Paylaş
TEMMUZ ayı CHP İBB grup toplantısı 10 Temmuz günü Başkanlık Sarayı’nda yapıldı. Ekrem İmamoğlu grup toplantısına katıldı. Malum genel başkanlık tartışmalarından dolayı. Grup toplantısı gergin başladı. Söz alan meclis üyelerinin bazıları İmamoğlu lehine, bazıları ise aleyhine görüş bildirdiler. Aleyhte görüş bildirenler söz almakta zorluk çektiler, demokrasi işte. En dikkat çekici konuşmayı Kadıköy ve İBB Meclis üyesi Hasan Gökpınar yaptı. İmamoğlu’nun yüzüne “Siz seçildiğiniz günden beri, cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcılığı ve son olarak genel başkanlık adaylığınız tartışılıyor. Siz İstanbul Belediye Başkanısınız, niye İstanbul halkının gözünün önünde böyle tartışmalara meydan verdiniz, sürece zarar verdiniz. Geçen hafta iktidar için ‘Değişim’ adı altında bir web sitesi açtınız. CHP’liler hariç herkes girip CHP’ye hakaret ediyor” dedi. İmamoğlu ise cevap olarak “Ben net bir siyasetçiyim, ne düşünürsem açıkça söylerim, değişim şart. Ben seçim sonrası Genel Başkan’la telefonla ve yüz yüze bir kaç defa görüştüm. Genel Başkan sözünde durmadı, MYK’yı değiştirdi. Bana verdiği söz bu değildi” dedi.
Bu cevabı bir gazeteci olarak yorumladığımızda, Kemal Kılıçdaroğlu’nun verdiği söz herhalde istifa etmekti, başka ne olabilir ki, diye düşünebiliriz. Daha sonra İmamoğlu sinirli bir biçimde CHP grubunu terk etti. Tarafımıza gelen bir kulis bilgisi, genel başkan değişiminden umudunu kesen İmamoğlu’nun yakın çalışma arkadaşlarına “Sekiz ay sonra seçim var, ona hazırlanalım” diyormuş. Yani bir partilinin yorumu, ‘Tornistan yaptı’. Grup toplantısına Belediye Başkanı olarak Şükrü Genç ve Muammer Keskin katıldı. Ne Kılıçdaroğlu’nu ne de İmamoğlu’nu destekleyen ya da eleştiren bir konuşma yapmadılar. CHP’de sular durulmuyor. Her saat yeni bir bilgi geliyor.
İMAMOĞLU - KAFTANCIOĞLU
11 Temmuz günü İmamoğlu CHP ilçe başkanları ile Anadolu yakasında bir değerlendirme toplantısı yaptı. Sultangazi CHP ilçe başkanı Murat Poyraz İmamoğlu’na “Genel başkan adayı mısınız” diye sordu ve İmamoğlu’na “Sen yerel seçimlerde çalıştığın kadar genel seçimlere çalışsaydın bugün seçimi kazandırdık” diye devam ediyor. İmamoğlu ise ilçe başkanı Poyraz’a “Bana hain mi diyorsun. Hain sensin” diyor. Salonda gerginlik çıkmış ve İmamoğlu, “Genel Başkan bana verdiği sözü tutmadı, Canan Kaftancıoğlu erkek olsaydı onunla da başka türlü konuşurdum” diyerek salonu terk etmiş. Giderken de “Ben bu yola çıktım, geri dönüşü yok” demiş. Gerginlik üzerine ilçe başkanları “İmamoğlu’nun özür dilemesi gerekiyor” dediler. Toplantıda bulunan Siyasi Danışmanı Baki Aydöner, İmamoğlu’nun özür dileyeceğini söyledi. İlçe başkanları “Uzaktan özür dilenir miymiş?” diyerek toplantıyı terk ettiler.
ATATÜRK NORVEÇ PRENSİ’NE İKRAM ETMİŞ
CUMHURİYET VE KUŞKONMAZ
KÜLTÜRE alınmış kuşkonmazın ülkemizde ilk kez yetiştirilmesi Cumhuriyet’in kuruluş döneminde olmuş. Mustafa Kemal, muhtemelen ataşe-askerlik yıllarında Orta Avrupa’da tanıdığı kuşkonmazı sevip peşine düşmüş ve ilk kuşkonmaz yetiştirme girişimi Atatürk’ün isteği üzerine Avrupa’dan kuşkonmaz tohumu getirilmesiyle Yalova Devlet Çiftliği’nde yapılmış. Onun 1934 yılında Çankaya Köşkü’nde İsveç Prensi Gustave Adolphe’ye verdiği yemekte de mönüde kuşkonmaz vardır ve mönü içeriğine de bizzat kendisinin karar verdiği rivayet edilir.
Giriş yemeği ‘Cailles a la Royale’. Kraliyet sofralarının başlangıç tabağı. Bıldırcın budu, kaz ciğeri ve trüf mantarı. Yanında marine edilmiş kuşkonmaz.
