İŞADAMI Nesim Malki'yi 7 yıl önce öldürmeye azmettirmekten sanık Erol Evcil ve aynı davada yargılanan bir başka kilit isim Burhanettin Türkeş tahliye ediliyor.
Kartal Cezaevi'nde 983 gündür tutuklu bulunan Evcil'in sürpriz tahliyesini duyunca biz de gazeteci Nasuhi Güngör'ün yazdığı ‘İpin Ucundakiler’ adlı kitabı anımsadık. (Anka Yayıncılık, İstanbul 2001, 0212-513 13 30)
286 sayfa olan kitapta, Erol Evcil'in 'zeytin kralı' olarak yükselişinin öyküsü, İş Bankası'nın kendisine açtığı ‘inanılmaz’ krediler, Evcil'in asker kaçaklığı ve sahte çürük raporu davasından tutuklanmasıyla başlayan inanılmaz olaylar anlatılıyor.
Evcil'i Gölcük'te tutuklayanDeniz Hakim Yüzbaşı Necati Nalıncı'nın (şimdi emekli) gördüğü inanılmaz baskılar... Hakim Yarbay Nihat Demirel'in yazdığı mütalaa ile Evcil'in bu davada serbest kalması... Demirel'in eşinin Evcil'e ait bir şirkette çalışması... Evcil'in, Gülben Ergen'e aldığı armağanlar... Nesim Malki ile İspanya'ya yaptığı yolculuk... Evcil'in aldığı uçağı kullanan siyasiler... ANAP Bursa Milletvekili Mehmet Gedik'in seçim kampanyalarında Evcil'den aldığı yardımlar... İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporunda dönemin Bursa Valisi Orhan Taşanlar'la ilgili iddialar... Jandarma istihbarat raporlarının 'buharlaşması'... Cavit Çağlar, Nesim Malki ve Erol Evcil üçgeninde yer alan ‘iplik’ ticaretine bağlı gelişmeler... Kaybolan polis müfettiş raporları... İş Bankası Müfettişi Ertuğrul Senem'in, Evcil'e verilen kredilerin usulsüz olduğunu bildiren raporu... (Ne yazık ki baskılar sonunda Senem, bu raporunu geri çekmek zorunda kaldı.)
Daha neler neler...
İşte Güngör'ün kitabında, Malki'ye borçlu olanların listesinden tutun, Emniyet'in videoya aldığı, ama her nedense yazılı hale getirilmeyen ifade metinlerine kadar (bu ifadeler tahliye edilecek olan Burhanettin Türkeş'e aitti) bir dizi çarpıcı bilgi ve belge yer alıyor.
‘İpin Ucundakiler’ kaybolan, dikkatten kaçan ya da dikkate alınmayan bilgileri sade ve akıcı bir dille anlatıyor.
Tahliye kararı verilen Evcil'lerin, Türkeş'lerin ardından geriye döndük. Ve hafızası güçlü olanlar için hatırlanacak çok şey var bu kitapta.
Evcil'in bugüne kadar cezaevinde geçirdiği 982 gün, 32 yıllık hapis cezasına eşdeğer.
Evcil, 30 yıl ceza alsa bile infaz yasasından dolayı 12 yıl cezaevinde yatacaktı. Ancak böyle bir cezanın 10 yılı 'Rahşan Affı'na girdiğinden geriye 2 yıl kalıyor. Evcil de yaklaşık üç yıldan beri cezaevinde yatıyor. Devletten alacaklı durumda kalmamak için, asker kaçaklığı nedeniyle kendisine verilen cezayı da çektikten sonra 26 Ağustos'ta tahliye olacak.
Evcil daha sonra Mudanya'nın Çephi köyüne gidecek, köy kahvesinde orta şekerli bir kahve içecek.
Avukatı gazetecilere böyle söylüyor.
Sorgulamalıyız
TÜM saldırılar gibi İstanbul Emniyet Müdürü, Vali Hasan Özdemir'e yapılan saldırı da elbete kınanmalıdır. Ancak medyanın saldırıya hemen ‘terör’ damgasını vurmasını ve saldırıya uğrayan müdürün de bu yönde yönlendirmesini nasıl değerlendirmeliyiz? Medya, Özdemir'in orada ne amaçla olduğunu sorgulayamaz mıydı?
Herhalde kimse ‘görevli’ olduğunu söyleyemecektir. Aksi tam bir skandal olur. Öyle ise Sayın Müdür izinlidir. Peki koruması nerededir?
Bence sorgulanması gereken Sayın Müdür'ün seyahat masraflarının kimin ve niçin karşıladığı... Temiz ve şeffaf toplum adına bu soruyu sormalıyız.
Prof. Dr. Raşit KAYA-ODTÜ Siyaset ve Kamu Yönetimi Bölümü
Üç yıldır sürdürülen hazırlıklar sonunda ortaya konulanlara ve anlatılanlara bir yandan sevinir, bir yandan da üzülürdünüz.
