Devrim dayatma psikolojisi

BİR iktidar partisinin 2. adamı konumundaki biri, dış basın aracılığıyla devrimler psikolojisi geneline dair tespit (demeç sonrası açıklamaları bu yönde) yapma gereği neden duyar? Devrimler tarihi özelinde neden Türkiye Cumhuriyeti devrimlerini örnek seçer? Psiko-analizinde bir hayli kulak tırmalayan travma sözcüğünü kullanma gereğini neden duyar?

Haberin Devamı

Bu laik hassasiyetleri kaşıma dürtüsü müdür?

Kendince bir tabu yıkma eylemi mi?

GÜNÜN SÖZÜ
"DÜNYADAKİ tüm ezilen uluslara umut olmuş, örnek olmuş Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve devrimlerine sataşmak, cephe açmak, onların Şeyh Sait’lerden gelen geleneksel düşmanlıklarıdır, öyle de kalacaklardır. Devrimlerin ışığından gözleri kamaşanlar, ister dış ister iç düşmanlar, ister ılımlı İslam’ın BOP uzantıları, bu travmadan kurtulamayacaklardır."
(Ahmet Kavaz)

Ben bu vesileyle her nedense bir an o geçmişin çoktan mizah olmuş ’Vatan, Millet, Sakarya’dan girilip dinden imandan çıkan nutuklarını anımsadım.

Keşke Sayın Fırat da New York Times’taki açıklamasında devrimlerden tespitle dilden, eğitimden, harf devriminden, kılık kıyafetten, tekke zaviyelerden girip dinden imandan çıkmasaydı.

Cumhuriyet devrimleriyle Türkiye dinselinde bir gecede ne değişti?

Osmanlı’nın Müslümanları, gayrimüslimleri bugün de Müslümanlıklarını, gayrimüslimliklerini yaşamıyor mu?

Öyleyse sorun laik bir hesaplaşma mı? Ya da bunun New York Times vesilesiyle bilinçaltı tezahürü mü?

Ortaya konan metin genelinde devrimlerden, özelinde Cumhuriyet devrimlerinden söz ederken bir dayatmadan söz eder gibi...

Metnin, metindeki tespitin, psiko-analiz boyutu, bilinçaltı tezahürü, nasıl bir (AKP) haleti ruhiye içinde söylendiği uzmanlarınca da ayrıca değerlendirilebilecek bir mevzu olsa gerektir.

Bundan kastımız arkeologlar değil elbet.

Ama sonuçta bilinçaltı da bir arkeolojik kazı çalışmasına benzemez mi?

Yani teşbihte hata olmaz ise...

Bir de devrimler halk isterse yaratılır, yaşatılır, sürdürülür olsa gerek.
Recep SÜĞLÜN

Feyyat’tan Fırat’a ’kurmanç’ meltemi

MİR, Pir, Şeyh, Seyyit, Dede vb. isim ve kahramanlardan hoşlanmadığım için size güzel soyadınızla

Haberin Devamı

Şansa inanmamız lazım. Yoksa başkalarının başarısını nasıl izah ederiz.
(Jean Cocteau)

çağrıda bulunacağım: 1960 sonlarında sizin gibi konuşan Cumhurbaşkanı merhum Celal Bayar’ın militanı, fahri koruması izlenimini veren Karadenizli Mustafa Demir, Sıkıyönetim Komutanı Cemal Tural’ın talimatıyla Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edilmiş ve hakkında Atatürk’e hakaretten dava açılmıştı. 1961 yılında Bakırköy Savcılığı’na atandığımda bu davaya girdim.

Savcı olarak, "Sanığın Atatürk’ü sevip benimsemesi veya sevmeyip benimsememesi, suçun oluşumu için gerekli değildir. Beyanında ’Atatürk devrimde zor kullanmıştır’ dediğine göre suç yoktur. Zira ben de devrimlerin özünde güç ve zorlamanın varlığına inanmaktayım. Benden önceki savcı ve Türk adaleti adına özür dilerken, beraatini talep ederim" dedim ve beraat etti.

Sizin de beyanınızın hukuki bir önemi yoksa da siyasi bakımdan önemlidir. Öcalan’a ’Sayın’ sıfatını kullananları suçlu gören bazı savcılar, ’Apo’ demekle ’çok çok sayın, baba, kurtarıcı ve umut insan’ demelerinin aynı şekilde suç teşkil ettiğinin farkında değillerdir. Bu gibi işgüzar savcılar sizi de suçlu sayabilirler.

İkimiz de Kürt’üz... Ben ve ezilen kurmanç’lar için Atatürk devrimleri ilkbahar meltemi gibidir. Mir, pir, ağa, şeyh, seyyitler içinse ’şubat boran’ı, yani fırtına ve travma...

Biz kurmançların hatta, Öcalan’ın dahi istediği bu tatlı meltem değil mi? Feodaller olmasaydı PKK belası doğar mıydı? Barzani’nin peşinden gidenler yarın pişman olacaklarını göreceklerdir.

Mehmet FEYYATEski Cumhuriyet Senatosu üyesi

Haberin Devamı

TMO’DAN BUĞDAYA FİYAT BEKLİYORUZ

TRAKYA’da buğday hasadı başladı; verimin iyi olduğu bildiriliyor.

Dün Trakya’nın orta yeri sayılan Ulaş Köyü’nde hasat çalışmalarını yerinde gören Çorlu Ziraat Odası Başkanı Saffet Albaş diyor ki:

"TMO, neredeyse temmuza giriyoruz ilk kez buğday fiyatlarını açıklamadı. Yani ortada bir fiyat yok. Ofis’e mal veriyorsun, emanet alıyor. Değirmenci de fiyat vermiyor; ofisin rakamlarını bekliyoruz diyor. Üreticinin eline para geçmiyor."

- Ne fiyat bekliyorsunuz?

- Çukurova’da hasat bitti; tüccar 550-600 kuruş fiyat verdi. Bize kalsa Trakya bölgesinde 700 kuruş olması lazım.

YUH ARTIK MAKİNELİ TÜFEKLE DE ATEŞ EDİLİR Mİ
HIRVATİSTAN maçı sonrasında atılan silahlarla, yeni aldığım ve ödeme taksitlerini bile henüz bitiremediğim 2007 model Toyota marka otomobilimin üst ortasından giren kurşun arabamın tavanını delmiştir.

Ya içinde insan olsaydı ne olurdu?

Ankara’nın merkezinde Emlakbank’ın yaptırdığı Elvankent konutlarında bu olay olursa, Anadolu’nun diğer yerlerinde neler olur? (Herhangi bir düşmanlık ve kasıt kesinlikle söz konusu değildir.)

Bizler de çoluk çocuk sokağa çıkıp kutlamak istiyoruz.

Ama maalesef makineli tüfekle bile atış yapılan bir yerde bırakın çocukları dışarıya çıkarmayı, balkonda iseler içeriye sokuyoruz.

(Almanya maçından önce yazılmıştır.)
Esat KIVANÇ

Yazarın Tüm Yazıları