Paylaş
“Doktorlar, bilim insanları değil, Ergene’yi kirletenler ve göz yumanlar yargılansın!” dediler. Edirne Valisi Dursun Ali Şahin’in, suya toprağa saçtığı kanser riskine dikkat çeken uzman Dr. Dilek Tucer’i görevden almakla neyi örtmek istiyor ya da kimi korumak istiyor. Edirne milletvekili olan bakan Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nu ‘korumak’ istiyorsa yanlış yapıyor. Bu konulardaki hassasiyeti bilinen Müezzinoğlu’nun, bir süre önce Melih Gökçek’in suyunu içmediğini ekranların önünde göstermedi mi? O zaman bu müdahale valinin işgüzarlığı değil midir? Üç kadın yaptıkları ortak açıklamada şunu söylüyorlar: “Ergene Nehri ve havzasının açıklanan kurtarma planı, kesilen para cezalarına karşın hâlâ zehir akmaya devam ettiği gözle görülür bir gerçektir. Bakanlık ve valilikler, Danıştay’ın ve Edirne İdare Mahkemesi’nin kararlarında belirttiği etkin idari tedbirleri almak, yargı kararlarındaki uyarılar çerçevesinde görev yapmalıdırlar. Yaşamımızı karartan sanayi tesislerini geçici veya süreli kapatma, çalışma izin ve ruhsat iptali gibi yaptırımları etkin ve sürekli bir denetim faaliyeti sürecinde uygulayıp kirletenler ve göz yumanlar hakkında adli işlemler yapılmadıkça Ergene hayata dönmez! Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Uzunköprü Belediyesi ölçüm ve analizlerine göre Ergene Nehri hâlâ ‘4. Sınıf Kıta İçi Kirli Su’ olarak akmaktadır. Yıllardan beri ‘Ergene hayata dönsün’ diyerek doğaya, Trakyamıza sahip çıkan sosyal sorumluluk ve vicdan sahibi insanlar adına Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz; Edirne Valiliği’nin görevden alma işlemi iptal edilerek Sayın uzman Dr. Dilek Tuncer görevine iade edilmelidir.”
SORUMLU VALİ...
Bu arada Edirne Valisi Dursun Ali Şahin’e sormak gerekiyor: “Ergene Nehri ve havzasının açıklanan kurtarma planı, kesilen para cezalarına karşın hâlâ zehir akmaya devam ettiği gözle görülür bir gerçektir. Bakanlık ve valilikler (siz), Danıştay’ın ve Edirne İdare Mahkemesi’nin kararlarında belirttiği etkin idari tedbirleri almakla sorumlu olduklarını neden göz ardı ediyorsunuz? Ergene’yi göz göre göre kirletenler ve halk sağlığını hiçe sayarak kanserin artışına göz yumanlar hakkında gerekli adli işlemleri neden yapmıyorsunuz?” Dursun Ali Şahin Bakırköy Kaymakamı iken kendisini ‘siyaseten’ güçlü bir bürokrat olarak gösterdi; daha sonra Yalova’ya, oradan Giresun’a gitti. Kendince Giresun’un ‘imajını’ zedeleyen haberlerin yazılmamasını isterken, “Bunları yazmayın ben size para veririm” demesi dikkat çekti. Bu sözleri, kamera kayıtta iken sarf etti ve TV haberleri arasında yer aldı. Merkeze alındığında AKP Düzce’den milletvekili adayı oldu. Şimdi Edirne’de ‘emekliliğini’ bekliyor; kamuoyunun hassasiyet gösterdiği sorunları ‘perdeliyor’...
Vali Bey’in çevre örgütlerinde aktif olarak yer alan, aynı zamanda belediye meclisi encümen üyesi Hacer Doğrugüven’in Ergene ile bir uyarılarını dikkatle okuması gerektiğini düşünüyoruz.
İlaçta taban fiyat 2. sınıf kalite doğurur
SGK ilaçta taban fiyat uygulamasına geçiyor. Bundan böyle doktor reçeteye hangi ilacı yazarsa yazsın devlet o gruptaki en ucuz ilacın fiyatını baz alarak ödeme yapacak. Arada oluşan fiyat farkını ise vatandaş cebinden ödeyecek. Bugüne kadar devlet en ucuz ilacın üzerine % 15-23 arası ilave edip ödeme yapıyordu. SGK ilaç firmalarına “Bundan böyle ya benim belirlediğim taban fiyatı kabul edersin ya da aradaki fiyat farkını vatandaşa ödetirim” diye resti çekti. Bu durumda taban fiyatı kabul eden ve etmeyen ilaç firmaları arasındaki rekabet ilaç kalitesine yansıyacak, ucuz ve kalitesiz hammadde ile üretilen ikinci sınıf ilaçlarla halk sağlığı olumsuz etkilenecek. Fiyat farkını ödeyebilen vatandaş kaliteli ilaç hizmeti alırken gariban halk kesimi ise ucuz etin yahnisi misali ikinci kalite ilaçlarla ikinci sınıf insan kategorisine girecek. İlaçta taban fiyat ikinci kalite ilaç üretimini ve dolayısıyla ikinci sınıf insanı yaratır. Bu durum insan haklarına aykırıdır.
