Bilgi yoksa açsınız

Bilgisiz insanlar toplumu aşağı çeker. Bilmediği halde biliyormuş gibi yapanlar daha tehlikelidir.

Kifayetsiz muhterisler, yani cahil cesaretine sahip aymazlar üretmedikleri gibi iş yapmak isteyenleri de tasfiye ederler.

Rafine, faydalı, sağlıklı, ahlaklı düzen kurma çabalarını daima bilgisiz muhterisler bozar.

Asırlar boyunca her faydalı yeniliği cahiller boğmak için uğraşmıştır.

Kendileri koftur, boştur. İnşa etmek isteyene de sürekli çamur atarlar.

Reform kavramı cahillere batar.

Okumayan insandan kaçın. Zira o homosapiens, yani düşünen canlı olamamıştır. Ali ÖZDEMİR

'Asansör bir türlü hizmete açılmıyor'

15 TEMMUZ darbe girişiminde zarar görüp de yenisi yapılan ve bir türlü hizmete açılamayan Ankamall önündeki üst geçitteki asansörler için ne bekleniyor? Yaşlılar ve çocuğu olan kadınlar, üst geçidi kullanırken perişan oluyorlar. Halka bu eziyet neden? Ayrıca metro çıkışlarındaki asansörlerin camları is pas içinde. Başkente yakışmayacak bir durumda. Mustafa CAMGÖZ

KATAR’DAN HESAP SORULMALI

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer soruyor: “Katar şirketi Qatar Petroleum Amerikan Exxon ile bir olup Rum kesimi (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) ile Kıbrıs’ın çevresinde Türkiye’nin ve KKTC’nin karşı çıktığı bölgede petrol arama anlaşması yaptı. S. Arabistan, Mısır, BAE, Bahreyn’in ambargo koyarken Katar’a ilk sahip çıkan ülke Türkiye olmuştur. Kara ve hava trafiği kapanmış, gıda temini kesilmişken İzmir’den kalkan Türk gemileri Türk ürünleriyle donatılarak Katar’a doğru yola çıkmış; uçaklar, başta süt olmak üzere birçok gıdayla yüklenerek Doha’ya doğru hareket etmiştir.

Katar’a karşı savaş baltaları çıkarılmışken, Türkiye Doha’da askeri üs kurmuş, Türk ordusu barışı ve Katarlıları korumayla görevlendirilmiştir. Buna karşılık Katar gidip Rumlarla bizim karşı çıkmamıza rağmen anlaşma imzalıyor. Ve neden hiçbir şey yapamıyoruz?”

BİLİYOR MUSUNUZ

- AKP’de, Darülacaze Vakfı’nda genel müdürlük yapan, eski İBB Sağlık Dairesi Başkan Yardımcısı, sağlık uzmanı Bülent Durgun’nun Çatalca’dan...

- AKP İBB üyesi ve grup sözcüsü, eğitimci, Yeşilay Kadıköy Şube Başkanı Ömer Şahan’ın Ataşehir’den; Kastamonulular Dayanışma Derneği Genel Başkanı, eski DYP İstanbul Başkanı, inşaat mühendisi Remzi Şen’in Beykoz’dan...

- CHP’de partinin gençlik kollarında siyasete başlayan, 1000’in üzerinde çalışanı olan sanayici Şerif Ateş’in Avcılar’dan (Daha önce AKP’den aday adayı olduğunu yazdığımız için özür dileriz); İBB Meclis üyesi Aydın Düzgün’ün Beykoz’dan, eski Avcılar İlçe Başkanı işadamı Erdal Akyol’un Avcılar’dan; eski ilçe başkanı Zeki Şen’in Şile’den; şehir plancısı Okan Karlıdağ’ın Bornova’dan...

- BJK-Seba döneminin idarecilerinden, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Affan Keçeci’nin CHP’den ayrılıp İYİ Parti’den Beşiktaş aday adayı olduklarını...

