Paylaş
Beştepe’ye gelen yabancı konuklarına salep ikram ederek tanıtımını yaptığını söyledi. 13 ay kadar önce ilk kez yazdığımız ‘Kenevir Enstitüsü’nün oluşumunun ardından bu kez de salebi gündeme getirdi ve ilgi ile karşılandı. Bir anlamda Bucak ‘salep borsası’ merkezi olarak öne çıkacak. Gazeteci dostumuz Bülent Ecevit’e, bir Burdurlu olarak salebi sorduk ve şu bilgileri aldık:
“Bucak’ta salep üretimi yok ama değirmeni var. Salep, bazı orkide çeşitlerinin yumrularına verilen isimdir. Bu yumrular kurutulduktan sonra öğütülerek toz haline getiriliyor ve özellikle dondurma yapımında kullanılıyor. Ve kış aylarında da sevilerek sıcak olarak da tüketiliyor.
Kurutulmuş salep yumruları oldukça sert bir yapıda olduğu için bunların öğütülmesi için de özel bir değirmene ihtiyaç duyulmaktadır. Salep değirmeni Türkiye’de 3 yerde bulunuyor. Uzun yıllardır var olan Bucak’taki salep değirmeni Akdeniz, Ege ve İç Anadolu bölgelerinin ihtiyacını karşılıyor. Orkidenin Samsun’da da ‘değirmen’i var. Doğada küçük ‘ocaklar’ halinde bulunabilen orkide çiçekleri, salep olarak kullanılacak yumruları için zaman zaman aşırı söküme uğruyor. Doğal orkidelerin neslinin korunabilmesi için Tarım Orman İl Müdürlükleri’nden izin alabilenler bu işi yapıyor. Orkide avcıları dağlık-ormanlık alanlarda doğadan söküm yaparak elde ediyorlar. Salebi doğada bulmak o kadar kolay değil. Dağlarda küçük ocaklar halinde bulunuyorlar. Bu işi yapan aileler, köylüler yıllardır gizli tuttukları bu ocaklara bahar aylarında gidip birkaç hafta içinde kilolarca yumru toplayıp dönerler. Aynı alanda üretimin devam edebilmesi için aşırı söküm yapılmaz. Bitkinin çiçek açıp tohumlarını doğaya bırakması için yeteri kadar bitkiyi sökmeden bırakırlar. Son yıllarda borsasının oluştuğu Bucak’ta salebin ticaretini ağırlıklı olarak Kocaaliler köyü halkının yaptığı belirtiliyor. Ankara civarında belirledikleri bir bölgeden salep yumrularını getirip buradaki özel değirmende öğütüp satışını gerçekleştiriyorlar. Fiyatı da o yıl elde edilen salep miktarına ve talebe göre belirleniyor.”
Orkide ocaklarını bilen köylüler bu ocakları gizli tutuyorlar.
ADAY GÖSTERİLMEDİ AMA GÖBEKLİTEPE’NİN TANITIM İŞİNİ BIRAKMIYOR
2019 yılının ‘Göbeklitepe Yılı’ ilan edilmesinin ardından hız kazanan tanıtımlara ilk adım Haliliye Belediyesi’nden geldi. İstanbul-Yenikapı’daki sergiyi gezmemek bir kayıp sayılabilir. Göbeklitepe için bu kadar uğraş veren kişi, 12 bin yıllık tarihin yer aldığı Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesinin belediye başkanı Fevzi Demirkol... Urfalıların ‘Fevzi Abisi’ olarak tanıdığı Demirkol, seçimlerde aday gösterilmedi. “Aday gösterilmedim, çalışmam” demeyip, tanıtım çabalarını sürdürdü. Yenikapı Metro İstasyonu’na dev ışıklı panolarla Göbeklitepe sergisini getirmiş. Siyaseti böyle temiz yapanların, şehri ve bölgesinin tanıtımı için çabalayanların dikkatten kaçırılmaması gerekir. Dileriz siyasetçiler için örnek olur. Sergi, cumartesiye kadar açık...
