Buruk bir 8 Mart ve sözde eğitim reformu

SEKİZ yıllık zorunlu kesintisiz eğitim, özellikle ülkemiz kız çocuklarına verilmiş bir yaşam şansı ve gelecek umudu idi. Çünkü kızlar 15 yaşına kadar eğitim sistemi içinde kalacak, lise ve üniversiteye devam olanağını kazanıp meslek sahibi olabilecekler, ekonomik bağımsızlıklarını kazanabileceklerdi.

Haberin Devamı

AKP Milletvekillerinin hazırladığı ve Başbakanın “28 Şubat’ın son izini de silecek”; İmam-Hatiplilerin bu arada bir İmam-Hatip mezunu olarak kendisinin de 28 Şubat sürecinde yaşadıklarının hıncını alacak bir girişim olduğunu adeta itiraf ettiği 4+4+4 formülündeki teklif, pek çok sakıncalar içermektedir. Ama bu sakıncaların en vahimi, beş milyondan fazla çocuk-gelinin bulunduğu, 18 yaş altı evliliklerin Anadolu’da %37, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da %40-42’lere ulaştığı ülkemizde manevi anlamda ‘kitlesel bir kız çocukları kıyımı’ sonucunu doğuracak bir girişim olmasıdır.
Çünkü, dokuz yaşında ilkokulu bitirip (büyük bir olasılıkla) hızla açılacak İmam Hatip Ortaokullarına yönlendirilecek Anadolu kızları, burada geçirecekleri dört yıldan sonra 13 yaşında ‘altın neslin’ (!) ana adayları olarak görüleceklerdir.
Bir 8 Mart öncesinde hazırlanan ve sonuçları itibariyle kız çocuklarına yönelik yaşam şanslarını ve gelecek umutlarını yok-edici bu kitlesel kıyım projesi derhal geri alınmalıdır.
Eğer bir reform çalışması yapılacak ise, bu formülün sekiz artı dört zorunlu ve kesintisiz eğitim olması gerekmektedir.
Prof.Dr. Necla ARAT-Kadın Araştırmaları Derneği Başkanı

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

- DİKMEN Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi’ne ait imar planlarının yürütmesinin, TMMOB Şehir Plancıları Odası’nın açtığı dava sonucunda Ankara 8. İdare Mahkemesi tarafından durdurulduğunu...

Memur ve emekli daha fazla mağdur edilmesin

YAKLAŞIK 2 milyon 500 bin memur ile 1 milyon 800 bin memur emeklisi,  dul ve yetiminin maaşlarına, bu kesim adeta unutularak ocak ayından bu yana zam yapılmadı.
Anayasa değişikliği uyarınca, memura toplu iş sözleşmesi hakkı tanıyan, grev hakkı tanımayan (ILO normlarına aykırı) ve 2 ayı aşkın süredir TBMM’de bekleyen tasarının yasalaşmamasından ötürü memur ve emekliler yılbaşından beri zamlı maaştan yoksun kaldı.
Yasanın çıkması ile memur sendikaları konfederasyonu, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve KESK hizmet kolunda çalışan 2.5 milyon memur için, hükümetle toplu iş sözleşmesi masasına oturacak. 15 gün sürecek toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması durumunda, maaş zammını Kamu Görevlileri  Hakem Kurulu saptayacak. Belirlenen zam emekli, dul ve yetim maaşlarına da yansıtılacak.
Türk-İş’in araştırmasına göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 974, yoksulluk sınırının ise 3 bin 171 lira olduğu bir ortamda (Yüzlerce öğrenci yetiştiren emekli bir öğretmenin maaşı 1375 lira) aldıkları düşük maaş ile  güç koşullar atında hayatlarını sürdüren bu kesim, toplu iş sözleşmesi  masasından çıkacak zammı merakla bekliyor.
Ocak ayından bu yana sadece 2011 yılı enflasyon farkı zammını alan, ülke kalkınmasında çok büyük emeği olan memur ve emeklilerin daha fazla mağdur olmaması için TBMM’de bekleyen toplu iş sözleşmesi yasası ivedilikle çıkartılarak, bir an önce toplu iş sözleşmesi görüşmelerine başlanılmalıdır.
m Şükrü KARAMAN

Yazarın Tüm Yazıları