Yalçın Bayer: Derviş'e iç kaynak önerisi

Yalçın BAYER

EKONOMİK krizin aşılabilmesi için açıklanan ‘Acil Önlemler Paketi ve Çerçeve Anlaşması’nın nasıl iç kaynak sağlayacağı şu ana kadar kamuoyu tarafından anlaşılamamıştır.

İç kaynak sağlamaya yönelik birkaç öneri aşağıda sıralanmıştır. Siyasiler krizi gerçekten çözmek istiyorlarsa her kesimden öneriler alarak, uygulanabilir olanlarını hemen hayata geçirmelidir.

- Mevduat faizi stopaj oranı % 18'e SSDF ile birlikte % 20'ye çekilmeli, ancak tasarrufçuyu rahatsız eden rantiye edebiyatına son verilmelidir. Tasarruf teşvik edilmeli ve korunmalıdır.

- Emlak Konut'un elinde sadece Ataşehir ve Bahçeşehir projelerinde bitmiş satışı beklenen 50 ila 700 milyar arasında değerleri değişen 2000'in üzerinde daire-villa-ofis ve dükkan mevcuttur. % 35 ila % 40 arasında bir indirim kampanyası ile hepsi birkaç ayda satılabilir. Yapılacak indirimin, devletin % 200 faiz ile borçlanabildiği bir ortamda hiçbir önemi yoktur.

- Götürü vergi uygulamasına yeniden dönülmelidir. Bu alanda inanılmaz bir kayıp meydana gelmiştir. Bu uygulamadan çıkarılanlar 3 yıl önce ödedikleri miktarı bugün dahi ödememektedirler.

- Gayrimenkul kira gelirlerindeki kaçağın önlenebilmesi için, kira sözleşmelerinin Noter'den geçirilme şartı getirilmelidir. Noterler düzenledikleri kira sözleşmelerinin bir suretini ilgili vergi dairelerine göndermelidirler. Noterden geçmemiş sözleşmeler anlaşmazlık veya tahliye davalarında dikkate alınmamalıdır.

- İstanbul'da taksi plakaları 100 milyar TL'nin üzerine çıkmıştır. 10 yılı aşkın bir süredir yeni ihale açılmamıştır. İhale açılarak birkaç bin plaka satışı yapılabilir.

- Kamu bankalarının kullandırmış olduğu kredilere uygulanan faizler derhal iki tarafı da zarara uğratmayarak makul bir seviyeye yükseltilmelidir.

- Kamuya ait özellikle şehir içlerinde kalmış değerli araziler sözle değil gerçekten satılmalıdır.

- Bedelli askerlik daha yüksek bir tutarla -örneğin 50 bin mark- yeniden gündeme getirilmelidir.

Ersin ÇAMLAR-İSTANBUL

ANAP'lı Ali Kemal Aktürk'ü tanıyın

TRABZONLULAR, İstanbul Minibüs Esnaf Odası Başkanı Ali Kemal Aktürk'ün kim olduğunu çok iyi bilirler; İstanbul'daki ANAP'lılar da. Trabzonspor Başkanlığı'na niyetlenmiş, geçenlerde tutuklandığında M. Ali Yılmaz'dan hesap soracağını söylemişti.

İstanbul DGM Cumhuriyet Savcısı Nazmi Okumuş, başta Aktürk olmak üzere 40 sanık hakkında 'cürüm işlemek için çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak', 'örgüte yardım ve yataklık yapmak', 'resmi ve özel evrakta sahtecilik', 'ikna sureti ile haksız menfaat sağlamak', 'tehdit', 'dolandırıcılık', 'sahte ehliyet ve ruhsatname tanzim etmek' suçlarından dava açtı. Sanıklar hakkında 4.5 ila 71 yıla kadar ağır hapis cezası isteniyor.

Minibüs duraklarında 'değnekçi' olarak bilinen adamları aracılığıyla, minibüsçü esnafından zorla para toplamakla suçlanan Başkan Aktürk'ün, para karşılığında, geliri az olan hatlardan, geliri çok olan hatlara minibüs aktardığı da iddialar arasında yer almıştı.

