Deniz Feneri’ni Alman polisine eski bir Milli Görüşçü ihbar etti
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
SON bir yıldır Deniz Feneri ile ilgili olarak çok şey konuşuluyordu; topladığı kurban, zekát, fitre ve öteki paraların kendilerine bağışlanması için verdiği büyük gazete ilanları... Ve de Kanal 7’deki duygulara hitap edecek tarzda hazırlanmış özel programlar...
Geçen kasım ayının başında bir telefon almıştık; muhatabımız "Almanya’daki Deniz Feneri’ne dikkat edin...Önümüzdeki aylarda ipleri pazara çıkacak" diyor, Kanal 7’nin parasal kaynağının bu örgüt olduğunu öne sürüyordu.
Bugün gerçekler ortaya çıktı. Alman Federal Polisi, 2 savcının yürüttüğü teknik takip ve banka hesaplarını inceledikten sonra soruşturmayla ilgili verilerden bir kanaate varınca 300 polis, Kanal 7 ve Deniz Feneri’nin bulunduğu Frankfurt’taki binayı basarak bütün evrakı aldı ve tutuklamalar oldu.
Sonradan anlaşıldı, bu konudaki en ciddi ihbarı eski bir ’Milli Görüş’çü olan Berlin’den, hukukçu Abdurrahim Vural (Samsun doğumlu) yapmıştı.
Berlin İslam Cemaati Başkanı olan Vural, dünkü telefon konuşmamızda bunu doğruladı, "Evet bir yıl önce suç duyurusunu ben yaptım, polis ve savcılığa belge ve bilgiler sundum.Sonunda da iddialarımın doğruluğu ortaya çıktı" dedi. Soruyoruz:
Eski bir Milli Görüşçü olarak neden rahatsız oldunuz da böyle büyük bir operasyon yapıldı?
- Ben küçük bir adamım... Bazen küçük adamlar büyük olaylar yaratır. Dayanamadım artık yapılanlara. Dini duygulara hitap ederek insanları istismar ediyorlardı. Onlara önce yardım ediyorlar, ev tutuyorlar, yemek veriyorlar, giydiriyorlar. Bunu da Kanal 7’de bütün insanların merhamet duygularını istismar edecek şekilde yayınlıyorlar. Ondan sonra gelsin zekát paraları, kurban paraları... Paraları daha sonra da Kanal 7 ve Yimpaş’a aktarıyorlardı.
Bunları sizin ağzınızdan yazabilir miyim?
- Daha önce yine aynı çevreler tarafından vurgun yiyen ’İslami Holdingzedeler’ için M. Ali Birand’ın ’32.Gün’ programında Rıdvan Akar’a nasıl konuştuysam aynen yazabilirsiniz. Ben savaş açtım artık. ’Milli Görüş’ün ve bunun gibi diğer ’yardım’ adı altında faaliyet gösteren derneklerin, insanların dini duygularını kullanarak milyon Euro’lar toplamasının engellenmesini istiyorum. Bu vurguna yeter artık diyorum.
Av. Abdurrahim Vural, Almanya’da Kanal 7 ile iç içe olan derneklerinin Müslüman ülkelerde (Pakistan, Afganistan, Somali, Eritre, Bosna, Mora, Sudan, Endonezya, Filistin vs. gibi) sel, deprem açlık gibi felaketlerden beslendiğini, bu ekiplerin hemen yardım kampanyası açtıklarını ve bu yolla büyük paralar topladıklarını söylüyor.
’Sadaka kültürü’
BU ’yardım’ derneği, ’Milli Görüş’ gömleğini çıkaranlarla birlikte rota değiştirmişti. AKP hükümeti döneminde, Başbakan Erdoğan’dan övgüler almış, aynı zamanda Bakanlar Kurulu kararıyla kamu yararına çalışan dernek hüviyetine sokulmuştu. Bu durumda, topladığı yardımlardan başka para da toplayabilme olanağına kavuştu ve yaptığı tüm ticari faaliyetlerinde de vergiden muaf oldu.
Yani Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu, Yeşilay gibi yarı resmi derneklerin yıllardır elde ettiği hakka bir anda kavuşmuş oluyordu. Böylece AKP’nin devlet imkánlarını kullanarak oluşturduğu ’sadaka kültürü’nün sivil toplum örgütleri arasındaki en güçlü halkasını Türkiye’deki Deniz Feneri oluşturdu.
