Bu Ordu olmazsa Türk toplumu demokrasinin yüzünü göremezdi

SON yıllarda TSK’ya karşı bir antipati gelişiyor. Sebebini anlamış değiliz. Bu durumdan yurttaşlar olarak rahatsızlık duymaktayız. Çünkü ordu zaten biz demek. Bizim bünyemizden bizim bağrımızdan çıkıyor. Kendi evimize nasıl ki ’baba ocağı’ gibi ocak benzetmesi yapmış isek ona da ’asker ocağı’ demişiz.

Her Türk ailesi gözünden sakındığı yavrucağını bir dakika bile tereddüt etmeden bu ocağa götürüp teslim etmekte...

Tüm dünya devletleri ha bire silahlanırken ordularını en son teknolojilerle modernize ederken bizim ordumuz kör kuyulara çekilmek isteniyor. Ya da eli kolu bağlanıp pasifize edilip bir kenara konulmaya çalışılıyor.

Ordudan rahatsızlık duyup ortalığı velveleye veren demokrasi çığlığı atanlara tek ama tek bir sözümüz var .

Eğer Türk Ordusu olmazsa cumhuriyetin ve demokrasinin bekçiliğini yapmazsa bu ülke demokrasinin yüzünü kolay kolay göremez .

Seçimleri de göremez sandığı da göremez .

Zira bu ülkenin dağında tepesinde düzünde deresinde mezrasında yaylasında öyle zorbolar vardır ki sandığı da seçimi de demokrasiyi de insana rüyasında bile göstermezler.

Seçilip iktidara kurulanlar ve onun nimetlerini tepe tepe kullanan bu ülke insanları o silahlı kuvvetlerin kıymetini iyi bilmeliler .

Orduyu zayıflatmak kolunu-kanadını budamak ancak ve ancak sinsi iç ve dış düşmanlara yarar sağlar.

Ordudan rahatsızlık duyanlara da sesleniyoruz: Kendisine yapılan bunca haksız eleştiriler daha doğrusu saldırılara yıllardır göğüs germeye çalışan bir kurumun içinden birkaç aykırı söz ve eylem çıksa ne olabilir?

Yüzde bilmem kaç oyla hükümet edenlerin iktidarı pamuk ipliğine mi bağlı?

Varsayalım ki silahlı kuvvetler mensubu birisi çıktı hatta galeyana geldi kendince yazıp çizdi!

Ne olabilir?

Hükümetler darmadağın mı olur?

Fırtınalar kopuyor!

Albayın kasasından bilmem ne çıktı.

Yarbayın bilgisayarından bu çıktı.

Binbaşının cebinden mektup çıktı.

Yüzbaşının dolabından evrak düştü.

Teğmenin cüzdanı masanın üstündeydi.

Vay... vay... vay...

Astsubayın aşk mektubunu bulsalar kıyametler kopacak!

Oysa o ordu olmazsa gözümüzü oyacaklar da kimsenin haberi yok!

Hele üstelik de bu topraklarda, bu coğrafyalarda!

n Cemal YEŞİLYURT

Keçiören Belediye Başkanı yüreğimize su serpti

KEÇİÖREN Belediye Başkanın değişmesiyle oluşan güzel ortam bütün esnafı mutlu ediyor. Eski Başkanın 15 yıldır kiralarımız artırırken ne yasa ne de vicdan tanımaz şekilde %250-300 gibi fahiş (zabıtası ve A takımı marifetiyle tehdit ederek aba altından sopa göstererek) şekilde artırım yapması esnafın belini büküyordu. En son 10. ay 2008’de 210 TL olan kiralarımızı 555 TL’ye çıkararak gider ayak herkesi zor durumda bıraktı. Dükkanlar 24 m2 ve havalandırması, çatısı ve 2009 Türkiyesine yakışmayacak bir durumda doğalgazı olmayan bir gecekondu gibi... Doğalgazın bağlanmamasının sebebi eski başkanın Büyükşehir Belediye Başkanı ile olan zıtlaşması bunca yıl bizim zarar görmemize neden oldu. Aylık 50 TL ile doğalgaz sobası ile ısınmak varken ayda 150-200 TL elektrikli sobalarla ısınmaya çalışarak, bu günlere geldik.

Bizler 20 yıldır burda ekmeğini çıkarmaya çalışan dürüst ve namuslu insanlarız. Dünyanın yaşadığı kriz ortamında bu kiralar bizleri oldukça zorlamakta. Kiralarımızın insaf dahilinde düşürülmesini talep etmek için bir grup esnaf olarak Sayın Mustafa Ak’i ziyaret ettik. İnsanlığı ile her geçen gün kalbimize taht kuran Başkanımız sorunlarımızın çözümü için elinden geleni yapacağını belirterek bizlerin yüreklerine su serpti.

Osman CANATAN-Keçiören Belediyesi Tepebaşı dükkanları esnafı adına

Bulun onları!

BİR grup kim olduğu hala bilinmeyen gencin açtığı ’ordu göreve’ pankartı yandaş basın tarafından ’tüm Atatürkçüler darbecidir’ propogandasına dönüştürülmüştü. Bugün ise Başbakan ve muhalefet partileri Taraf’ın ortaya çıkardığı paraflı Gülenge için, orduyu göreve çağırıyor:

"Bulun onları."

Not: Gelinen süreç demokrasi adına sevindirici olsa da yetersizdir! Başbakanımızdan hala "Türkiye şeyhler ve müritler ülkesi olmayacaktır" yönünde bir demeç bekliyor, demokrasinin yaşaması için bunun elzem olduğunu kendisine hatırlatıyoruz.

n Engin BALIM

GÜNÜNSÖZÜ

"ASKİ, kademeli ücretlendirme dolayısı ile fazla aldığı bütün bedelleri iade etmelidir."

(Tüketiciler Birliği Ankara Şube Başkan Yardımcısı Yavuz Yeğin)
Yazarın Tüm Yazıları