26 müştekinin yer aldığı iddianamede sanıkların ortak menfaat birliği nedeniyle bir araya geldikleri kendilerine ve başkalarına haksız çıkar sağladıkları öne sürülüyor. Emniyet ve Büyükşehir Belediyesi görevlilerini de yanlarına alarak karşılarına çıkan şahısları yıldırarak ve sindirme gücünü kullanarak faaliyetlerini sürdürdükleri ifade ediliyor. Ali Kemal Aktürk ve yönetim kurulu üyelerinin hat değişikliği nedeniyle müştekilerden 5 ile 30'ar milyar lira arasında değişen para aldıkları ileri sürülüyor.

Bu kişilerin evlerinde tam 12 tabanca, 55 mermi, 9.5 gram esrar, çok sayıda sahte para makbuzu ele geçirildiği de iddianamede yer alıyor.

Minibüs muavinliğinden iş hayatına atılan Aktürk'ün kim olduğunu, servetini nasıl ettiğini gördünüz mü?

Yasa ise alın size yasa!

YEDİTEPE Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Vural Savaş, yapılanlar, daha doğrusu yapılmayanlar için duyulan endişeyi bir kara mizahla dile getirmiş:

‘‘Tüm vatandaşlara Türkiye'yi ekonomik bunalımdan kurtaracak yasa önerilerini keşfettiğimizi müjdeleyebilirsiniz. Aşağıdaki 10 yasa 10 günde çıkabilirse, bütün sorunlar çözülecek, tüm sıkıntılar bitecektir!

- Fiyatların artmasını yasaklayacak yasa,

- Faizlerin yükselmesini yasaklayacak yasa,

- Döviz kurunun yükselmesini yasaklayacak yasa,

- Esnafın zam yapmasını yasaklayacak yasa,

- Kiraların artmasını engelleyecek yasa,

- Gelir dağılımında eşitsizliği yasaklayacak yasa,

- İşsiz kalmayı yasaklayacak yasa,

- Geçim sıkıntısından şikáyeti yasaklayacak yasa,

- Yasaların çıkmasını geciktiren engelleri yasaklayacak yasa,

- Olmayan programın başarısı önündeki engelleri yasaklayacak yasa.’’

Belediyeler acınacak halde

FATİH'in FP'li Belediye Başkanı Eşref Albayrak, Hesap İşleri Müdürlüğü binasının 1.2 trilyonluk camla kapatıldığı yazısına şu yanıtı verdi:

‘‘Önce binanın depreme karşı güçlendirilmesini yaptık, ondan sonra cam kaplattık ama öyle denilen miktarda değil. Cam kaplama için Metal Yapı 75 bin dolar istendi, 60'a yaptırdık. Tüm yenilemeye giden para 120 milyardır. Borç içindeyken bu kadar kaynak aktaramayız. Zaten 70-80 milyarını Büyükşehir'den yalvar yakar aldık.

Albayrak günlük palyatif tedbirlerle işleri yürütebildiklerini belirterek, belediyenin durumunu şöyle anlattı:

‘‘1998 Ocak ayında İller Bankası'ndan gelen katkı payı 200, Temmuz ayında da 350 milyardı. Bugünkü katkı ise aylık 300-350 milyar dolayında. 1998'deki personel maaşımız 30 milyardı, bugün ise 600 milyar. Yani maaşlar 20 misli artarken, gelir neredeyse yerinde duruyor. Böyle bir belediyecilik yapıyoruz. Siz de yazdığınız zaman gözlerimde şimşek çakıyor.

Fener-Balat projesi ne oluyor?

Eksi bir şeyimiz yok. Ancak UNESCO projeyi, AB'ye devretti. İkide bir heyet geliyor gidiyor. Mali projeyi imzaladık, 8 aydır cevap bekliyoruz. Projenin 8.5 milyon ECU'yu AB; 10.5 ECU'yu da Fatih veya Büyükşehir harcayacak. Bizler üzerimize düşen kısmın yarısını altyapı hizmetlerinde harcadık. Artık onlardan gelecek parayı bekliyoruz. Başarırsak örnek bir proje olur ve devamı gelir diye düşünüyoruz. Süleymaniye Evleri projesi için ise bir şey söyleyemiyorum; çünkü Büyükşehir, Fatih ve Eminönü için yeni bir noktasal plan hazırlıyor. Belediyeler acınacak halde ama yolsuzluk ve suistimallerden canı yanacaklar da çok.

Utanılacak asıl şey

0.00000100...Hiç şüphe yok ki, TL'nin Amerikan dolarının milyonda biri olması veya Endonezya Rupisi'nin bile TL'den 96.2 kat daha değerli olması utanılacak şeylerdir.