Ölümünden sonra bu çalışmaların nasıl sonuçlandığı maalesef bilinmiyor. Ancak bilinen, daha sonra Yalova Araştırma Enstitüsü’ne dönüşen çiftlikte bugüne gelmiş herhangi bir çalışma veya öncekilerin izleri mevcut değil. Roma, Bizans ve Osmanlı saray mutfağı kayıtlarında kuşkonmaza sık sık rastlanmaktadır. “Osmanlı Saray Mutfağı’nda kullanılan araç gereçlerden kuşkonmaz maşası, kuşkonmaz servisi için özel olarak tasarlanmış bir maşa olup 19. yüzyılda bir sofra servisinin vazgeçilmez parçalarından biriydi. 19. yüzyıl Fransız mutfağının en önemli yiyeceği olan kuşkonmaz, kültürlerarası bir etkileşimle saraya girmiştir. Özellikle yabancı devlet adamlarına verilen saray ziyafetlerinde kuşkonmazın mutlaka mönüde yer aldığı görülmektedir (Koz, 2009:42).”
GÜNÜN SÖZÜ
“KURTULUŞUN ve kuruluşun partisi olan CHP, tüm bu zorlukları aşacak tarihsel deneyime sahiptir.” Doç. Dr. Okan TOYGAR
BAHÇELİ EMEKLİYE SAHİP ÇIKTI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, emekli aylığına yapılacak yüzde 25 zammı yetersiz buldu. Bahçeli, memura verilecek 8 bin 77 liralık seyyanen zammın, kök ücrete ve tüm emekli aylıklarına yansıtılmasını isteyerek dar gelirlinin talebini ortağı AK Parti’ye mesaj olarak gönderdi.
Partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda çalışanların ve emeklinin içinde bulunduğu derin ekonomik soruna dikkat çeken MHP Lideri, “Bizim isteğimiz; memurlara uygulanan 8 bin 77 liralık seyyanen zammın emeklilere de uygulanmasıdır” diyerek 16 milyona sahip çıktı.
Devlet Bahçeli’nin Cumhur İttifakı paydaşı olarak yaptığı çağrı yüksek olasılıkla Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul görecektir. Zira bugüne dek MHP liderinin dile getirdiği ve talep ettiği başlıklar AK Parti tarafından hep kabul edilerek hayata geçirildi. Bu kez de Cumhurbaşkanı’nın onayı ile memur maaşlarında olduğu gibi emekli aylığına da 1 Temmuz’dan geçerli olmak üzere 8077 lira düzeyinde veya altında seyyanen zam yapılması kuvvetle muhtemel. Şükrü KARAMAN
1380 SANAYİ KURULUŞUNA SAHİP BİR İLÇE İL OLMAYI BEKLİYOR
ÇORLU’YA ÜNİVERSİTE ÖNERİSİ
CHP Tekirdağ Vekili İlhami Özcan Aygun, TBMM Başkanlığı’na yasa teklifi vererek Tekirdağ’da “Çorlu İleri Teknoloji Üniversitesi” kurulmasını istedi.
Sanayi sorunları artan Trakya Bölgesi için çözüm üretebilecek, disiplinler arası çalışmaya zemin hazırlayacak, bilimsel ve teknolojik çalışmaları üst düzeye taşıyacak, genç nüfusu bilimsel üretime yönlendirecek bir üniversitenin kurulması gerektiğini kaydeden Aygun, bunun Trakya Bölgesi için de büyük fırsatlar sunacağını söyledi. Aygun, yasa teklifi ile beş organize sanayi bölgesi, bir Avrupa Serbest Bölgesi, 1380 sanayi kuruluşuna sahip olan Çorlu’da; bilimsel eğitimin yanı sıra teknoloji üretilebilmesi için mühendislik bölümü ağırlıklı bir üniversite kurulmasının planlandığını vurguladı.
GIDA GÜVENLİĞİ VE GÜVENCESİ RİSK ALTINDA
GIDA fiyatları dünya genelinde düşüş eğilimi göstermeye devam ederken ülkemizde ekonomik ve politik nedenlerle artmaya devam etmektedir. Türkiye’de gıda fiyatları 3 yıldır artmaya devam ederken küresel gıda fiyatları ise son 2 yılın en düşük seviyesine ulaşmıştır. Yapılan yeni zamlar ve vergi artışlarıyla hayat koşullarının daha da zorlaştığı bugünlerde dar ve sabit gelirli kesimin yaşamı iyice zorlaşmıştır. Gıda enflasyonunun yüksek olması, gıda harcamalarının toplam harcamasının büyük bir bölümünü oluşturan dar gelirli kesimleri çok daha fazla etkilemektedir. Haziran ayı gıda enflasyonu aylık yüzde 3.02 artarken, yıllık yüzde 53.92’ye ulaşmıştır. Küresel gıda fiyatları ise haziran ayında yüzde 1.4 düşerken, yıllık yüzde 23.4 seviyesine gerilemiştir. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası
Paylaş