Yalçın Bayer: Bu vekilleri seçenin hiç kabahati yok mu?

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

YILLARINI Ecevit'e adamış, oyunu hep DSP'ye vermiş bir partili, ‘‘DSP'yi parlamentoda bu milletvekilleri temsil ediyorsa yazık... Demek ki bunlar yoldan devşirme getirilenler imiş...’’ diyor:

‘‘Bunları teşhir edin...’’

Komisyon pazarlığı ortaya çıkan İstanbul Milletvekili Bülent Ersin Gök gibiler o kadar çok ki, hangisini yazalım:

Geçen dönem DSP Çanakkale'den parlamentoya giren Kubilay Uygun'un girmediği parti kalmadı. Bu nedenle kendisine 'Fırıldık' adı takıldı. Hikmet Aydın da Çanakkale'den gösterilmişti. Kapitalizm ürünü olduğu için hamburger yemediğini söylüyordu. Solcu olduğunu söylüyordu ama önce ANAP'a, sonra da DYP'ye geçiyordu. Adil Aşırım Iğdır'dan Meclis'e geldiğinde daha yemin etmeden ANAP'a atıyordu kendisini... 'Ben zaten ANAP'lıydım, geçilmek için bu partiye girmiştim' diyordu.

Bugünküler mi?

Eskişehir Milletvekili Mail Büyükerman'ı anlatmaya gerek yok; Prof. Yılmaz Büyükerşen'e tercih edildiğine göre bir hesap vardı tercih nedeninde. Sonuç ortada; o şimdi tek başına 'sorumlu yurttaş...' Amasya Milletvekili Gönül Saray Alphan'ın, resmi Libya gezisinde kendi özel işleri için neler yaptığı daha unutulmadı. İstanbul Milletvekili Perihan Yılmaz, 'piyangodan' çıkar gibi Meclis'e geldi. Çünkü, kızlık ve evlilik soyadlarıyla iki başvuru yaptı ve evlilik soyadıyla listeye girdi.

Adil Aşırım'ın geçen dönem ANAP'a girişi üzerine gazeteciler Rahşan Ecevit'e, ‘‘Adaylarınızı belirlerken daha dikkatli olmanız gerekmiyor mu?’’ dediklerinde şöyle demişti:

‘‘Kavun değil ki, koklayayım...’’

Adaylık başvurusu için Genel Merkez'e gittiğinde, cebinde otobüs bileti olduğu için, belediye meclis üyeliği için başvurup listeye alınan milletvekilleri yapılan da var; çaycısı da var, organizatörü de...

Daha geçmişleri ve ne yaptıkları kamuoyuna yansımayan, parti grubunda veya genel kurulda ne için oy kullandığını bilmeyen milletvekillerini de unutmayın...

Bülent Ecevit, Gök'ün olayı ortaya çıkıp istifası istendiğinde ‘‘Bu konuda çok duyarlı ve titiziz’’ diyor. Tamam da... Adam hırsız, yolsuz, soysuz olabilir ama bunları seçenin de hiç kabahati yok mu?

Partiden adamı atmakla sorun bitiyor mu?

Örgüt geleneği mi, yoksa tek seçicilik mi?

Hangisi...

Üniversitelere 'İş ahlakı' dersi konulmalıdır

ÖNCELİKLE iş ahlakını konu alan haberiniz ve yorumunuz için Avrupa İş Ahlakı Örgütü Türkiye Koordinatörü olarak size teşekkür ediyorum.

Eylül ayında Cambridge ve New York üniversitelerinde katıldığım iş ahlakı konferanslarında gördüm ki, Batı'da da iş ahlakı konusunda büyük problemler var, ancak maalesef rüşvet ve yolsuzluk gibi konuları daha çok gelişmekte olan ülkelere ait bir problem olarak görüyorlar.

Bununla birlikte iş ahlakı konusu son derece ciddi olarak ele alınıyor. ABD'de artık bir üniversitede işletme eğitimi verilebilmesi için iş ahlakı derslerinin mutlaka programlarında olması gerekiyor. Firmalar da bu konuya çok daha önem vermeye başlıyor.

Türkiye'ye gelince, bu konuda TÜSİAD'ın sınırlı faaliyetleri dışında ciddi bir çalışma henüz yok. Olumlu bir gelişme, iş ahlakının akademisyenler arasında çalışma konusu olmaya başlamasıdır. Hacettepe Üniversitesi'nde kurulmakta olan 'İş Ahlakı Merkezi', Avrupa İş Ahlakı Örgütü'nün de temsilciğini üstlenmektedir. Ancak iş dünyasından temsilciliğimize henüz bir başvuru olmuş değildir. Hatta bazı oda başkanları görüşme tekliflerimize cevap verme nezaketini dahi göstermezken, medyada iş ahlakının yılmaz savunucuları olarak boy göstermektedirler. Firmalar ve iş dünyası örgütleri konuyu ciddiye almadıkça daha pek çok Egebank örnekleriyle karşılaşacağız. Her fırsatta devleti yolsuzluk ve ahlaksızlığın kaynağı olarak eleştirenlerden özeleştiri beklemek de bu toplumun hakkıdır.

Yr. Doç. Dr. Mahmut ARSLAN- Hacettepe Üniversitesi İşletmecilik Meslek Etiği Uygulama ve Araştırma Merkezi

Vah benim memurum ağzın var, dilin yok

PES DOĞRUSU...

Sendikalar % 65'leri dahi beğenmezken, ağzı var dili yok sanılan memur kitlesi % 10'la kerhen ödüllendiriliyor. Bizler dar ve sabit gelirli memur kitlesi, uzun yıllar tüm siyasi parti iktidarlarınca insafsızca sömürüldük, ezildik ama başımızı daima dik tuttuk.

Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durumun perişanlığına neden olan sömürgen ve aciz iktidarlar ile muhalefetin, Türk ulusuna söyleyeceği ciddi bir mazereti kalmamıştır.

Bahşiş dahi olmayacak bir miktarı, memurun onurunu paramparça edercesine lütfen sunan koalisyon ortakları tüm siyasiler, nalıncı keseri olmaktan hálá vazgeçmeyecek misiniz?

İşçi ücretleri 625 ile 900 milyon arasında dengelenirken susan hükümet, çocuk kandırırcasına memuruna masal anlatıyor. Utanma da mı yok?

Hakan Gürkan ATAKAN-İSTANBUL

Rehin mi alsaydım

TOKAT-Zile Devlet Hastanesi Başhekimi iken ödemede güçlük çeken hastalara indirim yaptığım için Karaman, Ermenek'e tayinim çıktı. Bu da yetmiyormuş gibi bu indirimi yaptığım için devleti zarara uğratmaktan yaklaşık 21 milyar lira para isteniyor.

Oysa Yataklı Tedavi Kurulları Yönetmeliği'nin 55/i maddesine göre başhekimlerin bu indirimi yapma hakkı var. Ama Sağlık Bakanlığı, 1999'un Nisan ayında bir genelge yayımlayarak ödemelerde indirim yapılmayacağı yönünde bir karar aldı. Ancak bu indirim Türkiye'nin her yerinde yapılmakta. Amaç siyasi nedenlerden dolayı beni görevden alıp yerime kendi adamlarını atamaktı. Bunda da başarılı oldular. Sağlık Bakanı Osman Durmuş'a soruyorum: Genelgelerle yönetmelik kaldırılabilir mi?

Bu hastalarda indirim yapmasaydım da onları hastanede rehin mi alsaydım?

Dr. Kerim ÇELEBİOĞLU-ERMENEK

Ehliyetler yeniden vizeye tabi olmalı

MEVCUT trafik yasasına göre, sürücü belgesi almak isteyen kişi sadece ilk müracaatta doktor muayenesine tabi tutuluyor.

Özürlü olanlar eleniyor, sağlam olanlara rapor veriliyor.

Ancak zaman zaman medyada bir kolu veya bacağı olmayan, gözü görmeyen sürücülerin tespit edildiğini okuyoruz.

Şu anki yasada sürücülerin düzenli aralıklarla muayene olma zorunluluğu olmadığı için bu insanlar tespit edilemiyor. Araçlarda bile iki yılda bir yapılan muayene zorunluluğu var. Kaldı ki kaza geçirmeksizin yaşlanmaya bağlı olarak görme ve işitmede azalma olması kaçınılmazdır. 23 yaşında otobüs ehliyeti alan kişi 80 yaşında dahi otobüs kullanabilir.

1985 yılına kadar beş yılda bir sürücülere muayene yapılıp ehliyetlerine işlenen vize diye anılan bir sistem vardı. Ehliyetler kart şekline getirilince bu uygulama bırakıldı.

Bu ülke trafiğe çok canlar feda etti. Çözüm cezaları değil denetimi artırmaktır. Düzenli muayene uygulamasına geçilirse pek çok kişinin ehliyetinin iptal edileceğini sanıyorum.

Başkana bak başkana...

‘‘Belediyemiz olanaklarından istifa edip sayım günü ilçeyi terk ederek başka yerlere gittikleri tespit edilen kimseler çöp, temizlik, su taşıma, su sarfiyatında kolaylık ve belediyemizce yürütülen diğer hizmetlerden kesinlikle mahrum bırakılacaktır. Bu hususun böyle uygulanmasından şüphe edilmemelidir.’’

(Midyat Belediye Başkanı Şehmus Nasıroğlu)

İzgü nasıl seçildi

MECLİS Başkanlığı MHP'ye geçti ama geride bir sürü rivayet ortaya çıktı.

Önceki akşamdan beri inanılmaz pazarlıklar yapıldı. 3. turda 260-251 Başesgioğlu lehine olan oylama son turda nasıl oldu da 264-262 İzgü lehine dönüştü? Koalisyon adabı yerine geldi de acaba neyin pazarlığı yapıldı?

Ankara'da siyaset dünyasının içindeki bir dostumuz ilginç şeyler söyledi:

‘‘MHP'liler, ANAP'lı adayın 9 oy fark yapması karşısında bir anda uyandılar. ANAP'lılara 'Meclis Başkanlığını alırsanız biz de SPK'yı isteriz' dediler. Kıran kırana oy hesapları yapıldı. ANAP, SPK'nın kontrolundan çıkmasına rıza gösteremezdi. Ve Meclis Başkanının MHP'li olmasına evet demek zorunda kaldı. Bunun sonucunda Bayındırlık Bakanı Koray Aydın, İller Bankası'ndan bazı DYP'li belediyelere para aktardı. Yine birileri bazı ANAP'lıları ikna etti ve İzgü böylece TBMM koltuğuna oturdu.‘‘

Ve MHP 2 oyla vaziyetikurtardı, ANAP da SPK'yı böylece kurtardı.

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Fast food alışkanlığı, sosyal yaşamı öldürüyor. Buralarda yemek yenmiyor, tavuk gibi besleniliyor. Herkesi sefertaşı kullanmaya çağırıyorum. Bu fast food'a karşı direniş sembolüdür.’’

(1999'da kurulan Sefertası Hareketi'nin Halkla İlişkiler Uzmanı Ümit Sinan Topçuoğlu)

Yazarın Tüm Yazıları