Paylaş
CHP’de yerel seçimlerle ilgili çok şey yazıyoruz, biz de şaşıyoruz, bu kadar ‘malzemeli’ bir parti olur mu diye. Bize en çok CHP’lilerin kızdığını biliyoruz. Ama ahlaklı, düzgün ve ilkeli bir gazetecilik anlayışı içinde bunları gündeme getirmek zorundayız, belki vazgeçerler diye. Fakat öyle bir şey görmüyoruz, sizin değişim dediğiniz şey bu tablo mudur? Genel Başkan Kılıçdaroğlu niye gitti, onun çok sevdiği Özgür Özel getirildi o zaman. Şikâyet edilen konuları sizler yapıyorsunuz şimdi!
Bu seçimde aday belirlemede bir eleme yapılamıyor, herkes gene ahbap-çavuş ilişkileri içinde, bu particilik midir? İsimleri sıralamak istemiyoruz.
Önseçim sözü niye yerine getirilmiyor?
FATURA AĞIR OLUR
Göstermelik ‘eleme’ oyunlarına niye başvuruluyor? CHP’ye ‘tek seçicilik’ yakışmıyor. Bunun faturasının ağır olacağını bilinmiyor mu? Hem ayıp hem yazık. Partililer ve delegeler, köşemize sorunlarını yağdırıyor; “CHP’ye bunlar yakışmıyor” diye özetlenecek şikâyetlerde bulunuyorlar.
Muğla ve Tekirdağ başta olmak üzere birçok büyükşehir ve illerde, hatta ilçelerde şaibeli kişilere ‘ölçme-tarama-seçme’ görevi veriliyor. Başvuru sayısının çokluğuna karşılık üç kişi seçiliyor, onlar ‘ankete’ sokuluyor. Böyle bir yöntemle sağlıklı bir seçim olmuyor. Genel Merkez’den istenen ‘ayarlı’ kişiler ‘taramaya’ sokuluyor. ‘Muameleci’ diye adları çıkan isimleri biz teşhir edersek utanılmaz mı?
CHP Parti Meclisi dün İstanbul’da toplanıp 250’ye yakın aday ismi açıklayacaktı.
Yapılamadı, çünkü İstanbul’daki bazı ilçelerdeki isimler yüzünden kavgalar çıktı; sosyal medyaya bir bakın neler yazıldı? Genel Merkez kaynıyor. İtiraz eden edene, torpil için ayar yapmak isteyenler, sahte anketler çıkaranların kimse kulağını çekemiyor mu?
Parti birbirine giriyor, ne yazık ki kimse ses çıkarmıyor. Yazık değil mi CHP’ye; Sayın Kılıçdaroğlu siz ne yaptınız öyle?
Malatyalılar Trakya’ya Trakyalılar Malatya’ya
EN büyük haksızlık Trakya’daki illerde yapılıyor. Genel Merkez’den Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne belediye başkanlıklarına ‘Malatya’ kökenli isimler ortaya atılıyor. İsimler ortaya çıktığında yerli halk isyan halinde, bir partili aday adayından şu sözü yarı eleştiri halinde duyduk:
“Malatya ve ilçelerinden ‘şambaba adaylığı’ olmak istersem bana bu imkân verilir mi acaba?” Biz ayrımcılık istemiyoruz, espri bile olmamalı aslında. Ama bu tepkiyi yaratacak isimler var Genel Merkez’de. Biraz kendileri vicdanlarını tartmalı. Örneğin, Çerkezköy’de yıllardır eşiyle birlikte hastanelerinde doktorluk yapan milletvekili Candan Yüceer, üç dönemden sonra bu dönem aday gösterilmedi. Ankara’daki yakınları ona Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı önermişler. Esasında Candan Hanım iyi bir partilidir, akıllıdır, kendisini de severiz. Tekirdağ’a da kadın aday yakışır ama... Kadir Albayrak’ın böyle bir başkanlığı, başarılı çalışmaları varken, ‘yaşlı’ diye arkasından oynamak haksızlık değil midir? Sonra Çerkezköy Belediye Başkanı, yerinde durması gerekirken, Tekirdağ Büyükşehir’e atlamak istemesi de hiç hoş değil... Aynı şekilde Vahap Akay anketlerde 1. çıktı diye örgütlere baskı yapılması da doğru karşılanmıyor. Trakya’da yaşayan yine Malatya kökenli iki partilinin Edirne ve Kırklareli’de mevcut CHP’li başkanların yerlerine ‘araziye’ sürülmek istenmesi de hoş değil.
Her şey Veli Ağbaba ve Tekin Bingöl tarafından mı ayarlanıyor; Özel’e ve İmamoğlu’na sunulup baskı yapılmak isteniyor.
