrı tutulması, ellere ve kullanılan malzemelerin temizliğine dikkat edilmesi, temiz su ve gıda kullanılması ile yemeklerin tehlike aralığında olan 4 ve 60 derece arasındaki sıcaklıklarda bırakılmaması önemli.”

Sağlıksız beslenmenin obeziteye neden olduğunu unutmayınız.

GÖKÇEK’İN İNADI GERİ TEPTİ

MELİH Gökçek döneminde (2013) Gazi Üniversitesi’ne bir protokolle hazırlatılan ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne teslim edilen Ankara Ulaşım Ana Planı (AUAP 2038) ulaşım etüdü analitik çalışmaları ve öngörüleri üzerine temellendirilen Ankara Çevre Düzeni Planı 2038’in anaplanın bilimsel olmayan ulaşım etütleri ve paftalarına dayalı olduğu Ankara 9. İdare Mahkemesi’nce bilirkişi raporlarıyla da tescil edildi.

ODTÜ’yü ve AOÇ’yi parçalayan anayol alt projeleri de böylelikle anaplandaki dayanağını yitirdi.

Gökçek’in hukuk ve bilimle inadı mahkemeden döndü.

Üniversitenin hazırladığı 9 adet Ankara ulaşım etüdü kitabı ise ABB’nin EGO yayın kataloğundan çıkarıldı.

Tahir ÇALGÜNER- Şehir ve bölge plancısı

MESAJ PANOSU

İSTANBUL’da özellikle Hazine ve Orman arazilerine kurulan vakıf üniversitelerinin kampusları sahra hastanesi olarak kullanılabilir.

Faruk ÇEBİ- Eski İstanbul Orman Bölge Müdürü

MANSUR Yavaş kutuplaştırmıyor, ayırtmıyor, şeffaf, dürüst davranıyor, abartmıyor.

Araştırmacı Can SELÇUKİ

BİR günde toplanan verginin üçte biri kadar ‘bağış’ yapılması işlerin ne kadar kötü olduğunu gösteriyor.

Mustafa SÖNMEZ