KOCADON: KILIÇDAROĞLU’DAN HESAP SORACAĞIM
FETHİYE VE BODRUM BAŞKANLARI MUĞLA’YA ADAY OLDULAR
FETHİYE Belediye Başkanı Bahçet Saatcı, Muğla’ya ‘bağımsız’ olarak aday oldu, “Fethiye benim sevdamdır” dedi. Saatcı ilkeli bir siyasetçi; haksız bulduğu konularda taviz vermiyor, bu yüzden kendisine yakın bir parti bulmakta zorlanıyor. Dik başlı yani... 2013’de MHP’de Devlet Bahçeli ile anlaşmazlığa düştü ve istifa etti. 2014’de DP’den seçildi bu kez. 31 Mart seçimlerine gidilirken de İYİ Parti’ye geçti. CHP ile ittifak sorunu nedeniyle oradan da ayrıldı ve bağımsız olarak Muğla büyükşehirden adaylığını açıkladı. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon da dün adaylık süresinin bittiği saatlerde, eski partisi olan Demokrat Parti’den adaylığını duyurdu. Kocadon, “Benim CHP ile bir hesabım var. Kılıçdaroğlu’nda hesap soracağım” dedi.
Seçime 40 gün kala CHP’nin kalesi Trakya’da neler oluyor?
EDİRNE’yle başlayalım… Edirne’nin geniş bir kesimi tarafından sevilen Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, CHP’nin Trakya’da 31 Mart’ın sonunda ‘baharı’ görecek tek adayı gibi görünüyor. Gürkan’ın karşısında AK Partili Koray Uymaz var. Ancak Uymaz’ın siyasi kariyeri CHP’li Recep Gürkan’ı sarsacak gibi durmuyor. Görünen o ki Edirne’de Mart’ın sonu bahar…
Kırklareli… CHP, Kırklarelililerin özellikle gençlerin çok sevdiği Mehmet Siyam Kesimoğlu’nu şok bir kararla yeniden aday göstermedi. Kimileri, Kesimoğlu’nun aday gösterilmemesini yurtdışı seyahatlerine bağlarken aslında gerçek kulaktan kulağa dolaşıyor. İddialar, Kesimoğlu’nun Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü gibi ‘ayrıkotu listesine’ konularak ‘ince ince’ budandığı yönünde. Kesimoğlu’nun ipi çekildi çekilmesine ama Kırklarelililer, onun yerine aday gösterilen Mehmet Tuna Soykan’ı pek kabul etmiyor. Vatandaş, ziyaretlerde Soykan’ın yüzüne bile bakmayarak tepkisini alenen gösteriyor. Kırklareli bu seçimde CHP’nin kişisel hırslarından dolayı ellerinden kayıp gidebilir. Dikkat!
GELELİM BİZİM ORALARA; TEKİRDAĞ'A...
Tekirdağ 2014 seçiminde 12-0 yaparak İzmir’i geride bırakmış ve CHP’nin kalesi olmuştu. CHP’liler yine iddialı. Şarköy, Malkara, Muratlı, Hayrabolu, Süleymanpaşa, Ergene, Marmara Ereğlisi, Kapaklı ve Saray’da 2014’ten bu yana esen CHP rüzgarı devam edecek, buna şüphe yok.
Çorlu’da AK Partililer Serkan Erçili’den ümitli. Ancak onun da karşısında Çorlu’nun kurt siyasetçisi Ünal Baysan’ın yanında yetişmiş olan inşaat mühendisi Ahmet Sarıkurt var. Çorlulular, “Erçili’de başkan havası yok” diyormuş. AK Parti Çorlu’da yine hüsrana uğrayacak, deniliyor.
İbreyi Çerkezköy’e çevirdiğimizde durum CHP’liler açısından hiç iç açıcı değil. Mevcut Belediye Başkanı Vahap Akay 5 yıl önceki seçimleri kıl payı kazanabilmişti. Ancak bu kez karşısında Süleyman Kozuva gibi çok güçlü bir aday var. Cumhur İttifakı’nın adayı Kozuva, MHP’nin tam desteğini sağlamış görünüyor. Ayrıca son 5 yılda Çerkezköy nüfusu 123 binden 166 bine çıktı. Anadolu’dan Trakya’ya gelenlerin büyük çoğunluğu AK Parti’yi destekliyor.
CHP’nin Çerkezköy’deki güçlü isimleri Akay’ın yanından uzaklaştı. Eski İlçe Başkanı Metin Dönmez, DSP’den aday. Çerkezköy’de güçlü bir HDP gerçeği de var. Son seçimlerde oyu %11’di. Akay’ın bunu gözeterek Belediye Meclisi listelerinde 3 HDP’liye yer vermesi tabanda yeni kopuşlar yaratabilir.
