Ezber bozmak...

Spartacus, Jul Sezar, Winston Churchill, Roosevelt...
Ama en büyük ezberi bizim liderimiz Atatürk bozmuştur.
Sevr Antlaşması imzalanmış, Osmanlı hakimiyetini kaybetmiş, kasasında sıfır kuruş, sıfır asker, sıfır silah her şeyden önemlisi sıfır moral.
Mustafa Kemal çıkıyor sahneye bütün bu yoklukları reddedip ya istiklal, ya ölüm diyor. Sonuç; Türkiye Cumhuriyeti, bağımsız bir devlet.
Bu durum karşısında Avrupalı şaşkın. Türkler bunu nasıl becerdi diye düşünürken, bir taraftan da ekonomik olarak Türkleri nasıl sıkıştıracağını düşünüyor. Ekonomik olarak genç Türkiye Cumhuriyeti’ni dayatmaya başlıyor. En büyük dayatma “Osmanlı borçlarını öde” Osmanlı batarken uçan kuşa borçlu. Atatürk’ün cevabı net “Ben atalarımı mezarlarında borçlu yatırmam. Osmanlı’nın borçları son kuruşuna kadar ödenir.”
Avrupalı yine şaşkın herkes birbirine sorar “Kim bu adam?” En net cevabı Winston Churchill verir.
“Dünyada bin yılda gelecek bir lider Türklerin oldu. O Türklerin sadece savaş kahramanı değil, efsane ötesi lideridir.”
Gelelim sonuca; Atatürk tüm bu ezberleri bozarken her şey halkının ve devletinin kurduğu cumhuriyet lehineydi. Şimdiki liderlerin konuşmaları ve yaptıkları fasa fisodan öteye değil. Türk milleti ecdadını Atatürk gibi sever, tüm borçlarını öder, o insanların boynunu bükük bırakmaz. Eğer ecdada saygı diyorsanız kendinize örnek alacağınız kişi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu nedenle Osmanlıca’yı dayatmak komik ötesi bir ütopyadır.
Türkiye’nin tek bir çıkış noktası vardır. O da Atatürk prensiplerine uyan, Atatürkçü düşünceden vazgeçmeyen,
ezber bozacak olan bir lider. Bu Türkiye’nin çıkışı olacaktır. Böyle bir liderimiz var mı? Var. Zamanı gelince herkes görecek.
Abidin AYDOĞDU

GÜNÜN SÖZÜ

“Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na özel konuşacak olursam, ülkenin büyüklüğü ‘saray’ın büyüklüğü ile ölçülmez. Beyaz Saray’a ne diyeceğiz o zaman.”
Doğan HASOL

‘Köpek canlar’ ve köpekleşme

AKADEMİK unvanı da olan birini TBMM çatısı altına Hz. Mevlana hakkında konuşsun diye çağırmışlar. O da fırsat bu fırsattır demiş, harf inkılabından, ‘inkilap-köpekleşme’ diye bahsetmiş. Harf inkılabı, Anayasal korumada (mad. 174), TBMM çatısı altında. Anayasa hükmüne ‘köpek çekmek’ gidişat hakkında bir fikir veriyor.
Hazret, TRT’de de Cemaat’i irşad ediyormuş. Benzer bir üslubun sahibi, müzayaka halinde (ailesi yoksul) küçük bir kızı, taciz amaçlı alıkoymaktan mahkûm olmuştu!
Bilimadamı, fevkalade meziyetlerin sahibi (sadakat, vefa, vb. çoğu insana yabancı hasletler),
bir mahluk olan ‘köpek’
dostlarımızı, uygunsuz üslubuna malzeme yaparak haksızlık etmiş. Hak, hakkaniyet, çok narin kavramlardır, ezip geçmemek lazım, bu âlim muhterem, Trakya tabiriyle, ‘salmış kendini’, hem devrimlere hem de dünyayı paylaştığımız köpek dostlarımıza haksızlık etmiş.
Ama gerçekte, Şair Nef’i‘nin yazdığı gibi, ‘iltifatı’ bu sözde zahirdir, zira ‘köpekleşme’ çoğu insan suretindeki zevatın sahip olamayacağı kadar, değerli bir şeylere denk düşer.

Aleviler Yenibosna’da toplanıyor

CEM Vakfı’nın 2010 yılında yaptığı başvuru üzerine açılan davada AİHM, Türkiye’de cemevlerinin statüsüyle ilgili kararında, Alevilere ayrımcılık yapıldığına hükmetti.
Mahkeme cemevlerinin ibadethane olduğuna dikkat çekti. Alınan bu kararla, Türkiye ilk defa, Alevi vatandaşlara ayrımcılıktan hüküm giymiş oldu. AİHM’nin kararı sonrası Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanlığı, İstanbul ve Trakya bölgesi Alevi, Bektaşi, Mevlevi, Nusayri, Caferi, inanç önderlerini bugün 13.00’te
Yenibosna Cemevi’nde buluşturuyor.