Almanya’daki operasyonla birlikte Deniz Feneri’nin büyük yara alması durumunda ’İslamiyet’ adına para toplayanların önünün büyük ölçüde kesileceği anlaşılıyor; tıpkı daha önce bu yolla para toplayan ’İslami Holding’ler gibi...
AKP’nin ’Kızılay’ı...
’MİLLİ Görüş’/RP kökenli olup sonradan saf değiştiren ’yardım’ kuruluşları şöyle:
- DENİZ Feneri (Başkanları; Türkiye’de Engin Yılmaz; Almanya’da Mehmet Gülhan)... Kızılay’dan daha çok kurban derisi ve bağış topladığından ’AKP’nin Kızılay’ı olarak nitelendiriliyor.
- ULUSLARARASI İnsan Hak ve Hürriyetleri Vakfı (İHH); Başkanı Bülent Yıldırım. ’Tabancalı’ AKP Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa daha önce İHH’nin Avrupa başkanıydı. (Türkiye’de ve Almanya’daki dernek arasında inorganik bağ olduğu biliniyor. Bu dernek de AKP’ye yakın...
- VE... Cansuyu Derneği... ’Milli Görüş’ün yeniden kurduğu ’insani yardım’ örgütü... Başkanı RP Isparta eski Milletvekili Mustafa Köylü, Başkan Yardımcısı, RP’in eski Devlet Bakanı ve Fak-Fuk-Fon’dan sorumlu Prof. Dr. Sacit Günbey, Genel Sekreteri de eski Aydın Milletvekili Muhammet Polat.
Arınç’ın çırağı kim
TBMM Başkanı Bülent Arınç, cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde kendisine ’rol’ biçiyor. Önceki gün gazetecilerin "Aday olmayacağınızı açıklamak için neden Abdullah Gül’ün adaylığının açıklanmasını beklediniz?" sorusuna, "Cevabı verilecek bir soru" değil dedi ama arkasından şöyle konuştu:
"Birisi usta, birisi çırak iki pehlivan varmış. Usta çırağı yetiştirirken, ona 40 maharetinden 39’unu öğretmiş. Sonra da ’Gel seninle bir güreş tutalım’ demiş. Bir süre sonra usta, çırağını yere vermiş. ’Bu da 40. maharet’ demiş." Arınç bu sözlerini dünkü basın toplantısında da yineledi. ’Siyaset ustası’ olduğu bilinen Arınç, kimin sırtını kündeye getirdi; oyun yaptı? Sakın, bu ’çırak’ Erdoğan olmasın?
’Sırdaş’ Albayrak’ın istifasına dikkat
AKP Amasya Milletvekili Hamza Albayrak, AKP Genel Merkezi’nin yolsuzluklara duyarsız kalmasına tepki göstererek istifa ettiğini açıkladı. Albayrak’ın, bilinen ’Albayrak’larla yakınlığı yok. Erdoğan’ın belediye başkanlığı sırasında Büyükşehir’in Teftiş Kurulu’nun başkanıydı; yani o dönemin bütün ’sırları’na vakıf biri... (Büyükşehir’in Personel Eğitim Dairesi Başkanı Akif Gülle (AKP milletvekili) ve İştirakler Daire Başkanı Necmi Kadıoğlu (Esenyurt Belediye Başkanı) ile yakın arkadaş.) İstifanın zamanlaması biraz garip. AKP’den bunun gibi ’belediyeci’ kökenli başka istifalar olursa şaşmamak gerekiyor.
Biliyor musunuz
YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç’e saldırı girişiminde bulunan Nurullah İlgün’ün İstanbul’da kurulu ’AFM Güvenlik Eğitim ve Koruma Hizmetleri Ltd.Şti.’nde çalıştığını, bu şirketin ’gölge’ ortağının İHH yardım kuruluşunun başkanı Bülent Yıldırım olduğunu...
MİLLİ Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in, bakanlık üst düzey bir bürokratın İstanbul’da özel bir hastanede ameliyat olan kızını ziyaretine gittiğinde, doktorların önerisi üzerine anjiyo olduğunu ve kalbinin sağlam çıktığını...