- KAĞITHANE Belediye Başkanı Fazlı Kılıç, 15 yıldır her sabah saat 08.00’de makamında oldu ve gelenlerle randevusuz görüştü. Cep telefonuna daima kendi baktı. Açamadığı anlarda ise arayana mutlaka geri döndü. Şimdi ‘3. dönem’ kuralına takıldı. Ancak kimi örgütler “Sizi belediye başkanı olarak görmeye devam etmek istiyoruz” diyor.

Narenciyede de sorunlar büyük

 ADANA Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru “Narenciye ihracatının önünü açacak bazı önlemlere acil ihtiyaç var” diyor.

İhracatın %60’ının yapıldığı Rusya Federasyonu’nun engellemeleri ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle yavaşlayan ihracatın, dal fiyatlarının her gün düşerek çiftçiye olumsuz yansımasına değinen Doğru şu çözüm önerilerini sunuyor:

- UZUN yıllardır verilen Destekleme Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) kaynaklı ihracat desteği 120 TL’den geçen yıl 50 TL’ye düşürülmüş, bu yıl ise henüz açıklanmamıştır. Bu ihracat desteğinin bir an önce açıklanması ihracatçımızın rekabet gücünü arttıracaktır.

- NARENCİYE ihracatına zorluk çıkaran Rusya Federasyonu’na Tarım Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı yetkililerinden oluşan bir heyet gönderilerek soruna çözüm aranmalı, analiz yaptırma bahanesiyle bekletilen Türk narenciyesinin önü açılmalıdır.

- FİNANSMAN maliyetinin yüksek olması nedeniyle çiftçimizden kısıtlı mal alan narenciye ihracatçılarına yıllık ihracat miktarlarına göre Eximbank veya kamu bankaları kanalıyla uygun döviz kredisi imkanı tanınmalı ve sektördeki finansman problemi çözülmelidir.

Adana, Mersin ve Hatay’da yoğun olarak üretilen, ülkenin 4.8 milyon tonluk narenciyesinin 1.7 milyon tonu ihraç edilerek 900 milyon dolar civarında döviz getiriyor. Ayrıca kış aylarında biten tarım işçiliği için hasat, paketleme ve budama ile istihdam yaratan narenciye üretiminin sorunlarını gören olacak mı?

MEYVE SİNEĞİ

 CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut da, “Bu sene üreticiler Akdeniz Meyve Sineği (AMS) zararlısı nedeniyle normalden 5-6 kat daha çok ilaçlama yapmak zorunda kaldı. Bu da üretim maliyetini kat be kat arttırdı. Ancak üretim girdileri bu kadar artmasına rağmen narenciye ürünlerinin dal fiyatları neredeyse geçen yılın fiyatlarıyla aynı düzeyde. Bunu anlamak mümkün değil” diye konuştu ve ihracatın önündeki engellerin bir an önce kaldırılması için harekete geçilmesini istedi.

Zeytinci prim bekliyor

 CHP Manisa Milletvekili, çiftçi Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli’ye çağrıda bulunarak 23-25 kasım tarihlerinde Akhisar’da kutlanacak olan ‘Dünya Zeytin Günü’nde sofralık zeytine prim müjdesini duymak istediklerini söyledi.

Hasatla birlikte zeytin üretimi başlayınca üreticinin mutsuz ve umutsuz olduğunu belirtirken, şunları söyledi:

“Üretici zeytini (kilo) 2.5 liraya maletti. O zaman gübrenin çuvalı 80 liraydı; bugün aynı çuval 170 lira. Yevmiye 80 liraydı, şimdi 100 lira. Hasattan sonra budama başlayacak, budama zamanında yevmiyenin ne olacağı meçhul. Çiftçimiz zarar ediyor; son günlerin moda deyimiyle ‘konkardato’ ilan etmesine az kaldı. Çünkü sezon başında 17 lira olan zeytinyağı bir anda tepetaklak oldu; 13 liraya düştü. Hangi devlet Tarım Kredi Kooperatifleri vasıtasıyla yurtdışına satma kaydıyla Afrin’den 50 ton zeytinyağı getirir? Bu üretimimize reva mıdır?”

