Bir Cameron’a baksınlar bir Atatürk’ü okusunlar

Demokrasi anlayışlarını geliştirmek için İngiltere’ye bir göz atmalarını salık veriyorum. Orada da birkaç gündür binlerce öğrenci sokaklarda, gösterilerin şiddeti bizdekilerden kat kat fazla, hatta dün bazı öğrenciler prensin aracına ve bazı binalara zarar verdiler. Tüm bunlara rağmen hem poliste hem siyasilerde sağduyu hâkim, BBC kanalından izlediğimiz kadarıyla birkaç coplama dışında aşırı bir polis şiddeti yok, siyasiler ve diğer yetkililer ise sadece şiddete karşı olduklarını, bu tür olaylara karışanların belirlenip mahkemeye sevk edileceğini söylediler. Başta Başbakan David Cameron olmak üzere tüm yetkililer öğrencilerin de diğer vatandaşlar gibi gösteri yapma, beğenmedikleri politikaları protesto etme haklarının bulunduğunu söyleyen kısa açıklamalar yaptılar o kadar... Hiçbiri çıkıp da kimseyi tehdit etmedi, bir şeyler ima etmeye çalışmadı, güvenlik güçlerini kışkırtmadı, birilerini istifaya davet etmedi, beyin kapasitelerini veya siyasi özelliklerini sorgulamadı.
Kendilerine insanlık adına, demokrasi adına bravo.
Aslında ders almak için o kadar uzaklara gitmeye gerek yok, öğrenmek isteyene, kapasitesi elverene kendi tarihimiz, kendi atalarımız yeter de artar bile.
‘Her türlü hakkın kaynağı bireydir... Demokrasilerde bireyin özgürlüklerine devletin ve hiç kimsenin müdahalesi söz konusu değildir.’ (M. Kemal Atatürk-1931)
Dr. Emin Ali TÜTÜNCÜ
ANTALYA

2011 Şubat’ta atama yapılmalıdır.
Kopyacılar ödüllendirilmiş, dürüst insanlar cezalandırılmıştır.
Zafer KAYA

Tarih tekerrürden ibarettir!

MEHMET Akif bu laf üzerine; “Tarih tekerrürden ibaret diyorlar! Hiç ibret alınsaydı tekerrür eder miydi” diyor. Mülkiyeli bir dostumuz, biraz gerilere giderken nereden nereye geldik diye düşünmeden edemedik.
Ne garip, 1957 yılında gücünün zirvesindeki DP iktidarı Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu’nun okulun öğrenim yılı başlangıç konuşmasında öğrencilere “Nabza göre şerbet veren münevverlerden olmayın!” diye öğüt vermişti.
Bunu tehlikeli gören devrin Milli Eğitim Bakanı ve Başbakan’ın tepkisi üzerine görevden alınmıştı! (Meraklısına not: Özerk üniversite bu kavgalar yüzünden oluşturuldu.)
Aradan bir iki yıl geçmeden SBF’nin merdivenleri atlı polisle, duvarları da o polislerin kurşun izleri ile doldu! Halen SBF’nin duvarlarında durur o izler! Ne garip, bugünlerde de aynı şey oldu! Hükümet yetkilileri yine SBF’de gönüllerine göre yandaş bir öğrenci kitlesi bulamayınca coşup gürlediler. Yumurta atan öğrenciler için savcılık soruşturma açtı. A.Ü. Rektörü rektörü ve SBF Dekanı’nı istifaya davet ettiler. Eskiden olsa hemen görevden alabilirlerdi. Şimdi o görevi YÖK’e havale ettiler. Dün kurşunlar ile üniversite öğrencileri susturulmaya çalışıldı, şimdi zehirli gazlarla. YÖK kontrolünde düşünmeyen, sorgulamayan, itiraz etmeyen öğrenciler isteniyor!
Mülkiye geleneğinde bu yok maalesef! Bu okulun sağcısı (Örneğin H. Celal Güzel) da solcusu da (Örneğin Uluç Gürkan) muhaliftir.
Elbette ki işine gelmez bu durumu yönetenlerin!
Üniversite gençliğinin en ufak itirazına dahi aşırı şiddetle müdahale edenlerin dünden bir farkı yok! Fark sadece dünden daha fazla yandaş olup bu antidemokratlığı göremeyenlerde! Bir de eskiden Amerikan emperyalizmini protesto etmek için Coca Cola şişesi kıranların bugün bunu keyifle içmeleri.

Spor tesisleri güzel sağlık çok çok kötü

GEÇTİĞİMİZ hafta Erzurum’da idim. Şehir, 27 Ocak-6 Şubat tarihleri arasında yapılacak üniversitelerarası kış oyunlarına hazırlanıyor. Her tarafta hummalı bir faaliyet var. Büyük paralar harcanarak çok güzel tesisler yapılmış. Dünyanın üç büyük atlama kulesinden birisi Erzurum’da inşa edilmiş. Şehir, bu olimpiyatlar için gelinlik kız gibi süsleniyor. Erzurum, yapılacak bu olimpiyatlarla dünyanın sayılı kış sporları merkezleri arasına girmeye aday görünüyor. Erzurum ve Erzurumlular için büyük bir fırsat.
Ancak, hava kirliliği şehrin üzerine kâbus gibi çökmüş. Bedava kömür, birçok ilimizde olduğu gibi Erzurum’da da havayı zehirliyor. Palandöken’den aşağı bakıldığında şehrin bir is tabakası altında kaybolduğu görülüyor. İnsanlar zehir soluyor. İlgili kuruluşlarda anlaşılmaz bir duyarsızlık var. Sağlık Bakanı, memleketi Erzurum’un ‘sağlığının’ bozulduğu görüyor ama bir tedbir yok.
Erzurum’un sadece havası değil, suyu da bozulmuş. Büyükşehir Belediyesinin inşaat çalışmaları sırasında kaynak sularının çoğu kaybolmuş, çeşmelerin suyu kurumuş. Şehir su şebekesi ise felaket; musluklardan kir akıyor!
Erzurum’da spor iyi, sağlık kötü. Acil tedbir gerekiyor.
M. Necati GÜNGÖR

Biliyor musunuz

- KOSOVA’da yarın yapılacak genel seçimlere 29 partinin katılacağını, 120 milletvekilliği için 1.636 seçmenin oy kullanacağını, son bir ankette Kosova Demokratik Partisi’nin %30,2, Kosova Demokratik Birliği’nin %29,1, Kendi Kaderini Tayin Hakkı’nın %16,1, Kosova’nın Geleceği İçin Birlik’in %12.2 oranında oy oranlarına ulaştıklarının görüldüğünü...
- TRAKYA’daki Roman derneklerinin kendi aralarında Edirne’de düzenledikleri ‘Roman Çalıştayı’na Vali Gökhan Sözer, Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi’nin dışında CHP Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü’nün katıldığını...
- TEKİRDAĞ’da bugünkü ‘İnsan Hakları ve Romanlar’ konulu toplantıda ise İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın konuşacağını...
- DOLMABAHÇE’de Tayyip Erdoğan’ı protesto etmek isteyen öğrencilerin maruz kaldığı sert müdahalenin ve Ankara Üniversitesi’nde yaşananların ardından TKP’li öğrencilerin bugün GS Lisesi’nin önünde 15.00’te Başbakan’a, öğrencilere, hocalarımıza, aydınlara ve halkımıza hitaben bir mektup yayınlayacağını...