Ama, TL'yi bu hale getirenlerin hálá daha siyaset arenasında olmaları ve ekonomi hakkında verdikleri beyanatların gazetelere manşet olması çok daha utanç verici değil midir?

Erdal YETKİN-İSTANBUL

Polis korkmasın

VALİLİKTEN Büyükşehir'e, İçişleri'nden MHP Genel Merkezi'ne kadar gönderilen şikáyet mektubunda özetle şöyle söz ediliyor: ‘‘Sultanahmet'te dükkán önüne konulan saksının bile tarihi dokuya uyumu aranırken, Küçükayasofya gibi işlek bir cadde araçların istilasına maruz kalıp, kaldırımlar işgal ediliyor. Sol kolda bulunan Arasta Oto Yıkama'nın ünlü iki sahibi ve yanında çalışanların, mafyavari hareketleri çevre için tam bir tehdit unsuru oluşturuyorlar. Bunların uygun görmediği bir yere parketmek mümkün değildir. Haksız gelire karşı çıkarsanız veya makbuz isterseniz can güvenliğiniz tehlikeye girebilir. Peki, Arasta Oto'nun kepenklerinin ardındaki inşaat nedir? Eminönü Karakolu ve Belediye'ye iletilen şikáyetlere neden müdahale edilmediğini anlamak mümkün değildir.’’

5 günlük ballı teftiş semineri

BİR okurumuz, Antalya Sanayi ve Ticaret İl Müdürü Ramazan Kayar'ın, Antalya'da 5 yıldızlı bir otelin müdürlüğüne gönderdiği resmi yazıyı fakslamış. Okuyoruz.

‘‘19, 20, 21 ve 22 Nisan 2001 tarihinde otelinizde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca seminer tertip etmek istiyoruz.

Seminere toplam olarak 71 kişi katılacaktır. Otele giriş 19 Nisan Perşembe akşamı olacaktır. Çıkış ise 23 Nisan Saat 12.00'dir.

Otelinizde 35 kişi tek odalarda, 36 kişi de çift odalarda kalacaktır. Yani 35 tek oda, 18 çift oda rezervasyonu yapılacaktır. Otelde kalacaklara tam pansiyon uygulunacaktır (yerli içki ve her şey dahil). 19 Nisan akşamı saat 20.00'de giriş kokteyli, 22 Nisan akşamı saat 20.00'de de 'gala yemeği' düzenlenecektir. Gala yemeğinde TSM sanatçısı olacaktır. Otelinizin konferans salonundan açık ve kapalı yüzme havuzu ile saunasından yararlanılacaktır.

Yazımıza cevabınızda karşılıklı olarak mukavele yapılacak, girişten önce ödemenin yarısı yapılacak, kalanı ise çıkışta verilecektir.

Teklifimiz otelinizce uygun bulunuyorsa mukavele yapılmak üzere cevabi yazınızı göndermenizi rica ederiz.’’

Ve okurumuz soruyor. Ülkemiz krizden inim inim inlerken, bu kadar masraf niye? 23 Nisan Bayramı vesile edilerek 5 yıldızlı bir otelde düzenlenen müfettişlerin 'lüks semineri' Sanayi ve Ticaret Bakanı Kenan Tanrıkulu'nun vicdanını hiç sızlatmayacak mı?

Peki bu olayı kim teftiş edecek?

MESAJ

YÖK Yasası'na göre, asistanların derse girme, öğrenciyi dersten atma, hatta káğıtları yırtıp yüzüne fırlatma yetkisi var mı? Yoksa, bu yetkiyi kimden alıyorlar? Erzurum Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Yaşar Sütbeyaz, üniversitenizdeki bazı asistanlarla ilgili bu iddialar doğru mudur?

PAMUKBANK Antalya Şarampol Şubesi'nden visa kartı aldım. Daha sonra emekli oldum, Ankara'ya geldim. İlgili banka borcumu zamanında ödemediğimden bahisle beş yıl kredi kullanma hakkımı elimden aldı. İlgili banka ile ne bir icralık durumum ne de icra mahkemelerine intikal etmiş bir vukuatım yoktur. Geç ödeme nedenim ise üç ayda bir maaş almam nedeniyledir. Böyle bir haksızlık olabilir mi? Hakkımın geri verilmesini istiyorum.

Ali BAŞEL-ANKARA