Trakya’yı rahat bırakın, o kimi seçeceğini biliyor. Vatandaşı ayrıma, kırgınlığa itmeyin. Herkes kendi ilini dizayn etsin...
MESAJ PANOSU
- Mersin Tarsus ilçesi kırsalından arayan yaşlı vatandaşlar Tarsus Sosyal Yardımlaşma Vakfı’nın halen kömür dağıtmadığından dert yandılar. Mersin’in bütün ilçelerinde kömür dağıtıldığına dikkat çeken vatandaşlar “İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya ve Mersin Valimiz Ali Hamza Pehlivan’ın sorunumuza el atmasını bekliyoruz. Kış ortasında eski eşyalarımızı yakarak ısınmaya çalışıyoruz, çözüm bekliyoruz” diyorlar.
MUHİTTİN BÖCEK ANKETLER İÇİN NE DİYOR?
‘BEN VAAT ETMİYORUM AYAĞINA GİDİYORUM’
MUHİTTİN Böcek’in adaylığı konusuna da değinmek istiyoruz, ancak bizimki başka bir gözle olacak. Klasik kent gözüyle değil, köy gözüyle, tarım üretimi ile değerlendirmek istiyoruz. Antalya’da pandemi ile birlikte otel sektöründeki daralma; taşıma sektörü, araç kiralama, hediyelik eşya, turistik tekstil vb... Otelde çalışan Antalyalı gençlerden başka, dışarıdan gelenler de kısa çalışma ödeneği gibi desteklerle ayakta kalmaya çalışsa da birçoğu memleketlerine dönmüşler. Ata toprağına geri dönen, aileden kalan evde küçük bir tarla; birkaç besilik hayvan veya meyve bahçesinden gelir elde etmeye çalıştı. Esasında köyüne dönen asgari ücret mahkûmu turizm çalışanları, mikro ölçekte üreterek üretim zincirine katıldı.
BELEDİYE NE YAPMIŞ
Antalya Büyükşehir Belediyesi ne yaptı;
- Kendisi de köylü çocuğu olan Başkan Muhittin Böcek, kırsaldaki mikro ölçekli işletmeleri ayakta tutarak yerelden kalkınmaya ağırlık verdi.
- Tarımsal hizmetlerin bütçesini 40 kat artırdı.
- Mikro ölçekte üretim yapan çiftçilere ziraat mühendislerini göndererek yüzlerce eğitim programları ile doğru ziraat anlatıldı.
- Kooperatifçiliği destekledi, kooperatif yapılanmasının oluşmadığı köylerde muhtarlar vasıtasıyla küçük üreticiye ulaştı.
- Yılın 12 ayında üreten bir sistemi oluşturmak için 100’ün üzerinde hibe ve desteklerde bulundu.
(Arı kovanı, ipek böcekçiliği, tohum desteği, fide desteği, küçükbaş hayvancılık için meraların ıslahı, soğutuculu süt tankı, büyükbaş hayvan yemi, hamur yoğurma makinesi, üzüm sıkma makinesi...)
650 KM’LİK SAHİLDE HER EVDE
- Verimsiz kıraç toprakları, 14 ilçede 20 adet dev sulama projesi ve 460 km su borusu hibesi ile modern sulama sistemleri ile donattı. Kıraç topraklarda yeterli verimi alamayan 22.000 aile, küçük tarlalarında endüstriyel değeri yüksek ürün üreterek para kazanmaya başladı.
- Mikro ölçekte zirai faaliyette bulunan çiftçinin pazar payını yükseltmek ve daha rekabetçi bir ortamda ürününü satmasını sağlamak için paketleme, meyve kurutma gibi tesisleri hızla devreye soktu.
- Hayvan yetiştiriciliği ile uğraşan aile işletmelerine veteriner hekimler ile ulaşarak yüksek verimli besicilik yapmaları için eğitimler verildi. Süt üretimine katkı olarak soğuk zincirin ilk halkası olan soğutuculu süt tanklarından 30 adet dağıtarak ürünlerini değerinde satabilmelerini sağladı.
- Kırsalın yollarını komple yenileyerek lojistiğin daha hızlı ve daha güvenli yapılmasını sağladı.
Muhittin Böcek’in kırsaldaki gücünün asıl sebebi 60 ziraat mühendisi, 40 ziraat teknikeri, 25 veteriner hekim, 10 veteriner teknikeri ile 4 yılda bu büyük alanda dünyanın etrafını 75 kez tur atacak yolu yaparak her eve direkt girmesinden kaynaklanıyor.
Rakiplerinin seçime 3 gün kala köy girişlerine asılan posterlerdeki vaatleriyle Muhittin Böcek karşısında kazanmaları bu yüzden çok zor deniyor. Bir CHP’li bize kazanamaz derseniz utanırsınız dedi. Daha ileri gitmek istemiyoruz.
Paylaş