Ecz. Avni KURTULDU
Akdeniz yamaçlarında ‘Muzkent’ coşuyor, tropikal meyveler sıra bekliyor
Alanya Gazipaşa hattı
ANTALYA’da yaşanan olaylar bazen siyasette yankı buluyor, bazen de ticarette ve tarımda... EXPO nedeniyle tarımı öne alalım. Geçen hafta bir günlüğüne Gazipaşa’ya gittik; tropikal meyve üretiminin ne boyutlara ulaştığını görmek için... Ziraat Mühendisi Veli Çelik bu işi kendisine görev bilmiş. ‘Çekirdeksiz nar’ı da bizlere tanıtan o. Mango, papaya ve cerrymaya üretiminde hayli mesafe almış, ancak yeni fidanlara gerek duyulduğunu söylüyor. Bölge üreticileri şimdilik muzdan başkasını ‘meyve’ görmek istemiyor. Gazipaşa’nın Anamur yönünde ‘Muzkent (eski Gıcık köyü) gerçekten görülmeye değer. Muhteşem bir vadi. Akdeniz’e inen o dik yamaçlarda bu üretimi gerçekleştirmek gerçekten bir beceri... Her muz ağacından alınan 30-60 kilo ağırlığındaki hevengi taşımak kadar su için boru hatlarını döşemek kadar ayrı bir beceri, zorluk ve maliyet... Suriyeli işçiler de çalışıyordu muz bahçelerinde... Üreticilere sorduk; açıktaki muzlar daha iri ve lezzetli oluyormuş. Muz ılıman deniz rüzgârını seviyor; dolu ve kuzey rüzgârı tehlike!.. Bu yıl şimdiden verimin yüksek olacağını gösteriyor. Yeter ki, dolu ve kuzey rüzgârı esmesin!
Zeytin üretimi şaşırtıcı ölçüde artmış; 1 milyona yakın zeytin ağacı olmuş şimdiden; zeytinyağı tesisleri de 4’e yükselmiş... Zafer Tan, ‘M. Büyükakça’ markasıyla Zeytin Dostları Derneği’nin ‘en iyi zeytinyağı’ ödülünü almasından o kadar mutlu olmuş ki; “Ruslara küçük parfüm şişelerinde zeytinyağı satıyorum, hayli de başarılı oluyoruz” diye konuştu.
Yeni ekilen çilek bahçeleri arasından dönerken, seralar salata dolu; ‘dikenli salata’yı sadece Ruslar alıyor. Yıllarca tartışıldı, Gazipaşa Havalimanı açılsın mı diye... Bir de şaşırtıcı bir durum, iki yıldan beri uçuşlar rayına oturmuş; THY’den başka üç özel şirket de sefer yapıyor. Hafta arasında beş uçak vardı. Dıştan gelen charter seferleri turizm açısından Alanya’ya nefes aldırmış... Mevlüt Çavuşoğlu’nun Dışişleri Bakanı olmasından sonra, Gazipaşa’ya 40 km. uzaklıkta olan Gazipaşa’nın adı bu kez ‘Alanya-Gazipaşa’ya dönüşmüş. Milas-Bodrum’da da böyle olmuş; havalimanının ‘tapu’su değil ‘marka’sı önemli oluyor. 2 km’lik pistin denize doğru 2.3 km’ye çıkarılması, Alanya ile Gazipaşa arasındaki virajlı yolların tıraş edilerek duble yola çevrilme çalışmalarını da gördük.
CHP’den iki dönem belediye başkanı seçilen Cemburak Özgenç’in AKP adayına karşı seçimi kaybetmesinin üzüntüsünü hâlâ yaşıyordu. “AKP çok üzerime geldi, ‘ağır toplar’ Alanyalı Mevlüt Çavuşoğlu ve Menderes Türel hemen her hafta Gazipaşa’daydılar” dedi. Baykal’ı sorduk “Onun ekibinden kimse gelmediğini” söyledi. “Önümüzdeki milletvekili seçimi...” derken “Niyetim var; hazırlanıyorum” diye ekledi.
Paylaş