Şehir plancısı Tahir Çalgüner soruyor:

 CUMHURİYET’i simgeleyen Ankara’daki Güvenpark Anıtı, yeraltı otoparkı tehdidi ile karşı karşıya kaldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Güvenpark’taki minibüs duraklarının yer altına yapılacak çok katlı durak yapılması planı askıya çıktı.

Bu karar; Yeni Ankara  Çevre Düzeni planı ile yürürlüğe giren Ulaşım ana planı şeması öngörülerine uygun mudur? Anılan sorunun çözümü için Kızılay ve yakın çevresini içine alan bir planlama yarışması açılmasına yönelik bir belediye meclisi kararı var mıdır?

Yatağan’da, kaderine terk edilen zeytinlikler!

 YATAĞAN Maden Direktörlüğünde (eski TKİ) toprak döküm sahalarına 1991 yılından bu yana 195 hektarlık alana dikilen yaklaşık 47 bin zeytin ağacının bakımsız kaldığı ve sahiplenilmesi gerektiği ifade edildi. Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) döneminde, 835 Hektarlık toprak döküm alanlarında 1991 yılında başlayan ağaçlandırma çalışmaları sonucunda bugüne kadar; yalancı akasya, zeytin, fıstık çamı vd. ağaç türleri olmak üzere, 1.548.845 ağaç fidanının dikildiği, zamanla hepsinin büyüyüp  geliştiği açıklandı…

Muğla Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik bölümü öğretim üyesi ve aynı zamanda zeytin üreticisi olan Prof. Dr. Selçuk Aktürk’le zeytin dikim alanlarında inceleme gezisi düzenleyen Yatağan Termik Enerji Üretim AŞ yönetim kurulu üyesi, İcra Kurulu Başkanı ve Maden Direktörü Yüksel Akın, bugüne kadar doğayı dönüştürme amaçlı olarak toprak döküm alanlarındaki ağaçlandırma ve kömür çıkarma sırasında sökülen zeytinlerin, tekrar ekonomiye kazandırılması için yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verdi ve “Madencilik çalışmalarında doğa mutlaka tahrip olur. Önemli olan daha sonra doğal dönüşümü sağlamaktır, doğayı eski haline getirmektir” dedi.

Maden sahasındaki toprak döküm alanlarına TKİ döneminde 1991 yılında başlayan ağaçlandırma ve zeytin dikme çalışmalarının, özelleştirme tarihi olan 2014 yılına kadar sistemli bir şekilde devam ettiğini belirten Maden Direktörü Akın, “Özelleştirme sırasında zeytinlik alanlar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ)’ne bırakıldı. O tarihten bu yana ağaçlar bakım görmedi. Kömür sahası içinde otlayan büyük ve küçükbaş hayvanlar, ağaçlara zarar veriyor. Bu alan önemli zeytin potansiyeline sahip. Mutlaka değerlendirilmeli, sahip çıkılmalı” diye konuştu.

Maden dolgu sahalarındaki zeytinlerin köylüden alındığını, tekrar yöre köylülerinin kullanımına verilmesinin daha doğru olacağını aktaran Akın, bazı bölgelerde parselasyon çalışmalarının yapıldığını, 5 ile 6 bin metrekare arasında 116 parselin oluştuğunu ifade etti.

Yatağan Termik Enerji Üretim AŞ İcra Kurulu Başkanı Akın, sözlerini şöyle tamamladı: “Kömür çıkarma çalışmaları sırasında sökülen zeytinler, toprakla doldurulan alanlara dikildi. Bu zeytinler 2014 yılından beri bakım görmedi. Zeytinler bakıldığı takdirde çok verimli birer ağaç olurlar. Bunların çoğu yetişkin ağaç. Bu nedenle zeytinliklerin bir kısmı uygulama ve araştırma amaçlı çalışmalar için Muğla Üniversitesine devrolabilir, kalan kısmı da vaktiyle kömür için zeytinlikleri kamulaştırılan bölgedeki köylülere dağıtılabilir. Böylelikle 4 yıldır kaderine terkedilmiş olan bu zeytinlikleri, tarım ekonomisine kazandırmış oluruz!”

Nevzat Çağlar TÜFEKÇİ