ANKARA Hürriyet’de yer alan 18.9.2009 tarihli Ankara Emniyet Müdürü Sayın Orhan Özdemir’in, “Kural ihlali yapan sürücülerin istisnasız cezalandırılacağı” yönündeki açıklamalarını destekler mahiyette birkaç hususu, izin verirseniz sizin aracılığınızla dile getirmek istiyorum.
Bana göre trafik düzenimizin uygar ülkelerdeki gibi olmamasının temel nedeni denetimsizliktir. Tamam eğitimsizlik de var ama, araç kullanma yetkisi olup da, ‘kırmızı ışık’ta durulup, ‘yeşil’de geçileceğini bilmeyen var mıdır bilmiyorum? Bu açıdan Sayın Emniyet Müdürümüzün denetim ve yaptırıma yönelik girişimini doğru buluyor ve canı gönülden destekliyorum. Ancak “kural ihlali yapan kim olursa olsun” kavramının kapsamının iyi belirlenip tavizsiz uygulanması gerekiyor. Ben çok görüyorum Emniyete ait araçların dönülmez yerden döndüğünü, durulmaması gereken yerde durduğunu, hız limitlerini hiçe sayarak gittiklerini. Sinyal kullanmadığını (bu zaten genel hastalığımız). Gelin uygulamaya buradan başlayalım da, polisimizi “siz önce kendinize bakın” siteminden kurtaralım.
Sayın Emniyet Müdürünün bu konudaki samimiyetinden şüphe duymuyorum. Başarılı olması ve sonuç alınması en büyük temennimiz. Ama korkarım ki her yere yetişemeyecekler. Bu konuda vatandaşın sesine kulak veremezler mi? Desteğine ihtiyaç duymazlar mı? Fahri müfettişlik demesinler o ayrı birşey. Ben her zaman, ‘sarı ışık’ yanar yanmaz kulağımın dibinde korna çalanlardan, kavşak tıkalı olmasına ve geçme imkanı bulunmamasına rağmen yeşil yandı diye korna çalıp, bağırıp çağıran hatta küfür edenlerden, sinyal kullanmadan duran, hareket eden, sollayan, her yöne dönebilen ya da siz beklerken solunuzdaki geliş şeridine girip en öne geçmeye çalışan saygısızlardan, far ayarı yaptırmayan ya da gecenin 11’nde İstanbul yolunda farlarını yakmayan sorumsuzlardan rahatsız oldum. İki metrelik boşluk görüp araya girmeye çalışanları, en sağ sertden en sol şeride milimetrik aralıklarla geçmeyi marifet sayanları, araçlarını limitlerinin de üstünde hızda kullanarak önündekinin üstüne çıkarcasına taciz edenleri ve benzeri bir sürü kural tanımazları saymıyorum. Bu tür sürücüleri gördüğüm zaman yaptırım uygulayacak birilerini arıyorum. Bir kaç kez 155’i arayıp, bu tür sürücülerin araçlarının plakasını, hatalı davranışını ve olay yerini bildirmeme rağmen bana “itiraz olursa ispatlayabilir misiniz?” diye sordular. Çok az olarak rastladığım trafik ekiplerine şikayetde bulunduğumda, bazıları tuhaf bir şekilde yüzüme bakarlarken bazıları da gereğini yapacaklarını söylediler. Sonucunu bilmiyorum.
Bunları trafik düzeninden bunalmış, bıkmış bir vatandaş, hergün dışarıda olan çocuklarının, kural tanımaz bir sürücünün kurbanı olmasından korkan bir baba olarak yazıyorum.
Şikayetlerimizi değer verecek, dikkate alacak ve gereğini yapacak bir muhatap arıyorum. Aydın YILDIRIM
‘Şahin usta’, sigara konusunda bizi üzdün
ANKARA Yeni sanayi’de bulunan ‘Köfteci Şahin Usta’yı bilmeyen yoktur. Orada yediğim köfteyi hiçbir yerde yemedim bugüne kadar. Misafirlerimi de sürekli oraya götürürüm. Ancak son yaşadığım olay tüm olumlu görüşlerimi sildi attı. Eşim, 4 yaşındaki kızım ve 10 yaşındaki oğlum ile akşam yemeğine gittik. Oturduğumuz alanda bir kişi sigara içiyordu. Sigaradan dolayı başka alana geçmeyi istedik ama küçük kızım su şelalesi yanında yemek istediği için ağlayarak başka yere geçmek istemedi. Ben de sigara içen kişiyi kibarca uyararak sigarasını söndürmesini rica ettim. Ancak beyefendi sanki kendisine küfür edilmiş gibi yanında bir bayan olmasına rağmen hiddetle üzerime yürüdü. “Sizin gibiler yüzünden ticarethanemde iş yapamaz oldum” gibi laflar etti. Esas kırıldığım nokta işletme sahibi Şahin Usta’nın da müşteriden yana tavır almasıydı. Kendisine yıllardır sadık bir müşteri olduğumu, ama artık oraya gitmeyeceğimi söyledikten sonra orayı terk ettik. Derhal 155’i ve belediyeyi arayarak şikayette bulundum. Yasal bir işlem yapıldı mı bilmiyorum.
İstediğiniz kadar sigara yasağı koyun. İnsanlarımızın beyni örümcek ağı kaplamış. Avrupa Birliği hayal Türkiye için. Paylaşmak istedim. S.G.
GÜNÜN UÇURUMU
“BİR asgari ücretliden ayda 86 lira 63 kuruş kesinti yapılıyor. Bunlara memurlar, Bağ-Kur’lular ve yüksek ücret alan işçilerin ödedikleri yüksek orandaki katkı payı dahil değildir. Özel Sağlık Sigortası, bir kişiden yıllık 500 lira alıyor. Özel hastanede en iyi şekilde muayene ettiriyor. Oysa sadece asgari ücretliden yıllık 1.039 lira 56 kuruş alınıyor. İlaç için çalışandan %20, emekliden %10 kesiliyor. Bu yaklaşım sosyal devlet anlayışına terstir. Sağlık herkese lazım. Onun için bu zam acilen geri alınmalıdır. Çünkü, sağlığın pazarlığı olmaz. (Bendevi PALANDÖKEN-TESK Başkanı)
Biliyor musunuz
ANKARA’da ‘Zırhlı Birliklerin’ karşısına, dere yatağına değil ama derenin tam üstüne yapılan AVM’nin açıldığını ve bu AVM nin altında bir sokağın da kaldığını... M.A.