M.İnce ekibinden olduğu bilinen ve bu seçimde seçeneksizlikten el mahkum aday gösterilen mevcut başkan Vahap Akay, karşısında Kozuva’yı beklemiyor “Ben bu seçimi havada karada alırım” diyormuş. Kozuva başta Akay olmak üzere herkesi şaşırtmış, yaptığı seçim çalışmaları, aralıksız ziyaretler, vatandaşla bir araya gelmesiyle geriden başladığı yarışta Akay’a nal toplatıyormuş. Her zaman sakinliğini koruyan Akay, seçim konuşmalarında saldırgan bir dil kullanmaya başlamış, halet-i ruhiyesi mimiklerine yansımış.
Süleyman Kozuva hem AK Parti içerisinde hem de vatandaş nezdinde oldukça sevilen “yerli bir aday”. Kozuva’nın aileden gelen esnaflığı profesyonelliğe çevirerek yakaladığı başarının yanında, mütevazılıktan da ayrılmadığı söyleniyor. Buna karşılık Akay’ın kibri de herkesçe biliniyor ve şuan “Kadir abisi arkasında” diyen TBB Başkanı Kadir Albayrak’ın da İnce’den yana taraf tuttuğu için aslında Akay’ı sevmediği konuşulanlar arasında. Yani Akay bu yarışta aslında tek başına.
Tekirdağ tablosuna bütünüyle baktığımızda Çerkezköy bu seçimde ezberi bozacak gibi duruyor. Buradan görünen o ki “Borç ödedik” cevaplarından sıkılan Çerkezköylüler geri kalmışlıktan illallah etmiş, Hükümet yatırımlarının şehirlerine gelmesi için Kozuva’yı tercih edebilir mi? Çerkezköy CHP dengelerini alt üst edecek gibi gözüküyor.
Kadir Albayrak, CHP’nin bölge toplantısında belediye başkanlarına seslenerek şöyle diyor:
“Tekirdağ’da 12-0 yaptığımıza göre, sizlerin de katsısıyla 72 belediyeyi de alabiliriz” diyor ve partiilere moral veriyor. Çorlu’dan sonraki ikinci büyük ilçe olan Çerkezköy ve Kapaklı’da sanayiinin aldığı göçler nedeniyle AKP sürpriz yaparsa şaşırmamak gerekiyor.
Sağlıkta sorularımız yanıtlanmıyor
CHP’li Orhan Sümer’in sağlık alanında çok önemli görevler üstlenen paramedik sağlık teknikerleri ile evde hasta bakım teknikeri, tıbbi sekreter, anestezi teknisyeni, diyetisyen, tıbbi protez ortez teknikeri, fizyoterapist, radyoloji teknisyen ve teknikerlerinin atamalarına ilişkin soruları yanıtsız kaldı.
İşsizliğin en ağır yükünü gençlerin çektiğine, üniversite mezunu gençler arasındaki işsizliğin her geçen gün arttığına dikkat çeken Sümer “Bu gençlerin sorunlarıyla kim ilgilenecek?” diye sordu.
AÖF öğrencilerinin mağduriyeti dikkate alınmıyor
AÖF Sınav Yönetmeliğine göre, Temmuz 3 ders sınavına; aktif olunan/kayıtlı bulunan dönemlerden yani son sınıf olan 7 ve 8. dönemlerden kalınan toplam 3 dersten girilebiliyor. 3 ders sınavına giriş hakkı yeniden tanımlanmalı, buna yeni bir açıklama getirilmelidir. Şöyle; 3 ders sınavına, sadece son iki dönemden olmayıp alt yarıyıllardan 3 dersi olan ve bu dersleri verdikleri takdirde mezun olabilecek öğrencilere de bu hak tanınmalı.
3 ders hakkının sadece aktif olunan dönemdekilere(son sınıftakilere) tanınması, diğer dönemlerden dersi olanlara tanınmaması adil ve objektif olmayan bir durum yaratmaktır.
Adil ve eşitlikçi olmayan bu durum; “hangi yarıyıldan olursa olsun, toplam 3 dersi olan ve bu 3 dersi verdiği takdirde mezun olabilecek tüm öğrenciler, Temmuz 3 ders sınavına girmeye hak kazanır” şeklinde düzeltilmeli ve bu şekilde alt yarıyıllardan toplam 3 dersi olan öğrencilerin de bu sınava girmelerinin yolu açılmalıdır.
AÖF Temmuz 3 ders sınav hakkının kapsamı, genişletilmelidir.
Nevzat Çağlar TÜFEKÇİ
Paylaş