Belediyeye bağlı birimlerin koordinasyonu içinde Los Angeles'daki yönetim merkezi model olarak alınmış; bilgi-birikim yanında ekipmanlar en son teknolojiyle donatılmış... Bugüne kadar yayınlanmamış haritalar, 8 deprem izleme ve kayıt istasyonunun kurulması, fay hatlarındaki kaynak suyu ve radon gazının günlük analiz edilmesi gibi veriler ciddi yapılanmayı gösteriyor. Nitekim Başkan Ali Müfit Gürtuna, ‘‘Burası dünyanın en gelişmiş afet kurtarma merkezi olacak’’ dedi.
En önemlisi de, Silivri'den Tuzla'ya kadar mahalle bazında tüm alt ve üst yapılarda meydana gelecek hasar miktarlarının tespit edilmesi ve bunların bilgisayar ortamına risk analizi olarak yorumlanması çok dikkate değer bir çalışma... Belki Eylül'den itibaren 250 farklı açıyı içeren bu veriler kamuoyuna açıklandığında sonuçlar endişe yaratabilir mi? İmar rantının ne getirip götüreceği ise şimdiden büyük tartışma konusu olacaktır; sezebildiğimiz bu.
Gürtuna, 4 üniversite ile Deprem Master Planı çalışmalarına başlayarak bunun Türkiye için bir model oluşturacağını da söyledi. Depremden hasar gören kamu ve özel binalara 'kırmızı bayrak' asılabilir mi? ‘‘Böyle bir yetkimiz yok’’ dedi. İstanbul depreme hazır mı? ‘‘Bunu söylemek mümkün değil’’ derken, finans ve hukuk desteği gerektiğini söyledi.
İstanbullular artık trafik dahil her türlü kaza, sel ve göçük gibi felaketlere karşı daha güvenli olabilir ancak depreme karşı hiç değil... Büyükşehir'in sorumluluk alanını aşarak hükümete insani açıdan ders vermesi övgüye değer...
Bir kahramanı bilmemek ayıp
İZMİR'den S.-M. Tunçağ, T.-İ. Özturanlı, V. Açıkalın, L.-E. Güder, İ.G. Güneral, H. Uyguner, B. Şaşmaz, C. Uyguner, C. Üstün, E. Musaoğlu'dan Ödemiş'e bağlı Zeytinlik Belediyesi Başkanlığı'na...
Gölcük yaylasındaki 'Bengisu Caddesi'nin adının 'Hamdi Akkaş Caddesi' olarak değiştirildiğini üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Bu değişikliğin tarihsel gerçeklerin bilinmemesinden kaynaklandığını düşünmekteyiz. Bu kararla Mustafa Bengisu'nun kim olduğu, neler yaptığı gözardı edilmiştir. Bu nedenle sayın belediyenizi bilgilendirmek zorunda kaldığımız için öncelikle özür dileriz.
Bengisu, Mustafa Kemal'in silah arkadaşıdır. Trablus'ta, Bingazi'de, Çanakkale'de, Suriye'de birlikte savaşmışlardır. Alay doktorluğu yanında Mustafa Kemal'in özel doktorluğunu da üstlenmiştir. Yunan işgalinde Ödemiş'te yerel bir direniş örgütü kurarak ilk kurşunu atanların arasındadır. 1920'de Meclis'in açılması üzerine Ödemiş Milletvekili olarak Kurtuluş Savaşı'na katılmıştır. Milli Mücadele'den sonra kasabada 'Koca Doktor' olarak anılmıştır yaşamının sonuna değin. Ödemiş'te uzun süre Belediye Başkanlığı yapmıştır. Halkevleri'nde ve İl Genel Kurulları'nda çalışmıştır. Gölcük'ün bugünkü duruma gelmesinde ilk harcı atan adamdır.
Bu gerçekler karşısında Bengisu Caddesi'nin adını değiştirmek doğru bir davranış mıdır? Bengisu adı Gölcük yaylasından silinebilir mi?
MESAJ PANOSU
EMNİYET Müdür Yardımcısı Turan Tuna'dan ‘‘Bağdat Caddesi ve Sahil Yolu'nda 4 trafik ekibi, 8 yaya memur, 2 motosikletli Şahin ile birlikte 2 sivil trafik ekibimiz görev yapmaktadır. Ekiplerimizin ihbarlı ve radarlı hız kontrol denetimleri aralıksız sürmektedir’’ dedi.
KÜTAHYA Dumlupınar İşletme 3. sınıf öğrencisiyim. 1. sınıfın dersi olan Matematik dersinden geçemedim diye bu sene okulla ilişkim kesildi. Benim gibi yüzlerce arkadaşım var. Yapabileceğimiz tek şey oturup affı beklemek. O da ne zaman çıkarsa... Affın 'a'sı yok; geçen yıl vardı!