MESAJ PANOSU

BEN Türk’üm ve kimsenin benim kimliğimle oynamasına izin vermem.
Prof. Dr. İlber Ortaylı
AKP’nin ideolojik ve acemi dış politikası Ortadoğu’da dibe vurdu. AKP iktidarda kaldığı sürece Türkiye’nin AB’ye üye olma ihtimali artık yok. Yani ya AKP ya Avrupa Birliği, bu noktaya geldik.
17 Aralık sürecinde AKP’den istifa eden Haluk Özdalga
KADIKÖY kaymakamı ve Kadıköy belediye başkanının kararıyla, Kazancı Holding’in sahibi olduğu Bağdat Caddesi’ndeki kafeye torpil yapılarak sigara içildiği gerekçesiyle mühürlenmezken, komşu bir kafenin mühürlenmesine ne demek gerekiyor? M.Ş.
ATAŞEHİR Belediye Başkanı Battal İlgezdi yaklaşık 1000 erkek çalışanının günde 4 saatten haftada 6 günlük bir programla 15 Aralık’tan itibaren kadına yönelik şiddet konusunda eğitilmeye başlanacağını açıkladı.
“METRO yapamayan Gökçek mevcut metroyu da işletemiyor!” diyen CHP il ve ilçe başkanları, milletvekilleri ve muhtarlarla birlikte bugün
bir basın açıklaması yapacaklarını açıkladı.

3. havaalanı iniş-kalkış sorunlu

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu 3. havalimanı ile ilgili hazırladığı raporda, “İhalesi sonuçlanan havaalanının proje kotunun 105 metreden 70 metreye indirilmesi, bu havaalanını çalışamaz hale getirecektir. Çünkü 70 metre kotunda yapılacak pistlerden kara yönünden uluslararası uçuş güvenlik kriterlerine göre iniş-kalkış mümkün değildir” uyarısında bulundu.
TMMOB Makine Mühendisleri Odası: İktidarın hedefi, son kale TMMOB ve Odalarımız. Mesleğimize, birliğimize ve geleceğimize sahip çıkalım.

DÜZELTME

Adnan İslamoğulları’nın yazısından bir cümleyi köşemize alırken, kendisini Yeniçağ yerine Yenişafak yazarı gösterdiğimiz için özür dileriz. İslamoğulları “Bir mahalli gazetede bile olsa tashih rica etmezdim sizden; fakat hükümetin basın bülteni vazifesini gören Yenişafak’ta yazı yazmaktan, Yenişafak’ın yazarı olmaktan hayâ ederim” demesi ile ne kadar hassas olduğunu da gösteriyor.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası: İktidarın hedefi, son kale TMMOB ve Odalarımız

AKP iktidarı ajandasını yine karıştırmaya başladı. TMMOB Yasası‘nı tekrar gündeme alarak hazırladığı torba yasa ile TMMOB ve Oda örgütlülüklerimizi yok etmeye çalışmaktadır. Denetlemelerle, yetkileri kısıtlamayla, iktidar imkanlarıyla girdikleri seçimlerle TMMOB ve Odaları susturamayan, ele geçiremeyen AKP iktidarı son çare olarak yasa değişiklikleri ile Birliğimizi ve Odalarımızı ele geçirmeye çalışmaktadır.
2009 yılında Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu ile başlayan denetleme sürecinde, TMMOB ve Odalarında hiçbir olumsuzluk tespit edemeyen AKP iktidarı, 2013 yılında çıkardığı KHK’ler ile Odaların idari ve mali denetimini Bakanlıklara bağlamış ancak yine hiçbir olumsuzluk tespit edemeyeceği düşüncesiyle, denetim yapmadan yasa değişikliği ile ele geçirmek yoluna başvurmak zorunda kalmıştır.
Torba yasa taslağının bütününe bakıldığında sömürücü zihniyetin; emekçilerimizin hayatlarını, madenlerimizi, kentlerimizi, tarlalarımızı, kıyılarımızı, meralarımızı ve doğal yaşam alanlarımızı bir sermaye birikim alanı olarak hedef aldığı görülmektedir.

AKP iktidarına göre; bu alanlarda gerçekleşecek mühendislik hizmetlerinin kamusal-toplumsal fayda anlayışından arındırılması ve bu nedenle sürece karşı çıkan, izin vermeyen, kaçak sarayları, Soma‘ları ve Ermenek‘leri en ince ayrıntısına kadar kamuoyunun bilgisine sunan, örtbas edilmesini engelleyen son kale TMMOB‘nin parçalanması, dağıtılması ve ele geçirilmesi gerekmektedir.
Siyasal iktidar, otoriter yaklaşımının bir sonucu olarak bütün toplum kesimlerini “zapturapt” altına almak isterken; toplumsal barışı, kardeşlik duygularını ve bir arada yaşamı zedeleyen uygulamalara hız vermektedir. Oysa ülkemizde “demokratik, özgür ve barışın egemen olduğu bir ülke” talebi giderek daha kapsamlı bir şekilde dile getirilmektedir.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası olarak defalarca söyledik ve söylemeye devam edeceğiz. Çünkü bizler yüreğimizdeki insan sevgisi ve yurtseverliği baskı ve zulüm yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde, bilim ve tekniği emperyalizmin ve sömürgelerin değil emekçi halkımızın hizmetine sunmak için her çabayı güçlendirme ve sürdürme yolunda inançlıyız, kararlıyız. Bu uğurda mesleğimize, meslektaşlarımıza, Odalarımıza ve Birliğimize sahip çıkarak, TMMOB‘ye yönelen her türlü saldırıya karşı birlikte ve yan yana mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyor, iktidarı bu yanlış girişimlerinden vazgeçmeye, halkımızı ve üyelerimizi de TMMOB ve Odalarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz.
TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU